Bununla birlikte icra takibine itiraz edilirken yetkiye de itiraz edilmiş, fakat yetkili icra dairesi gösterilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz usulüne uygun olmayıp, yerinde değildir. Bunun yanı sıra Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 50 nci maddesi, icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İİK'nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Bu nedenle, yetkili mahkeme, HUMK'nun 9 ncu ve devamı maddelerinde tanzim edilen yetki kurallarına göre belirlenecektir. Dolayısıyla, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde bakılacağı gibi bir zorunluluk söz konusu değildir. Doğal olarak, icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması veya itirazın usulüne uygun olmaması yalnız takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olmasını gerektirmez....
İlk derece mahkemesince, borçluya ödeme emri tebligatının 02/01/2008 tarihinde tebliğ edilerek takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, davacı tarafça icra mahkemelerinde imza itirazında bulunulmadığı gibi genel hukuk mahkemelerden alınmış bir menfi tespit davası veya başkaca bir dava ile borçlu olmadığının tespit edilmesine yönelik dava açılmadığı, ceza dosyasında alınan raporun hukuk mahkemelerinde hükme esas teşkil etmeyeceği ve bağlayıcı olmadığı dikkate alınarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz, İİK'nun 168/5. maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerektiği belirtilerek davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı-borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK.nun 168/1- 4. bendi uyarınca imzaya itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır....
Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacaklının takip talebinde adresinin ve vergi numarasının bulunmaması her zaman tamamlanabilecek bir eksiklik olduğu, bu durumun ödeme emrinin ve takibin iptali sebebi olmadığı, çeklerin yasal süre içerisinde muhatap bankaya ibraz edildiği, takibe konu çeklerin kambiyo vasfını taşıdığı, keşideci borçludan çek komisyonu talebinin usul ve yasaya uygun olduğu, işlemiş faize ve çek tazminatına açıkça itiraz edilmediği bu nedenle bu yönden inceleme yapılmadığı, mahkemece alınan18.02.2019 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle takip konusu çeklerdeki imzaların borçluya ait olduğu belirtilerek, borçlunun imzaya ve borca itirazının reddine, alacaklının icra inkar tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine, borçlunu ödeme emrinin ve takibin iptali isteminin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İİK. nun 170/3.maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın reddine karar verilmesi halinde, itiraz ile birlikte takip durdurulmuş ise borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, icra mahkemesince borçlunun imzaya itirazı üzerine takibin geçici olarak durdurulduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece borçlunun imzaya itirazı reddedildiğine ve itiraz üzerine takip geçici durdurulduğuna göre, İİK'nun 170/3. maddesi gereğince, borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK m. 170/2). Sahtelik iddiasının imza itirazı dışındaki bir nedene (yazıda sahtelik) dayanması halinde, senet üzerinde bulunan yazıdaki sahtelik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, bu konunun İİK'nın 169/a maddesinde düzenlenmesi nedeniyle, HMK'nun 209. maddesinin bu yönden uygulama yeri yoktur. İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar veremez....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2017/2041 ESAS - 2021/1116 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2017/ 38230 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Dargeçit olması nedeniyle icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve takip konusu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek imzaya itirazda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacının imzaya itirazının kabulü ile İstanbul 9....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/20 ESAS - 2021/699 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 15/01/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/78865 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde takibe, borca, faizine takibe dayanak gösterilen bonolardaki imzaya ve takibin tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini, borcun ödendiğine dair kuvvetli delil oluşturan ödeme dekontlarımıza dayanılarak ve söz konusu senetlerin vasıfsız olması nedeniyle, dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/78865 Esas numaralı dosyası ile yapılan icra takibinde ödeme emrinin 13.01.2021 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde itiraz ettiklerini, müvekkili T1 ve alacaklı T3 arasında...
açık bir şekilde ortaya çıkacağını, açıklanan tüm nedenlerle haksız yere ve süresi dışında ve kötü niyetle imzaya, borca ve faize itiraz eden borçluların takibin iptali davasının reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile takip konusu alacağın %10 oranında para cezasına hükmedilmesini mahkememizden talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1885 KARAR NO : 2023/852 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2022 NUMARASI : 2021/68- 2022/50 E.K. DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bulancak İcra Müdürlüğü'nün 2021/803 esas sayılı takip dosyası ile tarafına icra takibi yapıldığını, yapılan takibe yönelik senetteki imzaların kendisine ait olmadığını, tarafına ait bir borcu olmadığını bu nedenle icra takibine ve tüm ferilerine, imzaya, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür....
İcra mahkemeleri, önüne gelen uyuşmazlıkları, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen takip hukuku kurallarına göre inceleyerek sonuçlandıran özel mahkemeler olup, verdikleri kararlar kural olarak maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK. nun 170.maddesine dayalı imzaya itiraz olup, teknik anlamda bir dava değildir. Bu nedenle HMK. nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur. Ancak İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir....