DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İcra müdürlüğü 2021/19702 Esas sayılı icra takibi ödeme emrine konu senetteki imzaya yasal süresi içerisinde itiraz ettiklerini, birden fazla vade bulunması nedeniyle kambiyo senedi vasfı taşımayan belge ile yapılan takibin iptalini, müvekkilinin adresi olarak müvekkili ile alakasız yer yazıldığını, senetti imzaya ve senedin kambiyo senedi vasfında olmadığına dair yasal süresi içeresinde itirazlarını sunduklarını, imza müvekkiline ait olmadığını, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, imzaya itirazlarının kabulü ile takibin borçlu müvekkili T1 yönünden durdurulmasını ve iptalini, icra takibinin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10'nu oranında para cezasına hükmedilmesini, icra takibinin iptalini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/8991 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, davalı yanın borca itiraz dilekçesinde herhangi bir resmi belgede imzasının bulunmadığını beyan ettiğini, dilekçede borca ve ferilerine itiraz ettiğini bildirdiğini ancak imzaya itirazını açıkça belirtmediğini, davalı aleyhine nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarına ilişkin yaptığı şikayetin kabul edilerek Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2019/282 esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davalı sanığın ifadesinde borcunu ödeyemeyince 120.000,00- TL'lik senet verdiğini açıkça ikrar ettiğini ifade ve özetle; Bursa 11. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8991 esas sayılı dosyasına ilişkin borçlu davalının itirazının kaldırılmasına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Açılan davanın reddine, takibin kaldığı yerden devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, %10'dan az olmamak üzere imzaya itiraz neticesinde kötüniyet tazminatına aynı zamanda yüz bin liradan, beş yüz bin liraya kadar para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Amasya İcra Dairesinin 2020/4786 Esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Borca itirazın reddine, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tahliye taahhütnamesine dayalı tahliye istemine ilişkin borca itiraz davasıdır....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bulancak İcra Müdürlüğü'nün 2021/803 esas sayılı takip dosyası ile tarafına icra takibi yapıldığını, yapılan takibe yönelik senetteki imzaların kendisine ait olmadığını, tarafına ait bir borcu olmadığını bu nedenle icra takibine ve tüm ferilerine, imzaya, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür. CEVAP : Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekilinin duruşmada alınan beyanında davanın reddini talep ettiği görülmüştür....
Davacı vekili dava dilekçesinde imzaya itiraz ile birlikte borca itiraz ettiklerini de belirtmiş olduğu halde, ilk derece mahkemesi tarafından sadece imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, borca itiraz yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi HMK.'nun 297/2. maddesinin açık hükmüne aykırıdır. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; yukarında belirtilen sebeplerle yargılama işlemlerinin eksik bırakıldığı anlaşıldığından, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Kayseri 4....
İmzaya ve borca itiraz bakımından hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan 31.12.2014 tarih ve 29222 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11/3. maddesinde; Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün üçüncü sıra numarasındaki miktar nazara alınarak maktu avukatlık ücretine hükmedileceği öngörülmüştür. Öte yandan, icra mahkemesinin imzaya ve borca itiraza ilişkin kararlarında 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun Yargı Harçlarına ilişkin (1) Sayılı Tarifesi'nin, "Karar ve İlam harcı" başlıklı (III) numaralı bölümünün maktu harçlarla ilgili 2/a maddesi uyarınca maktu harç alınması gerekmektedir. İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 170. maddesinin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir....
Davacı vekili;mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı şirket vekili tarafından kötüniyetli olarak icra takibine, borca, ödeme emrine, imzaya, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz edildiğini, davalı vekilinin icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ekinde itirazlarını destekler ve kanunun aradığı nitelikte noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika sunulmadığını belirterek mahkeme kararının bozulması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Kiraya veren davacı tarafından, davalı kiracı hakkında, 26.03.2013 başlangıç tarihli, 10 yıl süreli, işyeri niteliğindeki kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedelleri ile, ısıtma ve aydınlatma bedilinin tahsili istemli icra takibi başlatılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlanıldığı, borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece ödeme emrinin henüz borçluya tebliğ edilmediğinden itiraz hakkının doğmadığı belirtilerek itarazın reddedildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığı yönündeki itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, borçlu vekilinin, imzaya ve borca itiraz ederek, takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece,borçlunun icra dosyasına sunduğu 28.01.2015 havale tarihli beyan dilekçesi tarihine göre, itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 168/4.maddesi gereğince; imzaya itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine sunulması zorunludur....