İcra Müdürlüğü'nün 2020/4974 esas sayılı dosyası ile davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılmış ve ödeme emri gönderildiğini, ilgili icra dosyasında borca ve imzaya süresi içerisinde itiraz ettiklerini, davacının alacaklı tarafa her hangi bir borcu bulunmadığını ve borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davacılara 04.12.2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini ancak ödeme emri ekinde kambiyo senedi örneğinin gönderilmediğini, takibe dayanak senet üzerindeki imzaya itiraz ettiklerini, tüm bu nedenlerle öncelikle icra takibinin yargılama sonuna kadar geçici olarak durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesine, imza incelemesinden sonra itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, %20'den az olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan alınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Zonguldak 2. İcra Müdürlüğü'nün 2020/4974 esas sayılı dosyası....
Davalı borçlu 22.06.2018 tarihli itiraz dilekçesinde, borç iddiası imzaya olan kuşkuları dolayısıyla ve tahliye talebinin dayanağı borca itirazları nedeniyle tahliye şartlarının oluşmadığını, icra takibinin başlatıldığı İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, icra takibindeki borcun tamamına, imzaya, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiklerini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2016/11969 Esas dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarına göre takip dayanağı senetteki imzanın davacı borçlu eli ürünü olduğu ve senette tahrifat yapıldığı tespit edilemediğinden, davacının imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
Davalı borçlu vekilinin icra dosyasına sunmuş olduğu 02/09/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile icra takibine, ödeme emrine, imzaya, faize, faiz oranına ve borca itiraz ettiği görülmekle; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler doğrultusunda takip ve dava konusu 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi aslı ve ekleri dosyaya celp edilmiş, davalı şirket yetkililerinin ayrı ayrı 6100 Sayılı HMK'nun 169 maddesi ve devamı maddeleri uyarınca isticvabına karar verilmiş, davalı şirket yetkililerine dava konusu edilen 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi ve ekleri altındaki imzaların kendilerine ait olup olmadığı hususlarında beyanlarının alınacağının ve imza ve yazı, rakam örneklerinin sözleşme metnindeki şekilde alınacağı hususlarının ve 6100 Sayılı HMK'nun 171/1 maddesi uyarınca geçerli bir özrü olmaksızın gelmediği veya gelip de sorulara cevap vermediği veya imza ve yazı örneği vermediği takdirde isticvap konusu vakıaları ve 25/01/2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraz niteliğindedir. İİK'nın 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı ve itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Gölcük İcra Müdürlüğü'nün 2020/2467 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden takibin 18/07/2020 keşide ve 15/11/2020 vade tarihli, 200.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklandığı, davacının senette keşideci olarak imzasının yer aldığı, ödeme emrinin 09/12/2020 tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin ortağı ve yöneticisinin vefat ettiği gerekçesiyle takibe ve imzaya karşı yapılan tüm itirazlar mesnetsiz olduğunu, tüm borçlandırıcı işlemlerin vefat tarihinden önce yapıldığını davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; Dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi raporunda, takibe konu (2) adet senet üzerinde ''As Kaplan ... Ltd. Şti ve Şahin Kaplan adına atılı bulunan borçlu imzalarının Şahin Kaplan elinden çıktığını beyan etmiştir. İİK'nin 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Bilirkişi raporunun bilimsel verilere göre tarafsızca hazırlandığı kanaati ile hükme esas alınmış, keşide edene takip yapılabilmesi için protesto çekilmesine gerek olmadığı, imzanın şirket yetkilisine ait olduğu, borca itirazın İİK'nun 169....
veya imzaya ilişkin herhangi bir itirazı olmadığını, davacı tarafın bizzat borca itiraz da bulunduğunu, her ne kadar borcun kendilerine ait olmadığına dair itiraz da bulunmuşlarsa da; taraflar arasında düzenlenmiş dilekçe ekinde sunulan iş sözleşmesi bulunduğunu, davacının diğer itirazlarının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve kabul etmediklerini, davacıların tamamen haksız olarak ve süre kazanmak kastıyla bu davayı açtığını, izah edilen ve resen dikkate alınacak sebeplerle; davacı borçlu şirketin hukuki dayanaktan yoksun borca itiraz davasının reddine, davanın kötü niyetli olması nedeniyle takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete çıkartılan tebligatın bila döndüğünü, henüz davacı şirkete gönderilmiş bir tebligat bulunmadığını, diğer davacının mernis adresine TK 21/2.maddeye göre usulüne uygun tebligat yapıldığını, davacı Halil İbrahim Deniz yönünden takibin kesinleştiğini, imzaya itiraz hakkının bulunmadığını, ayrıca imzaya yönelik itirazın haksız olduğunu söyleyerek davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince;"Davacı borçlu Halil İbrahim Deniz in usulsüz tebligat şikayetinin REDDİNE, Davacı Halil İbrahim Denizin borca ve imzaya itirazının süresinde olmadığından REDDİNE, Davacı T1 T1 Tic. Ltd. Şti.'nin borca itirazının subut bulmadığından REDDİNE , Davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE , karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2021 NUMARASI : 2019/990 ESAS 2021/370 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İst. And. 15. İcra Müd.nün 2019/33945 E nolu dosyasından icra takibi başlatıldığını, dosyadan davacı şirket adına kayıtlı taşınır, taşınmaz mal varlığına ve banka hesaplarına haciz işlemi uygulandığını, takibe konu çekte bulunan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek imzaya itirazın yanında sair itirazlarda da bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Yargılamaya hakim olan ilkelerden sayılan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.'' hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; dava dilekçesinde takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı iddiası ve borçlu ... yönünden imzaya itiraza ilişkin olup, mahkemece, “taleple bağlılık ilkesi” dikkate alınmaksızın, talebi aşar şekilde tüm borçlular yönünden imzaya itiraz yapılmış gibi bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu duruma göre karar verildiği anlaşılmaktadır....