Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2020/8575 esas sayılı takibine karşı, muris Muhammet Ayaz'ın mirasını reddettikleri ve senet üzerindeki imzaları kabul etmedikleri gerekçesi ile imzaya ve borca olmak üzere itirazlarını sunduklarını, ciro yolu ile takibe konu senedi elinde bulunduran müvekkilinin, muris Muhammet Ayaz'ın mirasının reddedildiğini bilmesinin mümkün olmadığını, Kocaeli 3....

Ödeme emrinin tebliğ üzerine yasal süresi içinde borçlu kira ilişkisini kabul etmiş, ancak takibin dayanağı kira sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek aylık kira miktarına karşı çıkmış, icra takibine konu edilen kira paralarını ödediği itirazında bulunmuş, ancak itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını belirtmemiştir. Davalı borçlunun bu şekildeki itirazı borca itiraz niteliğindedir. Borçlu davalı İİK.'nun 62. maddesi gereğince itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını itiraz dilekçesinde açıkça göstermediğinden takip talepnamesinde belirtilen kira miktarı da aylık 500-TL olarak kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

    kaldırılmasına, davacının imzaya itirazı ile birlikte sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

    No:81/12 Bağcılar/İstanbul adresinde ikamet ettiğini, takibin başlatılmış olduğu icra dairesinin yetikisine itiraz ettiklerini ayrıca yetkiye itiraz ile birlikte imzaya, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının dilekçesinin yetkiye itiraz, imzaya itiraz ve borca itiraz olarak düzenlendiğini, dilekçe incelendiğinde sadece yetki itirazında bulunduğunun açık olduğunu, dava konusunu taleple bağlılık ilkesi gereği yetki itirazı şikayetinin dışına çıkmadan değerlendirilmesi gerektiğini, senette ihtilaf halinde Kayseri İcra Dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili kılındığını, davanın adresinin neresi olduğunun hiç öneminin olmadığını, bu nedenle davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

    Davacının imzaya itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; Davacı tarafından takibe konu senet üzerindeki imzaya itiraz edilmiş, davacı - borçlunun imza incelemesi için kurumlardan toplanan samimi imza örnekleri ile takibe dayanak yapılan senet aslı mukayeseli imza incelemesi yapılması amacıyla Jandarma Kriminal Daire Başkanlığına gönderilmiş, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığının 23.12.2022 tarih 2022- 2354 sayılı raporunda takibe konu çekteki imzanın, davacı T1 eli ürünü olduğu bildirilmiştir. Alınan rapor karşılaştırmalı ve denetime elverişli olup mevzuata uygun bulunduğundan hükme esas alınmıştır. Takibe konu senet üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olduğu anlaşılmış bu nedenle davacının imza itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere davacının borca, imzaya itirazları yerinde görülmediğinden davanın reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....

    Dava, çek bedelinin tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibi Ümraniye 3. İcra Müdürlüğünün 2009 /12995 sayılı dosyasında yapılmış, borçlu süresinde borca itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Davalı, 15.06.2009 gününde yapılan dava dilekçesi tebliğinden sonra 19.06.2009 tarihinde süresinde yetki itirazında bulunmuştur. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.(HUMKm..9) Akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda BK.'nun 73/b-1 hükmüne göre alacaklının ikametgahı mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir....

      ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...

        Davacının sair itirazları ise borca itiraz niteliğinde olup İİK'nın 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı ve itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacının İİK'nın 169/a maddesi gereğince iddialarını ispatlayamadığı, ayrıca senedin zorla alındığı iddiasının dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesi mümkün olmadığı gibi, itiraz tarihi itibariyle bu hususa ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı sunulmadığı, takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmış olup, mahkemece davacının borca itirazının reddine ilişkin duruşmalı olarak verilen karar yerindedir....

        CEVAP : Davalı alacaklı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve dayanaksız şekilde yapılan icra takibine, borca, faize, ferilerine, imzaya itiraz içerikli davayı kabul etmediklerini, davacının her ne kadar imzaya itiraz etmiş ise de dava dilekçesinin sonuç kısmında ödemiş olduğu borca istinaden başlatılan takipte borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bu şekilde zımni olarak borcu kabul ettiğini, alacağın tahsiline engel olmak için dava açıldığını, icra dosyasında davacı borçlu T1'e ve borçlu eşi Özden Döğer'e usulüne uygun ödeme emri tebliğ edildiğini ancak Özden Döğer'in takibe itiraz etmediğini, davacının, eşinin imza atmış olabileceğini ileri sürüp, bu hukuki ilişkiden haberdar olmadığını ileri sürmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ödemeden kaçınmak için bu yola başvurduğunu, zira ilgili icra dosyasında UYAP sorgusunda borçlu Özden Döğer'in üzerinde kayıtlı malvarlığı görünmezken, borçlu T1'in üzerinde 8 gayrimenkul ve 2 araç kaydı bulunduğunu, üzerinde malvarlığı...

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2020/455 ESAS 2021/354 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 4....

        UYAP Entegrasyonu