İddianın ileri sürülüş biçimi, ileri sürülen beyanlar ve talep sonucuna göre, eldeki uyuşmazlıkta davalı tarafın, hak sahibi olduğunu iddia eden davacıyı daha önce kendisine inandırması söz konusu olmadığından davaya konu istemin inançlı işlem hukuki sebebine değil, şahsi hak iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğunda kuşku bulunmamaktadır. 5. Bu durumda mahkemece hukuki uyuşmazlıkla ilgili olarak; inançlı işlem hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil olarak hukuki niteleme yapılması doğru olmayıp, uyuşmazlık şahsi hakka dayalı tescil istemi niteliğinde olduğundan bu doğrultuda yargılama yapılarak oluşacak sonuca göre dosya kapsamına uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle, 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
Uyuşmazlık, haricen düzenlenen taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen satış bedeli ile cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, Dairemizin göreve ilişkin bozma ilamından sonra görevli mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm; davacı vekili tarafından terditli olarak ileri sürülen istemler yönünden, davalı vekili tarafından ise tapu iptali ve tescil istemi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliği ve Yargıtay İş Bölümü Kararına göre, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; “...davacı taraf her ne kadar sebepsiz zenginleşmeye dayalı ödenen bedelin iadesini talep etmişse de öncelikle zenginleşme olgusunun gerçekleşmesi gerekir. Zira yapılan keşif ve son celse davacı vekilinin beyanından anlaşıldığı üzere davacıların uyuşmazlık konusu yere hala zilyet oldukları anlaşılmış olup, bu sebeple ödenen bedelin iadesi talepleri hakkında sebepsiz zenginleşme şartları henüz oluşmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacılar ve asli müdahilin temyizi üzerine, Dairece onanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil KARAR Dava dilekçesinde davacı, 25.08.1968 tarihli haricen düzenlenen satış senedine dayalı olarak dava konusu 368 ada 257 ve 258 parsellerin kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının iptal ve tescilini talep etmiş ise de; 06.10.2009 tarihli oturumda davacı dava sebebini ıslah ederek, dava konusu taşınmazlara uymadığı için satış senedine dayanmadığını ve dava konusu taşınmazlar için yurt dışından babasına para gönderdiğini adına taşınmazları satın alması gerektiği halde, babasının taşınmazları kendi adına alarak, kadastro çalışmaları sırasında da adına kaydettirdiğine ve böylece davacı inanç sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğuna göre, (05.02.1947 tarih ve 1945/20 E, 1947/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı) 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (14.)...
e tapu tahsis belgesi ile tahsis edildiğini, müvekkilinin ise 22.06.1984 tarihinde tapuya şerh edilen temlik sözleşmesi ile tahsis hakkını ... mirasçılarından temlik aldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın 197,80 m2'lik bölümünün tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı ... vekili, 2981 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırıldığını, davacının şahsi hakka dayalı olarak tapu tahsis belgesine istinaden tapu iptali ve tescil isteminde bulunamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Fer'i müdahale talebinde bulunan tapu tahsis belgesi sahibi ... mirasçıları, davacının iddialarının doğru olduğunu, dava konusu taşınmazdaki tahsis hakkını davacıya devrettiklerini ve bedelini aldıklarını, davanın kazanılmasında hukuki menfaatlerinin bulunduğunu belirterek davaya katılma talebinde bulunmuşlar, mahkemece fer'i müdahil olarak davaya katılmalarına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) K A R A R Davacı şahsi hakka dayalı olarak tapu iptal ve tescil olmaz İse tazminat talep etmiş olup, mahkemece tazminata karar verilmiş isede, davacı taraf temyizinde asıl talebi olan tapu tescil kararı verilmemesini temyiz sebebi olarak bildirmiş bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 14. Hukuk Dairesine attir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece tazminat yönünden hüküm verilmiş, davacı tarafından hüküm tapu iptal tescil yönünden temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 28.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi ESAS NO : 2015/12302 KARAR NO: 2016/3039 Y A R G I T A Y İ L A M I Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.01.2014 gününde verilen dilekçe ile harici satıştan kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ..... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı ..... davanın reddini savunmuş, diğer davalı .... ise yargılamaya katılamamıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölümün davalı ..... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı .... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....
GEREKÇE : Talep, usulsüz tebligat nedeniyle yargılamanın iadesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin usulden reddine karar verilmiştir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Talep, tapu iptal tescil istemli davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın, yargılama sırasında davalıya yapılan tebligatların usulsüz olması nedenine dayalı kararın kaldırılması istemine ilişkin yargılamanın iadesi talebidir....