Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı borçlu tarafından İİK md 68 de kapsamında borçlu olmadığını ispata yarar belge sunamadığı dikkate alındığında; tüm bu sebeplerle davacının imzaya itiraz ve borca itiraz davasının reddine karar vermek gerektiği..." gerekçesi ile "davanın reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi raporunun eksik ve hatalı düzenlendiğini, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporunda görüldüğü üzere bazı mukayese imzalarda benzerlikler bulunsa da bazı imzaların bono üzerindeki imzaya benzemediğinin açık olduğunu, imzaya itiraz davalarında ispat külfetinin alacaklı tarafta olduğunu, bono üzerindeki imzaların borçluya ait olduğunun şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takipte borca ve imzaya itiraza ilişkindir. Ankara 24....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "Mahkemenin 26/09/2019 tarihli duruşmasında dava dilekçesinde usulsüz tebligat, imza ve borca itiraz talebi olduğundan usulsüz tebligata ilişkin 2019/174 E sayılı dosyası üzerinden karar verilmesine, imza itirazı ve borca itiraz hususunda yeni bir esasa kayıt yapılmasına karar verildiği, iş yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davacının tensip tutanağı uyarınca duruşmada imza örneklerinin alınması için hazır bulunması yönünde karar verildiği, buna rağmen davacı asilin duruşmada hazır bulunmadığı, buna ilişkin mazeret bildirmediği görülmekle davanın usulden reddine" dair karar verildiği görülmektedir....

Tüm dosya kapsamına göre; Davacının imzaya ve borca itirazlarına yönelik olarak bilirkişi raporunun kesin kanaat içerir hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor olduğu, söz konusu rapor gereğince dayanak senetlerdeki imzaların şirket yetkilisine ait olduğunun anlaşılması nedeniyle imzaya itirazın reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığı, kesin kanaat içeren rapor nedeniyle icra mahkemelerince ek rapor alınmasının gerekmediği, davacının borca itirazlarını kanunda yazılı delillerle usulünce ispatlayamadığı, her ne kadar mahkemece haksız olarak davacı mazeret dilekçesi sunduğu halde dosya işlemden kaldırılmış ise de, yapılan bu usuli hatanın sonuca etkili olmadığı, imzaya ve borca itiraz davalarında takibin iptaline yönelik daha önce açılmış olan davaların bekletici mesele yapılması mümkün olmadığından, ara karardan rücu edilmesinin isabetli olduğu ve davacının bu yöndeki istinaf istemlerinin isabetli olmadığı anlaşılmıştır....

Türk'ün damadı olan katılan ... tarafından icraya verildiğini, böyle bir borçları olmadığı için de borca ve imzaya itiraz ettiklerini beyan ettikleri, Ticaret Sicil Memurluğunun yasızına göre müteveffa ... Altunorak'ın hiçbir zaman şirket yetkilisi ve ortağı olmadığı, 20.10.2005 tarihine kadar ... ve oğlu olan sanık ...'ın şirketin ortağı oldukları, bu tarihten sonra sanık ...'ın kardeşi ...'...

    imzaya yönelik itirazdan vazgeçtiğini beyanla borca itirazlarının devam ettiğini bildirmiştir....

    Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, imzaya ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu itiraz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, senetteki imzanın davacıya ait olmadığını ve borcunun olmadığını iddia ederek takibin durdurulmasına ve davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

      İcra Müdürlüğünün 2020/10231 takip sayılı dosyası ile davacı hakkında yapılan icra takibinde İzmir İcra Dairesinin yetkisizliğine, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline, karar kesinleştiğinde 2 hafta içerisinde talep edildiğinde davacı borçlu T1 yönünden icra dosyasının tefriki ile yetkili Bismil İcra Dairesine gönderilmesine, imzaya ve borca itiraz ile ilgili mahkemece değerlendirme yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2021/346 ESAS - 2022/468 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine yetkisiz icra müdürlüğünde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Sivas İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe dayanak çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, borca da itiraz ettiklerini beyan ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının yetkiye, borca, imzaya itirazının reddine, davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı doğrultusunda 29/11/2019 tarihinde davacının adresine hacze gidildiğini, adreste bulunan davacı şirket temsilcisi Yasemin Urhan Zıbıncı ile borçlu İsmail Zıbıncı (eşi)'nın borcu kabul ettiğini, ancak şuan ödeme imkanının bulunmadığını beyan ettiğini, borcu kabul eden davacının, icra takibini öğrendikten sonra imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini istediğini, haciz tutanağında borca/imzaya itiraz etmeyen davacının artık yalnızca senet metninden anlaşılabilen itiraz sebeplerini (itfa, zamanaşımı gibi) icra mahkemesinde ileri sürebildiğini, davacının haksız davasının reddi ile % 20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu