Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Davacı, 3.3.2004 tarihli inanç sözleşmesi başlıklı belgeye dayanarak, dava konusu taşınmazların ilerde mülkiyetinin kendisine devredilmek üzere oğlu davalı üzerine tapulandığını, ayrıca kendi hesabındaki paraları da emaneten oğlu hesabına yatırdığını ileri sürerek tapu iptali tescil ve alacak isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının dayandığı belge altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak bu belgenin de 1988 yılında, oturdukları evin su elektrik abonelik işlemleri için verilen imzalı belge üzerinde doldurulduğunu savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil ve alacak istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı ..., dava konusu 3 numaralı bağımsız bölümü tapudan 06.11.2009 tarihinde satın aldığını iyi niyetli kayıt maliki olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davacının dilekçesinde açıklamış olduğu maddi vakıalara göre dava inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı yada nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; 1-Davacı dava konusu bağımsız bölümü davalılar murisi Kamil aracılığı ile satın aldığını, boşanmak üzere olduğundan tescilin Kamil adına yapıldığını, bu hususun Kamil ve eşinin de imzasını taşıyan 28.03.2005 tarihli mektup ile de sabit olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescili isteğinde 2010/6676 - 8954 bulunmuştur. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere aslı ibraz edilmeyip fotokopisi ibraz edilen ve diğer tarafça kabul edilmeyen fotokopi belge üzerinde imza ve yazı incelemesi yapılamayacağı gibi yapılmış olsa bile bu rapora itibar edilemez (Yargıtay HGK’nın 16.03.2005 gün, 2005/13-80 esas ve 2005/149 karar sayılı ilâmı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptal tescil ve alacak isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.02.2006 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesinden kaynaklanan tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı adına kayıtlı bulunan traktör ve 972 numaralı taşınmazın babası tarafından kendisine verilmek üzere alındığını ancak davalı adına tescil edildiğini belirterek tapu kaydı ve trafik tescil kaydının iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı ve davalı temyiz etmiştir. 1-Dava inanç sözleşmesine dayalı tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26/10/2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa bedel iadesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09/03/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve müdahale talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedel iadesi isteğine ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazı kendi elde ettiği gelir ve şahsi birikimleriyle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yazılı delille ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.08.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili özetle; Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğunu, davacının aktif husumet ehliyetinin araştırılmadığını, yasal engel ortadan kalkınca kooperatife geri devir yapılacağına dair bir delil olmadığını, davaya konu sözleşmenin hile ve desise ile imzalandığını, 3083 sayılı yasal düzenlemenin açıkça hatalı değerlendirildiğini ve sözleşmenin TBK 27 bağlamında hükümsüzlük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, inanç sözleşmesi, keşif, bilirkişi raporu, tanık beyanları v.s. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.05.2014 gününde verilen dilekçe ile inançlı işlem nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, dava dışı 3. şahıs vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteğinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı işlem nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....