İcra Müdürlüğünün 2022/8387 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Aldırılan bilirkişi raporuna göre takip dayanağı senette davacı borçluya atfedilen keşideci imzalarının davacı borçlu el ürünü olduğu anlaşıldığından, davacı borcu ödediğini de İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden birisi ile ispat edemediğinden, davacının imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca ve İİK'nın 170.maddesi uyarınca imzaya itiraz istemidir. İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca imzaya ve borca itiraz ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 27/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yasal 5 günlük süreyi geçirdikten sonra 22/02/2019 tarihinde başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunun iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla, mahkemece, borçlunun imzaya ve borca itirazının süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Kaldı ki, icra dosyasından davacı borçlunun adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine ticaret sicil adresinin tespit edildiği ve aynı adrese ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
Mahkeme; takip konusu borcun varlığına veya miktarına itiraz etmek isteyen borçlu, borcun hiç doğmadığını, itfa sebebiyle sona erdiğini, talep edilen miktarda borcu bulunmadığını ileri sürebileceği gibi vadesinin gelmediğini, tabi olduğu taliki şartın gerçekleşmediğini, zamanaşımına uğradığını ileri sürebileceği, borca itirazın geçerli olabilmesi için, borçlunun itirazının borca itiraz olduğunu açıkça belirtmesi gerekmediği, kanunun sadece imzaya itirazda açıklık aradığı, borçlu, itirazın imzaya ilişkin olduğunu belirtmemiş ise yapılan itirazın borca itiraz sayılacağı, somut olayda; şirket temsilcisi tarafından 04.11.2020 tarihli dilekçe ile ilgili firmadan alacağımız bulunmaktadır, konu başlığı ile sunulan dilekçede alacaklı firmanın 2018 yılı sonu itibariyle taraflarına 11.070,25- TL borcu bulunduğunu, buna dair ekstreleri dosya arasına ibraz ettiğini bildirdiği, her ne kadar şirket yetkilisi tarafından açıkça borca itiraz ediyorum şeklinde bir beyanda bulunulmamış ise de, karşı taraftan...
a ait olmadığını bonodaki imzaya itiraz ettiklerini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini, takibe konu bononun gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığını alacaklı ve ilişkili olduğu kişi veya kişilerce murisin hesabında bulunan yüklü miktardaki meblağın banka hesabından alınabilmesi için düzenlenen sahte bir bono olduğunu, öncelikle takibin iptali ile dosyadan alacaklı vekiline ödenen 203.820,01 TL nin İcra Müdürlüğü hesabına iadesinin ve borca, ferilerine ve imzaya olan itirazlarının dikkate alınarak senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ve alacağın %10'u kadar para cezasına hükmedilmesini talep etmişlerdir. Borçlular birleşen dava dosyasında icra mahkemesine başvuru dilekçelerinde; murisleri ... hakkında ......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari ilişkinin Temmuz 2017 tarihinde başladığını, müvekkili şirketin davacı borçluya mal sattığını, faturalara karşılık olarak müvekkili şirkete ortalama 220 gün vadeli sıralı senetler verildiğini, dava dışı Turgay Uçal'ın söz konusu senetlere aval olarak imza attığını, Turgay Uçal'ın T1 abisi olduğunu, ödenmeyen senetlere ilişkin takip başlattıklarını, borçlunun senetteki imzaya ve borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla borçlu tarafından yapılan borca ve imzaya itirazın reddini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama aşamasında müvekkiline ait ıslak imzaların alınmasına karar verildiğini, bunun müvekkili yönünden kazanılmış hak olduğunu, bu karardan dönülmesinin esas ve usule aykırı olduğunu, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, borca ve imzaya itiraz istemine ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/470 ESAS - 2021/765 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; aleyhine İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün 2019/12779 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibe konu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiğini söyleyerek itirazın kabulünü istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emrinin 23/05/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, takibin kesinleştiğini, söyleyerek davanın reddini istemiştir....
İcra müdürlüğünün 2020/944 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Aldırılan bilirkişi raporlarına göre imzaların davacı borçluların el ürünü olduğu anlaşıldığından, davacıların imzaya ve borca itirazlarının ayrı ayrı reddine, asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine, %10'u oranında para cezasının davacılardan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığı, delillerin yeterince toplanmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği, tazminat ve para cezasının hukuki dayanağının olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlularının açtığı imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, imzaya yazıya borca , faize ve faiz oranına itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı/ borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacının resmi kurum ve kuruluşlarda bulanan ıslak imzalı evrakların dosya içerisine alındığı ve eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve bilirkişi raporunda, T1 isimli şahsın eli mahsulü oldukları yönünde kanaate varıldığı, buna göre söz konusu bono üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, bu nedenle imzanın borçlu davacıya ait olduğu, hükme dayanak alınan raporla sabit olduğu gerekçesiyle davacının imzaya itiraz davasının reddine; borca itiraz yönünden yapılan değerlendirmede, yazılı kanun maddeleri, dosya içeriği, tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde borçlunun İİK 169. madde kapsamında borca itiraz ettiği ve yine aynı madde kapsamında "resmi veya imzası ikrar edilmiş bir" belge sunmak zorunda olduğu, somut olayda ise borçlunun İİK 169/a-2 maddesinde belirtilen nitelikte belge sunamadığı, sunulan belgelerin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, bunun dışında mahkemenin...