Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/10493 esas sayılı takip dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibine geçildiği, borçlunun süresi içerisinde imzaya ve borca itirazına ilişkin bu davayı süresi içerisinde açtığı anlaşılmıştır....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinden un satın alan davalının mal bedeline karşılık 3. kişiye ait çeki ciro ederek verdiğini, müvekkilinin çeki bankaya ibrazında çekin çalıntı olduğunu öğrendiğini, çekteki ciro imzasının davalıya ait olup, alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre borca ve ödeme belgesindeki imzaya itiraz eden davalının usulüne uygun tebligata rağmen davayı takip etmediği, imza incelemesi için duruşmada hazır bulunmasına ilişkin meşruhatlı tebligata rağmen davalının duruşmaya gelmediği gibi cevapta vermediği, böylelikle imzayı kabul etmiş sayıldığı, davalının haksız ve kötüniyetle takibe itiraz ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, imzaya, borca ve ferilerine itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 266/1. Maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir...." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucu faiz ve ferilere itiraz yönünden resen yapılan inceleme ile davacının faize ilişkin itirazların da reddedildiği ancak ulaşılan sonuç hukuki denetime elverişli ve usulüne uygun bir değerlendirme niteliğinde değildir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, faiz ve ferilere itiraz bakımından talep edilebilecek tutarın tespitini teminen bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, HMK 'nun 281....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, imzaya, borca ve ferilerine itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 266/1. Maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir...." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucu faiz ve ferilere itiraz yönünden resen yapılan inceleme ile davacının faize ilişkin itirazların da reddedildiği ancak ulaşılan sonuç hukuki denetime elverişli ve usulüne uygun bir değerlendirme niteliğinde değildir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, faiz ve ferilere itiraz bakımından talep edilebilecek tutarın tespitini teminen bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, HMK 'nun 281....
Yargıtay bozma kararındaki gerekçeye göre davacının imzaya itiraz davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının borca itirazında borcun olmadığına ilişkin imzası ikrar edilmiş veya resmi bir belgeye dayanmadığı ve davacının borca itirazının, yargılama gerektirdiğinden kabul edilemeyeceği, faize itirazı da uygulanması gereken, değişen oranlarda avans faizi dikkate alınarak yapılan hesaplamada 3.051,36 TL olduğundan, fazla talep edilen kısmın iptaline karar vermek germek gerekmiştir. Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyularak davacının işlemiş faize ilişkin davasının kabulüne," dair karar verildiği, davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu görülmektedir. İstinaf incelemesine konu olan dosya hakkında daha önce ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulmuş, bu talep İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2021 NUMARASI : 2021/235 ESAS 2021/864 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin 08/03/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe konu bonoda bulunan ve kefil adı altında bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu sebeple açıkça senet altında bulunan imzaya itiraz ettiklerini, icra takip dosyasında bulunan veraset ilamından, Mehmet Ali Yaşar'ın 03/06/2019 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının, T3 Aytekin Yaşar, Asiye Yaşar...
Buna göre, borçlunun İİK'nın 168. maddesi uyarınca yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkı bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. 6102 sayılı TTK'nun 776/1- a maddesi gereğince, senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesi ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi içermesi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İcra Dairesinin 2018/2781 esas sayılı dosyasında borçlu hakkında girişilen icra takibi neticesinde borçlu tarafından 14/05/2018 tarihinde borca ve imzaya itiraz yapıldığını, borçlunun imzaya itirazının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira borçlu tarafından imzalanmış bir çok belge ve evrakın mevcut olduğunu, ayrıca imzanın borçluya ait olduğunun yargılama aşamasında mahkemece yaptırılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde de ortaya çıkacağını ve borçluya olduğunun da tespit edilmiş olacağını, İlK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapmasının zorunlu olduğunu, haciz yoluyla takip 168. ve devamı maddelerinde bu takip şekline ilişkin borca itiraz, 169- 169/a maddelerinde imzaya itiraz 170.maddesinde borçlunun kambiyo hukuku...
Somut olayda, borçlu, icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde imzaya ve borca itiraz ettikten sonra imzaya itirazından vazgeçerek borç miktarının 12.000,00 TL olduğunu ve ödendiğini ileri sürmek sureti ile borcu kısmen kabul ettiğine göre, İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının uygulanma imkanı yoktur. Bu nedenle mahkemece, borçlunun ödeme iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....