İnanç sözleşmesinden ... davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Somut olaya gelince; bir kısım mirasçılar davayı kabul etmişlerdir. Dava konusu taşınmaz imar uygulaması sonucunda 4655 ada 2 sayılı parsel numarasını alarak arsa vasfı ile tarafların ortak murisi ... ... adına tapuda kayıtlı bulunduğundan, kabul eden davalılar yönünden mirasçılar arasındaki kabule değer verilerek, mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacı adına pay tesciline karar verilmelidir. Diğer taraftan; davacı, iddialarını yazılı delil veya delil başlangıcı ile kanıtlayamamıştır....
İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Somut olaya gelince; davacı, iddialarını yazılı delil veya delil başlangıcı ile kanıtlayamamıştır. Ancak, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmıştır Bu nedenle davacıya, dava konusu ile ilgili olarak yemin teklif hakkı hatırlatılmalı, 6100 sayılı HMK'nın 225. ve müteakip maddeleri gereğince işlem yapılıp, sonucuna uygun olarak karar verilmelidir. Mahkemece, yemin teklifi hakkı hatırlatılmadan hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Somut olayda; Davacı, dava dışı SS ... Yapı Kooperatifi aidatlarının kendisi tarafından ödendiği, ferdileştirme sırasında dava konusu bağımsız bölümün adına tescil edilmesi gerekirken muvazaalı olarak davalılardan üvey oğlu Hasan Ali adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istediğinden dava açmakta hukuki yararının bulunduğunun ve aktif dava ehliyetinin olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın usul yönünden reddi doğru görülmemiş, bu nenenle kararın bozulması gerekmiştir....
İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı ..., kendisi adına kayıtlı dava konusu taşınmazı, bir süre sonra kendi şirketine tekrar devredileceği inancı ile güven ilişkisi çerçevesinde dava dışı ...'a devrettiğini ileri sürdüğünden, davada ...'nın da taraf gösterilmesi, davacının inançlı işleme yönelik belgelerinin toplanması, davalı ... ile ...'un el ve işbirliği içerisinde olup olmadıkları, aralarında muvazaalı bir işlemin bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı tarihsiz ve ‘deklarasyon’ başlıklı belgeye dayanarak inançlı işlem sebebiyle tapunun iptali ile adına tescilini istemiş, mahkemece anılan belgenin inanç sözleşmesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya ve sağlıklı bir sonuca ulaşmaya yeterli değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.03.2009 gün ve 2009/2966 - 3646 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve Dairemizce de benimsenen yerel mahkeme gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemiz onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.5.2005 gününde verilen dilekçe ile (inanç sözleşmesinden kaynaklanan) tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 5.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteğinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Bir önceki geri çevirme kararında istenen 673 ada 1 parsele ait tapu kaydı yerine, mahkemece müzekkere doğru yazılmasına rağmen Tapu Sicilince istenilen kayıt yerine yanlışlıkla K.çekmece, İkitelli mahallesi, cilt 7, sayfa 671 de kaydı bulunan 673 numaralı parsele ait tapu kaydının gönderildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 30.11.2015 gün ve 2014/14792 Esas, 2015/11040 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK'nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki inanç sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14/10/2020 gün ve 2016/17733 Esas, 2020/6210 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK'nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
DAVA : Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/05/2018 KARAR TARİHİ : 20/05/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan iş bu dava taraflarca takip edilmediğinden yukarıda belirtilen tarihte işlemden kaldırılmış olmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : 1-Dava H.M.K.’nun 150/1.maddesi gereği 3 aylık süre içerisinde yenilenmediğinden H.M.K.’nun 150/1.maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2- Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 773,18 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, 3- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine, Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu verilen kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak...