Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece imza incelemesi için dosyanın gönderildiği ...'nin düzenlediği 18.11.2014 tarihli raporda, takibe konu çekteki imzanın yeterli tanı unsuru içermemesi sebebiyle borçlu şirket yetkilisine ait olup olmadığının belirlenemediğinin, ancak, olduğu çekteki " ... avalist" yazısının şirket yetkilisinin eli ürünü olduğunun bildirildiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, icra mahkemesince bu maddeye göre imzanın borçluya ait olup olmadığı yöntemince incelenerek, sonucuna göre imzaya itirazın reddine ya da kabulüne karar verilir. Önemli olan imzanın borçluya aidiyeti hususu olup, senet üzerindeki yazıların borçlunun eli ürünü olmasının, imzaya itiraz açısından hiçbir önemi yoktur....

    Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, imzaya itiraz nedeniyle takibin ve takibe konu senedin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, davanın İİK 72/1. maddesi gereğince menfi tespit davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, 2004 sayılı İİK.nin 170. maddesi gereğince imzaya itirazın İcra Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, davacı tarafından imzaya itiraz edilerek takibin ve takibe konu senedin iptaline karar verilmesi talep edilmekle açılan davanın menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır. Buna göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

      İstinaf Sebepleri Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; takibe dayanak bonoları dava dışı 3. şahıs tarafından alındığını, ilk derece mahkemesi tarafından imzaya itiraz yönünden alınan rapora karşı itirazlarını sunduklarını, söz konusu bilirkişi raporunun hükme esas teşkil edecek nitelikte olmadığını beyanla; istinaf taleplerinin kabulüne davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. C....

        Davalı rapora itiraz dilekçesinde; rapora itiraz ettiklerini belirterek Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep etmiştir. Somut olayda; imzaya itiraz davasında ispat yükümlülüğü davalı alacaklıya ait olup, davalı alacaklı cevap dilekçesinde delillerini somutlaştırmadığı, delil listesi ibraz etmediği, rapora itirazında da HMK 281. maddeye göre itiraz sebeplerini somutlaştırmadığı gözetildiğinde mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne, takibe konu 27/05/2016 düzenleme tarihli 30/06/2016 vade tarihli 7.050 TL bedelli senet yönünden senet tanzim yeri bulunmadığından kambiyo senedine vasfına haiz olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline, takibe konu diğer senetler yönünden imzaya itirazın kabulü ile davacı borçlu yönünden takibin durdurulmasına, imzaya itiraz kabul edilen alacak miktarları üzerinde %20 icra inkar tazminatı ve %10 para cezasına hükmedilmesi hukuken yerindedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İmzaya itiraz Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı icra takibi sırasında imzaya itiraza ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda; davacı, lehtar/ciranta sıfatıyla yer aldığı çekteki imzaya itirazı ile birlikte takibe konu çekin, dava dışı Günal...Co. ile yapılan protokol gereğince Günal...Co.'ya teminat olarak verildiğini iddia ederek borca da itiraz etmiştir. Borçlu tarafından ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle, takibe konu çekle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin; zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte çekin teminat için verildiğini bildiremez. Çünkü imzaya itirazla çekin teminat amaçlı verildiği iddiası birbiriyle çelişmektedir. Ayrıca, davacı dava dilekçesinde çekin teminat olarak verildiği sırada boş olarak verildiğini iddia etmediği gibi, çekte lehtar sıfatıyla yer alan davacının cirosu olmaksızın çeki dava dışı şirkete teminat amaçlı vermesi de hayatın olağan akışına aykırıdır....

          Buna göre somut olayda; Fatsa İcra Müdürlüğü'nün 2018/5327 Esas sayılı dosyasında örnek (10) numaralı ödeme emrinin borçlu davacıya 21/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından mahkemenin 2019/5 Esas sayılı dosyasında 09/01/2019 tarihinde Fatsa İcra Müdürlüğü'nün 2018/5327 Esas sayılı takip dosyasında imzaya itiraz edildiği, ancak dosyanın takipsiz bırakılması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, iş bu imzaya itiraz davasının da 26/11/2020 tarihinde açıldığı, davacının en geç mahkemenin 2019/5 Esas sayılı dosyasının dava tarihi olan 09/01/2019 tarihinde takipten haberdar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlunun ödeme emrinden ve takipten en geç 09/01/2019 tarihinde haberdar olduğu, davacı borçlunun 26/11/2020 tarihinde imzaya itiraz ettiği ancak davacının 5 günlük yasal süresi içerisinde itiraz etmediği anlaşılmakla; davacının davasının süre yönünden reddine dair karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, takip alacaklısının senedin teminat olarak verildiğine dair kabul beyanının olmadığı, davacı vekilinin duruşmadaki beyanında senedin teminat olarak verildiğine dair yazılı bir delilinin bulunmadığını belirttiği, takipte senedin miktar, faiz, komisyon ücreti yönünden herhangi fahiş miktarın söz konusu olmadığı, her ne kadar davacı vekili 2. celse duruşmasında imzaya itiraz da bulunmuş olsa da dava dilekçesinde imzaya itirazın bulunmadığı, İİK'nun 168/4. maddesi gereği imzaya itirazın açıkça yapılması gerektiği, borçlunun itiraz sebepleriyle bağlı olduğu, imzaya itirazın değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının borca itirazının usulden reddi gerektiğini, zira senetten kaynaklı borç ilişkisinin asıl ilişkiden bağımsız bir nitelikte olduğunu, davacının borca itirazını yazılı delille ispatlayamadığını, imzaya itiraz yönünden ise hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı ve elverişli olmadığını, mahkemece rapora itirazları doğrultusunda dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmemesinin isabetsiz olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 170. Maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde imzaya itiraz davasıdır....

          Maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime yeterli ve elverişli bulunmasına, rapora itirazın somut ve herhangi bir gerekçeye dayandırılmamış olmasına, imzaya itraz edidliğinden ayrıca ve açıkça borca itiraz edilmesinin gerekmemesine, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 5....

          UYAP Entegrasyonu