davanın kabulü ile takibin devamına, davalılarca ödeme yapılmadığı halde likit ve bilinebilir borca haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE: Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, keşideci imzasına, keşide tarihindeki paraf imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Davanın süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır. Davacı borçlu tarafça, takibe konu çekteki keşideci imzasına itirazın yanı sıra keşide tarihindeki paraf imzaya da itiraz edilmiştir. Bu durumda öncelikle keşide tarihindeki paraf imzanın borçlu şirketin yetkilisi eli ürünü olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Zira TTK'nın 780/1- d maddesi gereğince keşide tarihi, çekin zorunlu unsurlarından olup, keşide tarihinin bulunmaması ya da paraf öncesi tarihin belirlenemiyor olması belgenin çek vasfını taşımayacağı sonucunu ortaya çıkaracağından takibin iptali gerekecektir. HMK'nun 207. maddesi hükmü gereğince; senetteki düzeltmelerin keşideci borçlu tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkâr halinde yok hükmündedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/56 ESAS - 2021/306 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin süresi içinde takibe itiraz ettiğini, ancak icra müdürlüğünün müvekkili şirketin itiraz beyanını belli başlı kalıpları içermediğinden itiraz olarak kabul etmeyerek takibe devam ettiğini, icra müdürlüğü kararının hukuka ve hakkaniyet aykırı olduğunu beyan ederek icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, müvekkilinin vermiş olduğu dilekçe borca itiraz olarak değerlendirilerek süresi içinde borca itiraz edildiğinden takibin durdurulmasına...
geçtiğini ancak Amerikan Doları mı yoksa başka ülkeye ait dolar mı belli olmadığını, alacaklı T8 senet borçlusu olarak gözüken Abdullah Tana'nın öz oğlu olduğunu, senet alacaklısının senedin tanzim tarihi olan 1984 yılında, 18- 20 yaşlarında bekar bir genç olduğunu, muris ile aynı çatı altında birlikte yaşamakta olduğunu ve muris ile birlikte hareket ettiğini, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davalıya 50.000 Dolar borçlarının bulunmadığını, senedin sahte olduğunu, bu nedenle suç duyurusunda da bulunma haklarını saklı tuttuklarını, bu nedenle imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, %20 İcra İnkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı alacaklı vekilince; imzaya ve borca itirazın esastan reddine karar verilmiş olmasına rağmen tazminat ve para cezasına hükmolunmamamış olması sebebiyle istinaf talebinde bulunulmuş ise de; somut olayda takip konusu senedin davacıların murisi tarafından keşide edildiği, imzaya ve borca itiraz edenlerin mirasçı-borçlu olduğu, İİK'nun 170/b ve İİK 67/3 maddeleri nazara alınarak kötü niyet ispatlanamadığından ve şartları oluşmadığından davacılar aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2019/822 ESAS, 2021/102 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil hakkında İstanbul 4. İcra müdürlüğünün 2019/42932 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, müvekkili şirketin tek yetkilisinin Onur Yaylacı olduğunu, takip konusu çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 'Müvekkili aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğü'nün 2018/22723 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak takibin haksız olduğunu, takip dayanağı senetteki imzanın TMSF'ye devredilen şirket kayyımlarına ait olmadığını, senet karşılığında herhangi bir mal teslimi yapılmadığını ifade ederek imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile alacaklı aleyhine asıl alacağın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10 u oranında para cezasına hükmedilmesini ' talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 1- Şikayetin KABULÜ ile Samsun İcra Müdürlüğünün 2021/25836 Esas sayılı dosyası üzerinden şikayetçi borçlu hakkında başlatılan takibin İ.İ.K'nun 170/a-2 maddesi uyarınca iptaline, 2- Şartları oluşmadığından davacı lehine tazminata ve davalı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK'nun 169 vd maddeleri uyarıca açılan imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
Borca itirazın incelenmesinde; İmzaya itirazın kabul edilmesiyle birlikte takip durduğundan, borca itirazın konusuz kaldığı anlaşılmakla; borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıda yazılı şekilde karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Yetki itirazının reddine, İmzaya itirazın kabulü ile, İstanbul 30. İcra Müdürlüğünün 2019/ 25594 E. sayılı takibin davacı borçlu açısından durdurulmasına, Davalı aleyhine tazminat ve para cezası verilmesine yer olmadığına, Borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; senetteki imzanın kendisine ait olmadığı, imzaya, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ederek takibin iptali gerektiği istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden takibin durdurulmasına, asıl alacak bedeli üzerinden %20 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve asıl alacak bedeli üzerinden %10 para cezasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine...