GEREKÇE:3 adet unsurları tam bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte tanzim eden-borçlu vekilince sair itirazlar yanında imzaya da itiraz edilmiş olup ilk derece mahkemesince yetkiye itirazın reddine, davacının imzaya itirazının kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına, davalı aleyhine para cezasına ve tazminata hükmedilmesi üzerine davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Yukarıda belirtilen nedenlerle, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi tespit edilerek usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre yetkiye, imzaya ve borca itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa, öncelikle borçlunun yetki itirazı ve sonucuna göre diğer itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi isabetsiz olup (Yargıtay 12....
DAVA KONUSU : Yetkiye ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı vekili tarafından müvekkili hakkında İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2021/8797 sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığını, genel yetkili icra dairesinin takibe konu çekin keşide yeri, muhatap banka şubesi ve borçlusunun yerleşim yeri sayılan yerdeki icra dairesinin yetkili olduğunu, buna göre İzmir İcra Dairelerinin yetkisiz olduğundan öncelikle Mardin İcra Dairesinin yetkili olduğuna karar verilmesini, ayrıca imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, bu nedenle takibin iptaline ve % 20 tazminat ile % 10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; çekin keşide yeri ve muhatap bankanın İstanbul olduğunu, yetki itirazının mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirket ile davacı Serhat Deli (Asstep Shoes) arasında süregelen bir ticaret olduğunu ve bu ticari ilişki neticesinde davacı tarafından çok sayıda çek ve senedin müvekkili şirkete verildiğini, ancak bu çeklerde yer alan miktarların davacı tarafından müvekkili şirkete ödenmediğini, imzaya ve borca itirazların yerinde olmadığını savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir. İlk derece Mahkemesi; takibe dayanak çekte keşide yeri İstanbul olduğundan, yetkiye itirazın yerinde görülmediği, bilirkişi raporunda takip dayanağı çekte davacıya atfedilen imzanın borçlu davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davacının imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına, taraflar arasında yüzyüzelik bulunduğundan davalı taraf ağır kusurlu addedilerek davalı aleyhine tazminata ve para cezasına karar vermiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kambiyo senetlerine mahsus takipte borçluların yetkiye, imzaya, borca itiraz ettiği, dayanak çekin keşide yerinin İstanbul olduğu, İİK'nın 50/1 maddesi gereğince keşide yerinde takip başlatılabileceği, yetki itirazının yerinde olmadığı, ticaret sicil müdürlüğünden gelen müzekkere yanıtında borçlu şirketin yetkilisinin takibin diğer borçlusu davacı ... olduğu, davacı şirkete ve davacı ...'e atfen atılan imzanın davacıların eli ürünü olup olmadığının tespit ve değerlendirmesinin yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunda çekin ön yüzünde davacı şirkete atfen atılmış keşideci imzasının davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olduğu, çekin arka yüzünde davacı asile atfen atılmış ciro imzasının ise davacı asil ...'...
Davalı vekili istinafında; müvekkilinin davaya konu çeki usul ve yasaya uygun şekilde ciro yoluyla iktisap eden iyi niyetli meşru hamil olduğunu, muhattap bankaya ibraz edilen ve karşılıksızdır işlemi gören çeklere dayalı kambiyo senetlerine mahsuz haciz yoluyla icra takibine başvuracak alacaklıların TBK 89/1 maddesi gereğince kendi yerleşim yeri icra müdürlüklerinde de icra takibine başvurabilecekleri gözetildiğinde borçlunun yetkiye ilişkin itirazının reddi gerektiğini belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK 10. md.) ve ayrıca İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....
Takip dosyasının incelenmesinde; çekin hamili ve yasal süre içerisinde çeki ibraz eden davalı alacaklı tarafından, keşideci T1 ile ile cirantalar Fesih Yaşar ve Ayhan Gülmez aleyhine 100.000,00- TL bedelli çeke istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin yetkiye itiraz eden borçlu şirkete 26/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal 5 günlük sürede açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2019/421 ESAS, 2020/361 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu çekle ilgili İstanbul İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu, Bursa İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, ayrıca çekteki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını söyleyerek yetkiye ve imzaya yönelik itirazının kabulünü istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Talep, kambiyo alacaklarına özgü haciz yoluyla başlatılan takipte yetkiye ve imza itirazına ilişkindir....
Somut olayda takibin borçlu ... hakkında başlatıldığı, borçlunun yetkiye ve imzaya itirazı üzerine mahkemece takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmediği anlaşılmakla, İİK'nun 170/1. maddesinin ikinci cümlesi gereğince, tedbir kararı verilmeden yetkiye ve imzaya itiraz edilmiş olması zamanaşımını kesmeyeceği gibi, itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde; takibe dayanak belge, kambiyo senedi niteliğini haiz üç adet çektir. Çeklerin keşide tarihleri 27/05/2011 - 31/05/2011 - 31/05/2011 olup, ibraz süresi 03/02/2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tâbi olduğu anlaşılmakla, takip dosyasında borçlu ...'e yönelik olarak yapılan icra takip işlemlerinin incelenmesinde, alacaklının 09.06.2011 tarihli taşınmaz haczi talebi ile 19.03.2012 tarihli menkul haczi talebine kadar zamanaşımını kesen yada durduran hiçbir işlem bulunmadığı görüldüğünden zamanaşımının gerçekleştiği görülmektedir....
İlk derece mahkemesi tarafından; davacının borca itiraz davasının reddine, imzaya itiraz davasının kabulüne, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/7589 sayılı dosyasının davacı yönünden durmasına, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı alacaklı vekili tarafından sunulan süre tutum dilekçesi ile gerekçeli kararın taraflarına tebliğini müteakip gerekçeli istinaf dilekçesi sunmak üzere süre verilmesi talebinde bulunulmuş, ancak gerekçeli karar tebliğ edildiği halde istinaf nedenlerini gösteren bir dilekçe sunulmamıştır. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde yetkiye, imzaya ve takip öncesi oluşan zamanaşımına ve borca itiraza ilişkindir. İİK.nın 366. maddesinde, istinaf ve temyiz incelemelerinin HMK.ya göre yapılacağı hükme bağlanmıştır. Yine HMK.nın 447/2 maddesine göre, mevzuatta HMK.ya yapılan yollamalar, HMK.nın bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır....