Hukuk Dairesi'nin 2015/9239 Esas 2015/10112 Karar sayılı ilamı), çekte imzaya ve isme de itiraz edilmiş ise de, yine çekteki imzaya itiraz ihtiyati hacze yönelik sayılı itiraz sebeplerinden olmadığından ihtiyati haczin kaldırılmasını gerektirecek durumlardan olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ:İtiraz eden vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; talebe konu çek hakkında çek iptali kararı verildiğini, iptal edilen çeke dayalı olarak ihtiyati haciz verilemeyeceğini, çekteki imzaya da itiraz edildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE: Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak istenilen ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir....
Davacının imzaya itirazları hususunda inceleme yapılmak üzere davacının imza örneklerinin bulunduğu belge asılları getirtilerek dosyanın bilirkişi Okan Büzkaya'ya tevdi edildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan 15.05.2020 havale tarihli raporda sonuç olarak; "Tetkike konu , borçlusu Şerife Bulem Yıldırım, kefili T1 TC: ve alacaklısı Halis Halıcılık Mef.Mob. Day. Tük olarak düzenlenmiş 22.10.2017 düzenlenme ve 15.04.2018 ödeme tarihli 31.500 TL'lık senet üzerindeki T1 adına atılı bulunan kefil imzalarının Tuğba (SERT-TC: ) Özçelik elinden çıktığının kabulü gerektiği" yönünde rapor verilmesi karşısında davacının imzaya itirazlarının reddine, davalı tarafın şartları oluşmadığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiş" şeklindeki gerekçe ile "1- Davacı tarafın imzaya itirazlarının reddine, 2- Şartları oluşmadığından davalı tarafın tazminat taleplerinin reddine" karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler getirtilmiş, davacının imza örnekleri huzurda alınmış ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporu gerekçeli, kapsamlı ve hükme esas alınmaya elverişli olup, süresi içerisinde imzaya itirazda bulunulması sonrasında imza itirazı geri alınmadıkça icra dosya borcunun ödenmesi itirazı ve davayı konusuz kılmadığında imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
nin aynı zamanda ortağı ve şirket yetkilisi olduğunu, davacının şirket yetkilisi olarak çekin ön yüzünde yer alan imzaya yönelik herhangi bir itirazı olmadığını, müvekkilinin çekin yetkili hamil olduğunu, davacının haksız ve kötüniyetli olarak işbu davayı açtıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 6. İcra Dairesinin 2021/1725 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Aldırılan bilirkişi raporuna göre ciranta imzasının borçlu T2 eli ürünü olduğu anlaşıldığından, davacıların imzaya ve borca itirazlarının reddine, takip geçici olarak durdurulmadığından tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının borca ve imzaya itirazın dayanaksız olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Yapılan yargılamada toplanan delillerden; İstanbul 18. İcra Müdürlüğü'nün 2017/33305 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı aleyhine takip başlatıldığı, davacı tarafın hem ödeme emrine karşı hem de imzaya karşı itirazda bulunduğu, mahkememizce 16/07/2019 tarihinde 5. celsede yapılan duruşmada dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiş ancak verilen 4 haftalık kesin süreli ihtara rağmen davalı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmamıştır. İmzaya itiraz konusunda ispat yükü davalı tarafta olduğu, dolayısıyla dava konusu çekler üzerindeki imzaların davacı-borçluya ait olduğu davalı tarafından ispatlanamadığı için İmza itirazının kabulü ile İstanbul 18....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının takibe konu senette keşideci, davalının ise ciranta olduğu, davacı tarafın imzaya ve borca itiraz ettiği, imzaya itirazla ilgili alınan kapsam ve sonucuna itibar edilen hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarına göre senetteki keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğu, borca yönelik itirazla ilgili davacı tarafından İİK 169/a maddesi kapsamında kesin delil ibraz edilmediği, bu nedenle davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
DELİLLER: Aksaray İcra Müdürlüğünün 2019/13077 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporlarına göre takip dayanağı senetteki davacı borçluya atfedilen imzanın, davacı borçlu eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığından, davacının imzaya itirazının kabulü ile davacı yönünden takibin durdurulmasına, davalı tarafın asıl alacağın %20'si oranında tazminata ve %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı vekili tarafından, yeterli inceleme yapılmadan ve rapora itirazlar dikkate alınmadan karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....
Mahkemece itiraz üzerine aldırılan Adli Tıp Raporunda her ne kadar imzanın borçluya ait olup olmadığı hakkında bir tespite gidilememiş ise de, ilk rapora üstünlük tanınması halinde borçlunun imzaya itirazının reddine, ikinci rapora üstünlük tanınması halinde ise imzanın aidiyeti konusunda oluşan belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması sureti ile imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden ve her iki rapor arasında çelişki oluşmuştur. Ne var ki, her iki rapor da mahkemece istem üzerine alındığından raporlardan birinin diğerine üstünlüğü kabul edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-382 esas, 2009/415 karar sayılı kararı). Bu durumda raporlar arasındaki çelişki giderilmelidir....