WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2013 NUMARASI : 2013/277-2013/719 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

    İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir. (HMK m.391/2- ç, 392) Talep, resmi bir belgeye, başkaca bir kesin delile dayanıyor ya da durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkeme gerekçesini açıkça belirterek teminat alınmamasına da karar verebilir. Davanın niteliği, tapu kaydı, resmi senet, delil listeleri ile sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemli terditli dava olup yerel mahkemece teminat karşılığı davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. İsteğin dava konusu taşınmazın tapu kaydına devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir konulmasından ibaret olduğu açıktır....

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, çekişmeli 2198 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı kanun uyarınca tapu tahsis belgesi ile adına tahsis edildiğini, alacaklılardan mal kaçırma amacıyla davalı ...’in oğlu dava dışı Mustafa’ya emaneten taşınmazı devrettiğini, daha sonra yeğeninden miras bırakana taşınmazı devretmesini istediğini, taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak 4497 ada 6 parsel numarasını aldığını ve üzerinde kat mülkiyeti tesis edildiğini, miras bırakanın ölümü ile bağımsız bölümlerin mirasçılar adlarına intikal ettiğini, en başından beri taşınmazı kullanmaya devam ettiğini, davalıların taşınmaz üzerinde herhangi bir haklarının olmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; inançlı işlemden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, inançlı işlemden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde istirdat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı ...’e verilmiş bir vekaletname olmadığından somut olayda ilk derece mahkemesince yazıldığı şekilde vekalet akdinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal tescil talebi olmadığı gibi; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin davayı “hile nedenine dayalı tapu iptal ve tescil” olarak değerlendirmesi de doğru değildir. Öncelikle mahkemece tarafların inançlı işleme yönelik yukarıda açıklanan delilleri toplanmalı; davacının, davalı ... tarafından kendisine "evi sattığını, parayı kullandığını, kendine yeni bir hayat kuracağını ve kendisini aramaması" konusunda gönderdiğini iddia ettiği e-posta dökümü dosya arasına alınmalı, söz konusu gönderinin “delil başlangıcı” niteliğine haiz olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.04.2008 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinde temlik yasağı bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Davada dayanılan 25.04.2008 tarihli sözleşmenin kaynağı davalı ile dava dışı ... arasında düzenlenen 13.06.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesidir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 15.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmaz ise rayiç bedelin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, davalı ile birlikte dava dışı kooperatifin üyesi olduğunu, 41 adadaki 4 numaralı işyerinin davalı adına tescil edildiğini, aralarında yazılı inanç sözleşmesi bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptali ile 3/4 payının adlarına tescilini, tescil mümkün olmadığı takdirde taşınmazın 3/4 payına karşılık gelen rayiç değeri 150.000.00 TL’nin davalıdan tahsilini istemişlerdir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/180 Esas KARAR NO : 2022/160 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (İnançlı İşleme Dayalı Olarak) DAVA TARİHİ : 17/06/2016 KARAR TARİHİ : 09/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2022 Mahkememizde görülmekte olanTapu İptali Ve Tescil (İnançlı İşleme Dayalı Olarak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili B. Çekmece AHM'ye sunmuş olduğu 17/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu Beylikdüzü ilçesi ...... Mahallesinde kain ...... ada ...... nolu parselin müvekkiline ait iken, müvekkilinin de ortağı olduğu davalı şirketin bankadan kredi kullanabilmesi amacıyla taşınmazın inançlı işleme dayalı olarak 5 yıllığına davalı şirkete devredildiğini, 5 yıllık süre dolmasına rağmen şirket tarafından taşınmazın iade edilmediğini, bu nedenlerle inançlı işleme dayalı olarak davalı şirkete devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Sözleşmenin ve buna bağlı temlikin, değinilen bu özellikleri nedeniyle, taşınmazı inanç sözleşmesi ile satan kimsenin artık sadece, ödünç almış olduğu parayı geri vererek taşınmazını kendisine temlik edilmesini istemek yolunda bir alacak hakkı; taşınmazı, inanç sözleşmesi ile alan kimsenin de borcun ödenmesi gününe kadar taşınmazı başkasına satmamak ve borç ödenince de geri vermek yolunda yalnızca bir borcu kalmıştır. Diğer bir bakış açısıyla taşınmazın mülkiyeti inanılana (alacaklıya) geçmiştir. Taşınmazda inanarak satanın (borçlu) mülkiyet hakkı kalmadığ) gibi, alıcının bu mülkiyet hakkı üzerinde kurulmuş olan bir rehin hakkından da söz edilemez. Bu durumda; gayrimenkul rehni bakımından geçerliliği olan MK'nııi 873. maddesinin inanç sözleşmelerine dayalı temlike konu taşınmazlar bakımından uygulama yeri olmadığı da kuşkusuzdur. Nitekim bu düşünce Hukuk Genel Kurulu'nun 23.05.1990 gün ve 1990/1-202-315 sayılı kararında da aynen benimsenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu