İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle;Yerel mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, öncelikle dava dilekçesinde talep edilmemiş olan 11/05/2018 tarihli talep evrakında aleyhe olan tazminat talebi ve diğer hususları kabul etmediklerini, dava dilekçesinde imzaya itiraz edilmiş ise de sonuç ve istek kısmında imzaya açıkça itiraz edilmediği, ödemiş olduğu borca istinaden usul ve yasaya aykırı takibe ve borca itiraz edilmiş olduğunu, bu şekilde zımni olarak borcun ikrar edildiğini, mahkemenin taleple bağlı olduğundan davacının talebinin dışına çıkılarak imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin imzaya itirazın kabulüne ilişkin kararını kabul etmediklerini, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını da aynen tekrar ettiklerini, icra takibi dayanağı senetlerin, müvekkilinin alacağına karşılık olmak üzere verildiğini icra...
Yukarıda belirtilen nedenlerle, sair istinaf sebepleri yerinde değilse de, İlk Derece Mahkemesince, bononun 1.600,00 TL bedelli olmasına rağmen tahrifat yapılarak 100.000,00 TL'ye dönüştürüldüğü kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince borçlunun borca itirazının kabulü ile 1.600,00 TL asıl alacak ve fer'ilerini aşan kısım yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile 1.600,00 TL asıl alacak ve fer'ilerini aşan kısım yönünden takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, imzaya itirazın reddine; İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince borçlunun borca itirazının kabulü ile Bodrum 2....
İlk derece mahkemesince yapılan ilk yargılamada sadece imzaya itiraz hakkında bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi nedeniyle, Dairemizin 2019/2245 E., 202/593 K. sayılı, 04/03/2020 tarihli kararı ile davacı vekilinin dava dilekçesinde, imzaya itiraz yanında, senedin para biriminde tahrifat yapıldığı, borcun ödendiği ve faiz oranının fahiş olduğu iddiaları ile borca itiraz ettiği, ancak kararın gerekçesinde borca itiraz istemine ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece yeniden yapılan yargılamada, davacının borcun ödendiğine ilişkin borca itiraz sebebi değerlendirilmiş, ancak yine senedin para biriminde tahrifat yapıldığı ve faiz oranının fahiş olduğu iddiaları hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır....
Borca itirazın incelenmesinde; Davacı vekili her ne kadar borca itiraz etmiş ise de; İİK 169/a maddesinde " İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." düzenlemesi uyarınca iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından; borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili her ne kadar davacı borçlunun icra inkar tazminatına ve para cezasına mahkum edilmesini talep etmiş ise de; takibin durdurulmasına karar verilmediği anlaşıldığından; icra inkar tazminatına yönelik talebin reddine ve davacı borçlunun para cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/800 E.sayılı dosyasında çek üzerinde bulunan imzaya itiraz ettiğini tedbiren takibin durdurulduğunu, usul ekonomisi açısından dosyaların birleştirilmesinde fayda bulunduğunu beyanla, takibin iptaline, davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yetki itirazının yerinde olmadığını, borçlu Taros Kırtasiyecilik.......
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu aleyhine örnek 7 ödeme emrine uygun takip başlatıldığını, borçlu vekili tarafından yasal süre içinde borcu olmadığını belirterek asıl alacağa, faize ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlu tarafından dayanak belgedeki imzaya itiraz edilmediğini, borca itirazında haksız olduğunu, herhangi bir ödemenin yapılmadığını belirterek borca itirazın kaldırılmasına, borçlu aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili isteminde özetle; müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilmediğini, söz konusu belgenin üst kısımlarının müvekkilinin bilgisi dışında tanzim edildiğini, takip dayanağı belgedeki borcu kabul etmediklerini ve ödemeye ilişkin sunulan belgelerin dikkate alınması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Davacı borçlunun istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ödeme emrinin tebliğine ilişkin işlemin iptal edilmesine yönelik kararı hukuka uygun olup bu karara karşı herhangi bir itirazlarının olmadığını, ancak mahkemenin davanın esasına ilişkin olan imzaya ve borca itirazımıza ve tazminat hükmedilmesi istekleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının "Usul Ekonomisi İlkesi" açısından hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, şöyle ki, ödeme emrinin tebliği işlemi iptal edildikten sonra, icra dairesince taraflarına usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra yeniden aynı gerekçelerle dava açmasının söz konusu olacağından usul ekonomisi ilkesi ihlal edilmiş olacağını belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayet ve imzaya, borca itiraz taleplerine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/876 KARAR NO : 2022/991 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇANKIRI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2021/98 ESAS - 2022/14 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Çankırı İcra Müdürlüğünün 2019/1559 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcun bulunmadığını, imzaya, borca, ödeme emrine, faiz miktarı ve oranına itiraz ettiklerini belirterek, takibin durdurulması ile tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hatay İcra Dairesinin 2019/36620 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 tarafından borçlu Ali Levent Selçuk hakkında 04/11/2019 tarihinde genel haciz yoluyla 62.000,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, 19/11/2019 tarihinde borçlu mirasçıları hakkında ödeme emri düzenlendiği, davacı borçluya ödeme emrinin 13/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 13/01/2020 tarihinde davacı tarafından mirası red sebebine dayalı olarak borca itiraz dilekçesinin verildiği, İcra Müdürlüğünün 16/01/2020 tarihinde mirası red sebebiyle itirazın borca itiraz olduğu ve süresinde itiraz edilmediğinden itirazın reddine ve takibin devamına kararının verildiği, 24/01/2020 tarihinde müvekkil hakkında başlatılan icra takibinin durdurulması ile maaş haczinin kaldırılması için tekrar talepte bulunulduğu, icra müdürlüğünün 24/01/2020 tarihinde borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği, takibin kesinleştiği anlaşıldığından maaş haczinin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği bu kararın...
Türk'ün damadı olan katılan ... tarafından icraya verildiğini, böyle bir borçları olmadığı için de borca ve imzaya itiraz ettiklerini beyan ettikleri, Ticaret Sicil Memurluğunun yasızına göre müteveffa ... Altunorak'ın hiçbir zaman şirket yetkilisi ve ortağı olmadığı, 20.10.2005 tarihine kadar ... ve oğlu olan sanık ...'ın şirketin ortağı oldukları, bu tarihten sonra sanık ...'ın kardeşi ...'...