Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....

Belgede Sahtecilik Suçu'nu işleyerek müvekkili adına kambiyo senedi düzenlediğini, (İş bu husus nedeniyle taraflarınca Savcılık şikayeti de yapıldığını), müvekkiline ait olmayan iş bu takibe dayanak senetteki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, bu nedenlerle öncelikle iş bu davanın kabulüne, imzaya itirazları cihetinde takibin müvekkili yönünden (tüm asli ve feri talepleri yönünden) durdurulmasına ve iptaline, aksi kanaat halinde diğer itirazları gözetilerek takibin durdurulmasına ve iptaline, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren mezkur icra takibinin teminatsız şekilde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, haksız olan alacaklı-davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İtiraz eden borçlu vekilinin itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir.Kambiyo takibi başlatılması üzerine İcra Hukuk mahkemesinde borca itiraz ettiğini ileri sürmektedir. İstinaf edenin ileri sürdüğü itiraz imzaya itiraz mahiyetinde olup, imza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , açılan borca itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün görülmemiştir.İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. Bu durumda mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    Hanife Sayar'a ait olmadığını, müvekkillerinin takip alacaklısına da herhangi bir borcu olmadığını, bu sebeple başlatılmış olan takipte borca, imzaya, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek; takibin iptali ile kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesini istemiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde keşideci-borçlunun borcu olmadığı ve çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile borca ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 169/a madde, İİK'nın 170. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/607 ESAS - 2020/122 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, takip konusu imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulünü, takibin durdurulmasını, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

      tarihlerinin değiştirildiği ve davacı yerine başkası tarafından imza atıldığı olduğunu, bilirkişi raporunda ise hem tarihlerin, hem de imzanın davacıya ait olduğu kanaatine varıldığını, bilirkişi raporu ile davacının haksız ve hukuksuz şekilde imza itirazında bulunduğunun ve kötüniyetli davranarak yalnızca müvekkilinin alacağına ulaşmasını engelleme kastı ile davrandığının ortaya çıktığını, tazminat ve para cezasına hükmedilmemesinin usul ve yasa ile bağdaşmadığını, kısmen kabul, kısmen red kararı ile aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın tazminat ve para cezası yönünden kaldırılmasına, davanın imzaya ve borca itiraz açısından reddine, davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata ve %10'dan aşağı olmamak üzere para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/08/2022 NUMARASI : 2021/19 ESAS, 2022/494 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ,müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü'nün 2020/16254 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, takibe konu senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca ve imzaya itiraz olup, mahkemece Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınan rapora dayanarak itirazın kabulüne, takibin iptaline, icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilmiştir....

        Mahkemece, borçluların vekilinin borca (zamanaşımı) itirazı kısmen kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca, kısmen kabul edilen borca itiraz yönünden, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, “takibin iptali” yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. b) İİK'nun 170/3. maddesine göre; icra mahkemesi, 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip İİK'nun 170/2. maddesine göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın %20' sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir....

          UYAP Entegrasyonu