İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece; borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde, takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi ve ayrıca, aynı maddenin aynı fıkrası gereğince icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın imzaya itirazın kabulüne karar verildiği halde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ....10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun imzaya itiraz talebine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/8581 ve 2014/8582 Esas sayılı icra takip dosyalarından ödeme emirlerinin borçluya 07.04.2014 tarihinde, 2014/2175 Esas ayılı dosyasından 31.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168. maddeinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 23.05.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurup ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürüp imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle, borçlunun ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp tebligatların usulsüzlüğü hakkında HMK'nun 297. maddesine göre bir karar verilmeden ve dolayısıyla İİK'nun 168. maddesi uyarınca imzaya itirazın süresinde olup olmadığı saptanmadan imzaya itirazın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan, borçlunun İstanbul 2....
Borçlunun başvurusu bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/4- 5. maddelerine dayalı imzaya ve borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre imzaya ve borca itirazın beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinin 23/12/2019 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 02/01/2020 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Senetteki imzanın vasıflı bir imza olduğunu, taklit edilmesinin mümkün olmadığını, davacının icra takibini uzatmak ve sürüncemede bırakmak maksadıyla kötü niyetli olarak imzaya itirazda bulunduğunu, borçlu tarafından kambiyo takibine, borca ve imzaya yapılan itirazın reddedilmesine, alacak miktarı üzerinden %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, %10 oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu, davacının imzaya itirazını da kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
imza itirazı kabul edilen borçluya karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu kabul edileceğinden tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerektiği, takip tedbiren durdurulduğundan davacı borçlu T2 aleyhine tazminata ve para cezasına karar verildiği belirtilerek davacı T1 imzaya itirazının kabulü ile takibin davacı yönünden durdurulmasına, davalı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata ve asıl alacağın %10'u oranında para cezasına, davacı T2'in imzaya itirazının reddine, davalı lehine asıl alacağın %20'si oranında tazminata ve asıl alacağın %10'u oranında para cezasına karar vermiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan imzaya itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar davacının imzaya itirazı üzerine ilk derce mahkemesince bu hususta gerekli deliller toplanıp rapor aldırtıldıktan sonra davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmiş ise de, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 14/05/2019 tarihinde Konya 2. İcra Dairesinin 2019/6190 Esas sayılı takip dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davacı borçlu tarafından Konya 3. İcra Hukuk Mahkemesine yetki itirazında bulunulduğu, Konya 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....