Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren borca itiraz dilekçesinden sonra yasal süre içerisinde UYAP sistemi üzerinden 2. bir itiraz dilekçesi sunduğunu ve açıkça imzaya itiraz ettiğini, süresi içerisinde ikinci bir itiraz dilekçesi verilemeyeceğine dair yasal düzenleme bulunmadığını, Mahkemece imzaya itiraz dilekçesinin gözden kaçırıldığını, davacının tahliye talebinin noter tarafından düzenlenmiş veya onaylı bir belgeye dayanmadığını, imza kabul edilmediği için davanın genel mahkemelerde açılması gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 05/04/2022 gün, 2021/141 Esas- 2022/565 Karar sayılı ilamı ile, "1- Davacının imzaya itiraz davasının KABULÜ ile İstanbul 35.İcra müdürlüğünün 2021/4175 Esas sayılı dosyasından davacı borçlu yönünden başlatılan takibin İİK 170/3 maddesi gereğince DURDURULMASINA, 2- Şartlar oluşmadığından tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, 3- Davacının imzaya itirazı kabul edildiğinden borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına," karar verilmiştir....

Davacı borçlu vekili , istinaf dilekçesinde imzasına itiraz etmek istedikleri senetlerden birisini maddi hataya dayalı olarak itiraz dilekçesinde yanlış bildirdiklerini ancak 06/12/2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ve 16/01/2020 tarihli duruşmada 11/11/2018 düzenleme tarihli 210.000 TL lik senetteki imzaya itiraz ettiklerini beyan ederek hatalarını düzelttiklerini, duruşmada hazır olan davalı vekilinin buna itiraz etmediğini, davalı vekilinin itiraz etmeyerek iddialarını genişletmelerini zımnen kabul ettiğini beyan etmiş ise de; dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gibi, HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı da yoktur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya itiraza ilişkin olup, davacı tarafça imzaya itiraz edildiği halde İlk Derece Mahkemesince davanın şikayet olarak nitelendirilmesi, dava kabul edildiği halde tazminat ile para cezası taleplerinin gerekçesiz reddedilmesi nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Dava dilekçesinde anlatımlardan anlaşıldığı üzere davacının açıkça imzaya itiraz ettiği, İlk Derece mahkemesince imzaya itiraza ilişkin yargılama yapıldığı, bilirkişi incelemesi yapılarak imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği ve davanın kabul edildiği görülmektedir. Bu haliyle davadaki talep itiraz niteliğinde olduğu halde İlk Derece Mahkemesince -imzaya itirazın kabulü halinde takibin durdurulması kararı verilmesi doğru ise de- kararda davanın şikayet olarak nitelendirilmesinin İİK.nun 168/4. ve 170. Maddelerine uygun olduğunu söylemeye olanak bulunmamaktadır....

İşin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlanıldığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya ve faize itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği ancak tazminat ve para cezası ile ilgili hüküm kurulmadığı, karar gerekçesinde ise kötü niyetin kanıtlamadığından bahisle tazminat ve para cezası hakkında karar verilmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 170/4. maddesine göre, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder.Somut olayda, alacaklı, takip dayanağı çekte 2. ciranta; borçlu ise, alacaklının çeki kendisinden...

    Hal böyle olunca tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine, İmzaya itiraz yönünden; Başvuru 2004 Sayılı İİK'nun 168/4 ve 170.maddesine dayalı imzaya itirazdır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde imzaya itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde imzaya itiraz süre aşımı nedeniyle reddedilir. Küçükçekmece 2.icra Müdürlüğü'nün 2019/2060 esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri davacı borçluya 23/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı borçlu vekili imzaya itirazı 23/02/2019 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra 29/01/2021 tarihinde ileri sürmüştür. İmzaya itiraz yasal süresi içerisinde ileri sürülmemiştir....

    Somut olayda, ödeme emrinin borçlulara 12/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itiraz başvurusunun ise, yukarıdaki maddede belirtilen yasal beş günlük sürede, 17/02/2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Öte yandan muteriz borçlu şirket vekili tarafından dosyaya sunulan ticaret sicil gazetesinin ilgili nüshalarından takip borçlusu ...'nin takibe dayanak çekin keşide tarihinden sonra unvan ve nevi değiştirerek ... unvanını aldığı görülmekle, bu haliyle takibe itiraz etmesinde usul ve Yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde, mahkemece, borçluların imzaya itirazının esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve takipten 28.08.2014 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca imzaya itirazının yasal 5 günlük süre içerisinde yapılması gerekir....

        İİK'nun 170/4. maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, dava çeke dayalı kambiyo takibinde imzaya itiraz olup; mahkemece, çekteki imza borçluya ait olmadığından, takibin iptaline ve borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş ise de dayanak çekte borçlunun keşideci, alacaklının da ciranta olduğu, aralarında yüzyüzelik ilişkisi olmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi gerekmektedir. Ayrıca, talep imzaya itiraz olup istemin kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde takibin iptaline hükmedilmesi isabetsizdir....

          İİK'nun 170/4. maddesine göre; imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder. Somut olayda, takip dayanağı çekte, muteriz borçlunun, ... ...Pazarlama İnş. Dış Tic. Ve San. Ltd. Şti., alacaklının ise, çeki, imzaya itiraz eden ... ...Pazarlama İnş. Dış Tic. Ve San. Ltd. Şti.’den ciro yolu ile alan Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. olduğu görülmekte olup, ...nın imzaya itirazı üzerine yapılan inceleme sonunda, imzanın borçluya ait olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda, takip alacaklısı, muteriz ... ile doğrudan ilişki içinde olduğundan, imzanın itiraz eden borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır....

            UYAP Entegrasyonu