İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Borca itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Borca itirazı düzenleyen İİK'nun 169/a-1 maddesinde "Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, borca ve imzaya itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından davacıya karşı takip başlatıldığı, takip dayanağının çek olduğu, takibin genel haciz yoluyla takip olduğu, davacının takibe dayanak senetteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı iddiasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece imzanın şirket yetkilisine ait olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, davacının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı, borca itiraz ve imzaya itirazın, 5 günlük yasal süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir. Dava konusu icra takibinde ödeme emrinin davacıya 17/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal süresinde olduğu anlaşılmasına rağmen, ilk derece mahkemesince kararın gerekçesinde imzaya ve yetkiye yönelik itirazların ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içinde yapılamaması nedeniyle dikkate alınamayacağının belirtilmesi doğru olmamış ise de, davacı tarafça bu konuda istinaf nedeni ileri sürülmediğinden ve sonuçta itirazın reddine karar verildiğinden, anılan yanlışlık sonuca etkili görülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/536 ESAS - 2022/392 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, İstanbul 19.İcra Müdürlüğünün 2021/11932 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başladığını, senetlerin üzerindeki imzaların şahsına ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, 01/11/2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 07/01/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile toplam 88.971,00 TL kira ve 10.673,00 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; alacaklı taraf ile aralarında imzalanmış herhangi bir kira akdi bulunmadığını, bu sebeple dosya alacaklısına kiradan doğmuş borçlarının bulunmadığını, borcun tamamına itiraz ettiklerini, ....’nin kiracısı olduklarını belirterek açıkça imzaya ve borca itiraz etmiştir....
İİK'nun 68/1. maddesine göre; “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.” Somut olayda borçlunun, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, "takip dosyası içerisinde takip dayanağı herhangi bir belgeye rastlanmadığını" belirterek borca itiraz ettiği, iş bu itirazın kaldırılması davasında icra mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde de "tarafına dayanak belge gönderilmediğinden imzaya itiraz hakkını saklı tuttuğunu" beyan ettiği görülmektedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya ve İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi... Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul)....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....
- K A R A R - Dava, davalının kefil olarak imzaladığı iddia edilen kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı imzaya ve borca itiraz etmiştir. Mahkemece Cumhuriyet Savcılığında alınan ekspertiz raporu gereği kredi sözleşmesindeki kefil imzasının davalı eli ürünü olduğu bu nedenle davacının alacağını kanıtladığını, davalının dosyasına sunduğu ödeme dekontunun, alacağa ilişkin olduğu kanıtlanamadığından itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı kredi sözleşmesindeki imzaya ve borca itiraz etmiştir. Mahkemece savcılıkta alınan rapor ile yetinilerek hüküm kurulması doğru değildir....
de yapılması gerektiğini belirterek borca, imzaya ve yetkiye itiraz ettiği, mahkemece; 19.02.2015 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK'nin 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, akabinde üç aylık süre içinde yenilenmediğinden bahisle HMK'nin 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.İİK'nin 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir....