Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun kambiyo hukuku bakımından imzaya ve borca itirazını İİK'nın 168/4 ve 5. maddeleri uyarınca ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin davacı borçluya 02/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yasal beş günlük süreden sonra, 09/09/2020 tarihinde borca ve imzaya itiraz ettiği anlaşılmakla davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, imzaya ve borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2016/11969 Esas dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarına göre takip dayanağı senetteki imzanın davacı borçlu eli ürünü olduğu ve senette tahrifat yapıldığı tespit edilemediğinden, davacının imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun borca ve imzaya itirazı üzerine, mahkemece, imzaya itiraza ilişkin yapılan bilirkişi incelemesi doğrultusunda davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Maddesi uyarınca davayı aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, borca itiraz ve imzaya itiraz arasında çelişki bulunmadığını, olmayan bir borç üzerine, vekil edenleri tarafından imzalanmamış olan bir bono ile haksız olarak takip başlatıldığını, imzaya ve borca itiraz edildiğini, imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 33. Maddesi gereğince; hukuki nitelendirme hakime aittir. Yine HMK. 'nun 31. Maddesi uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunmaktadır. Somut olayda, davacı asillerin ortak şekilde vermiş olduğu dava dilekçesinde, borca itiraz ile birlikte davacı borçlulardan T1 senetteki imzasına açıkça itiraz edildiği anlaşılmaktadır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının dava dışı Ahmet Küçükçelebi'ye vekaletname ile çek keşide yetkisi verdiği ve Ahmet Küçükçelebi yönünden imzaya açıkça inkar edilmediğinden davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, imzaya ve borca itiraz ettiklerini, 12/01/2022 tarihli duruşmada eksik hususlar giderilerek dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini ancak mahkemece gerekli tahkikat yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, yetkiye, imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece, yetki itirazının reddi ile birlikte dava tarihinden önce üçüncü kişi tarafından ödeme yapıldığı, takibin konusuz kaldığı gerekçesi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....

      nın 355. maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, davacı borçlu tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz nedeniyle mahkemeye başvurulduğu, yetki itirazının öncelikle çözümlenmesi gereken itiraz olup yetki itirazının kabulüne karar veren icra mahkemesinin bu kararında alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedemeyeceği, zira icra mahkemesinin esasa ilişkin bir karar vermediği, borca ve imzaya itirazın yetkili icra müdürlüğünde ödeme emri tebliğinden sonra ileri sürülmesi halinde yetkili icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde değerlendirilebileceği, imzaya ve borca itirazın değerlendirilmesi sonucunda yukarda belirtilen koşulları taşıyorsa davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebileceği, icra mahkemesinde takip edilen dava ve duruşmasız işlerde maktu vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş olup mahkemece takdir edilen vekalet ücreti...

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle;Yerel mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, öncelikle dava dilekçesinde talep edilmemiş olan 11/05/2018 tarihli talep evrakında aleyhe olan tazminat talebi ve diğer hususları kabul etmediklerini, dava dilekçesinde imzaya itiraz edilmiş ise de sonuç ve istek kısmında imzaya açıkça itiraz edilmediği, ödemiş olduğu borca istinaden usul ve yasaya aykırı takibe ve borca itiraz edilmiş olduğunu, bu şekilde zımni olarak borcun ikrar edildiğini, mahkemenin taleple bağlı olduğundan davacının talebinin dışına çıkılarak imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin imzaya itirazın kabulüne ilişkin kararını kabul etmediklerini, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını da aynen tekrar ettiklerini, icra takibi dayanağı senetlerin, müvekkilinin alacağına karşılık olmak üzere verildiğini icra...

      İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler getirtilmiş ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporu gerekçeli, kapsamlı ve hükme esas alınmaya elverişli olup, imzaya itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından ve borca itirazın ispatlanamamış olması nedeni ile reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, davacı tarafın imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince 2018/131 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 09/04/2019 tarihli karara karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine dairemizce 2019/1676 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 31/12/2019 tarihli karar ile "Her ne kadar ilk derece mahkemesince senedin düzenleme tarihinde davacının şirket yetkilisi olmadığı, 30/06/2017 tarihinde davacının şirket yetkilisi olarak göreve başladığından ve hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; takip, şirket ve davacı asil aleyhine başlatılmış olup, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacı asil takip borçlusu şirketin de yetkilisi olup, bu nedenle yetkili olduğu şirket ve kendi aleyhine başlatılan takiple ilgili imzaya ve borca yönelik dava açmasında hukuki menfaati söz konusu olduğundan, senedin...

      UYAP Entegrasyonu