ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İCRA HUKUK) TARİHİ : 14/12/2022 NUMARASI : 2022/80 ESAS, 2022/128 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen imzaya itiraz-borca itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle;Ardahan İcra Müdürlüğünün 2017/2499 E....
İcra Müdürlüğünün 2018/4698 Esas sayılı dosyasından muris Abdullah Tana'nın mirasçıları olarak müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan Örnek 10 ödeme emrinin bir kısım müvekkille 26/09/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkillerin buna istinaden takipten haricen haberdar olduklarını, bu nedenle süresi içerisinde imzaya ve borca itiraz ettiklerini, senetteki imzanın müvekkilerin murisi Abdullah Tana'ya ait olmadığını, imzanın kişiye ait karakterestik özelliğinin bulunması gerektiğini, imzaya da açıkça itiraz ettiklerini, muris Abdullah Tana'nın 1922 doğumlu olup okuma yazma bilmediğini ve imza kullanmadığını, imza atamadığı için parmak bastığını, takibe konu senetteki imzanın ince uçlu bir kalemle atıldığını, ancak senetteki yazıların kalın uçlu bir kalemle yazıldığını, senedin yakın bir tarihte doldurulduğunu, murisin 1986 yılında vefat ettiğini, tanzim tarihinden 33 sene sonra vadeli senet düzenlenmesinin mümkün olmadığını, takibe konu senette dolar kelimesinin...
Borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde bildirdiği takibe konu bonoda şirkete atfen atılı bulunan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığına dair itirazı, imzaya itiraz niteliğinde olmayıp İİK'nın 169. maddesinde düzenlenen borca itiraz niteliğindedir. Dairemizin bozma ilamında borçlunun ''imzaya itirazının kabulüne'' şeklinde ki ifadenin maddi hata sonucu yazıldığından belirlenen hukuki tavsife göre olaya uygulanması gereken İİK'nın 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 6. fıkrasında ise; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, borçlunun isteği üzerine kötü niyeti veya ağır kusurunun bulunması koşuluyla alacaklının, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan takibe dayanak çekteki imzanın şirket yetkilisi ...'...
Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır...." hükmüne yer verilmiştir.Buna göre, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, imzaya itiraz kabul edildiği halde, takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirse de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 4....
Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, imzaya itiraz kabul edildiği halde, takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 4....
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda yalnız lehtarın ciro imzası yönünden imza incelemesi yapılmış, icra mahkemesine imzaya itiraz ile başvuran keşideci ... San. Ve Tic. A.Ş. yönünden bir inceleme yapılmamıştır. O halde mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, oluşacak sonuca göre keşideci ... San. Ve Tic. A.Ş.'nin imzaya itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, hüküm kısmında hangi borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği belirtilmeden davacı hakkında açılan davanın kabulü yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda takip konusu çekteki imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK.'nun 168. maddesinin 4. bendine göre; imzaya itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçlu ...'...
Borçlu ... yasal sürede imzaya itiraz ettiğine göre, mahkemece, İİK'nun 170. maddesi uyarınca, borçlunun imzaya itirazının yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçluların başvurusu bu hali ile imzaya itiraz niteliğindedir. İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK. nun 170/3. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” O halde, mahkemece, borçluların, imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK.nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....