Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , açılan borca itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün görülmemiştir. İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. Bu durumda mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu ...'...

    Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

    Sayılı dosyası ile kambiyo takiplerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, müvekkilinin ticaret siciline kayıtlı adresinin Tepealtı mahallesi Coşkun sokak no:87/1 Yenimahalle/ANKARA olduğunu, Didim icra dairesinin yetkisiz olduğunu, takibin Ankara İcra Dairelerinde açılması gerektiğini, yetkiye itiraz ettiklerini, davaya konu çekteki imzayı kabul etmediklerini, borca ve imzaya itiraz ettiklerini belirterek İzmir İcra Dairesinin yetkisizliğine, borca,imzaya ve takibe itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, karşı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi ise; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular tarafından ayrıca ve açıkça itiraz edilmediği, borçluların icra mahkemesinde imza inkarında bulundukları görülmektedir....

      , borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2022 NUMARASI : 2022/877 ESAS - 2022/985 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2022/17714 esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü takipte, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayetinin süresiz şikayet hallerinden olduğunu, protesto çekilmediğinden davalının müvekkiline müracaat hakkı bulunmadığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      DELİLLER: Seydişehir İcra Müdürlüğü'nün 2021/14 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporuna göre senetteki keşideci imzasının davacı borçlu eli ürünü olduğu anlaşıldığından, davacının imzaya ve borca itirazının ayrı ayrı reddine, asıl alacağın %20'si oranında hesaplanan tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ayrıca %10'u oranında hesaplanan para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak, ATK raporuna ve mahkeme kararına itiraz ettiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

      tanzim tarihi itibariyle davacının borçlu şirket yetkilisi olmaması imzaya itiraz davası açmasına engel teşkil etmediğinden, bu nedenle davacıların imzaya ve borca itirazı esastan incelenerek, senedin tanzim tarihi itibariyle davacı borçlu şirketin tespit edilen yetkilisinin ve davacı asil Leman'ın imza örnekleri alınarak, imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak hüküm oluşturulması gerektiğinden, davacıların istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, HMK. 353/1- a6 maddesi gereğince dosyanın esastan incelenerek hüküm oluşturulmak üzere mahkemesine geri gönderilmesine" gerekçesiyle kararın kaldırıldığı, ilk derece mahkemesince kaldırma kararından sonra imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, kapsam ve sonuç itibariyle hüküm kurmaya elverişli kesin kanaat içeren bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararda yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde...

      İİK'nun 68/1. maddesine göre; “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.” Somut olayda borçlunun, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, "takip dosyası içerisinde takip dayanağı herhangi bir belgeye rastlanmadığını" belirterek borca itiraz ettiği, iş bu itirazın kaldırılması davasında icra mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde de "tarafına dayanak belge gönderilmediğinden imzaya itiraz hakkını saklı tuttuğunu" beyan ettiği görülmektedir....

        Ödeme emri davalı kiracı ... ve davalı kefil ...’a tebliğ edilmiş olup, davalı kiracı borçlu ... itiraz dilekçesinde imzaya ve borca, davalı kefil borçlu ... ise itiraz dilekçesinde imzaya, borca ve İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı vekili 27.04.2014 tarihli dilekçesi ile, borçlu ...’ın yetki itirazını kabul ettiklerini, bu nedenle dosyanın yetkili olan ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiş, alacaklı vekilinin talebi üzerine dosya ... İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ve 2014/5336 esasına kaydedilmiştir. Ödeme emri davalı borçlu kiracı ...’a 11.03.2014 tarihinde, davalı borçlu kefil ...’a 24.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu