Somut olayda, ödeme emrinin borçlulara 12/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itiraz başvurusunun ise, yukarıdaki maddede belirtilen yasal beş günlük sürede, 17/02/2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Öte yandan muteriz borçlu şirket vekili tarafından dosyaya sunulan ticaret sicil gazetesinin ilgili nüshalarından takip borçlusu ...'nin takibe dayanak çekin keşide tarihinden sonra unvan ve nevi değiştirerek ... unvanını aldığı görülmekle, bu haliyle takibe itiraz etmesinde usul ve Yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde, mahkemece, borçluların imzaya itirazının esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda borçlunun imzaya itiraz ettiği tarihte verilmiş bir çek iptali kararı mevcut olmayıp imzaya itirazın esasının incelenmesi zorunludur. Öte yandan .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1-856 sayılı dosyasındaki dava hasımsız görülerek sonuçlandırılmış olup, alacaklı, bu davada taraf olmadığından verilen karar kendisini bağlamaz. O halde mahkemece, borçlunun imzaya itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 13 .İcra Müdürlüğünün 2021/9448 E.sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkil şirket adresinin Kocasinan /Kayseri olup, takipte Kayseri İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takip dayanağı çekin keşide yeri ve muhatap banka şubesinin de Bakırköy Adliyesi Yargı Çevresinde olmadığını, dava dışı diğer borçluların yerleşim yeri adresinin Bakırköy Adliyesi Yargı sınırları içinde olsa bile HMK 7/1 hükmünün uygulanabilmesi için dava dışı borçlar hakkındaki takibin itirazlarını yapıldığı takip itibariyle kesinleşmiş olması gerektiğini, çekte bulunan imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili Kayseri İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, ayrıca imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir...
tarafların tacir olmaması nedeni ile senetteki yetki şartının da geçerli olmadığını, borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm fer'ilerine itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla yetki itirazının kabulü ile takibe konu alacak için Kırklareli/Vize İcra Dairelerinin yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece imza incelemesi için dosyanın gönderildiği ...'nin düzenlediği 18.11.2014 tarihli raporda, takibe konu çekteki imzanın yeterli tanı unsuru içermemesi sebebiyle borçlu şirket yetkilisine ait olup olmadığının belirlenemediğinin, ancak, olduğu çekteki " ... avalist" yazısının şirket yetkilisinin eli ürünü olduğunun bildirildiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, icra mahkemesince bu maddeye göre imzanın borçluya ait olup olmadığı yöntemince incelenerek, sonucuna göre imzaya itirazın reddine ya da kabulüne karar verilir. Önemli olan imzanın borçluya aidiyeti hususu olup, senet üzerindeki yazıların borçlunun eli ürünü olmasının, imzaya itiraz açısından hiçbir önemi yoktur....
İİK'nun 170. maddesinde imzaya itirazın hangi usul ve esaslar dahilinde inceleneceği belirtilmiştir. Buna göre imzaya itirazın kabulünde İİK'nun 170. maddesi yollaması ile 68/a maddesi uyarınca yapılan inceleme neticesinde tazminata hükmedileceği belirtilmiştir. Somut olayda ise, yukarıda anılan İİK 170 ve 68/a maddeleri uyarınca imza incelemesi yapılmadığı ve alacakı vekili tarafından dava kabul ediliğinden, imzaya itirazın kabul edildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru ise de, İİK.'nun 170 ve 68/a maddelerine göre inceleme yapılmadığından yazılı şekilde tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle kararın bozulmasına karar vermek gerekir ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün tazminat ve para cezasına ilişkin kısmının çıkartılıp bu şekilde onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Kocaeli 1....
İşin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlanıldığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya ve faize itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği ancak tazminat ve para cezası ile ilgili hüküm kurulmadığı, karar gerekçesinde ise kötü niyetin kanıtlamadığından bahisle tazminat ve para cezası hakkında karar verilmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 170/4. maddesine göre, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder.Somut olayda, alacaklı, takip dayanağı çekte 2. ciranta; borçlu ise, alacaklının çeki kendisinden...
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece; borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde, takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi ve ayrıca, aynı maddenin aynı fıkrası gereğince icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın imzaya itirazın kabulüne karar verildiği halde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ....10....
esas almadığını, düzenlenen hak edişlere itirazi kayıt konulduğunu, işin geçici kabulunun gerçekleştirildiğini, kesin kabulün yapılmaması nedeniyle kesin hesap ve hakedişe ilişkin sürecin devam ettiğini, itirazi kayıtlar dikkate alınmaksızın yapılan hakedişler nedeniyle eksik ödeme yapıldığını belirterek fazlaya ve faize ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL'nin 22/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun imzaya itiraz talebine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....