İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının dava dışı Ahmet Küçükçelebi'ye vekaletname ile çek keşide yetkisi verdiği ve Ahmet Küçükçelebi yönünden imzaya açıkça inkar edilmediğinden davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, imzaya ve borca itiraz ettiklerini, 12/01/2022 tarihli duruşmada eksik hususlar giderilerek dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini ancak mahkemece gerekli tahkikat yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, yetkiye, imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece, yetki itirazının reddi ile birlikte dava tarihinden önce üçüncü kişi tarafından ödeme yapıldığı, takibin konusuz kaldığı gerekçesi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....
nın 355. maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, davacı borçlu tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz nedeniyle mahkemeye başvurulduğu, yetki itirazının öncelikle çözümlenmesi gereken itiraz olup yetki itirazının kabulüne karar veren icra mahkemesinin bu kararında alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedemeyeceği, zira icra mahkemesinin esasa ilişkin bir karar vermediği, borca ve imzaya itirazın yetkili icra müdürlüğünde ödeme emri tebliğinden sonra ileri sürülmesi halinde yetkili icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde değerlendirilebileceği, imzaya ve borca itirazın değerlendirilmesi sonucunda yukarda belirtilen koşulları taşıyorsa davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebileceği, icra mahkemesinde takip edilen dava ve duruşmasız işlerde maktu vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş olup mahkemece takdir edilen vekalet ücreti...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle;Yerel mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, öncelikle dava dilekçesinde talep edilmemiş olan 11/05/2018 tarihli talep evrakında aleyhe olan tazminat talebi ve diğer hususları kabul etmediklerini, dava dilekçesinde imzaya itiraz edilmiş ise de sonuç ve istek kısmında imzaya açıkça itiraz edilmediği, ödemiş olduğu borca istinaden usul ve yasaya aykırı takibe ve borca itiraz edilmiş olduğunu, bu şekilde zımni olarak borcun ikrar edildiğini, mahkemenin taleple bağlı olduğundan davacının talebinin dışına çıkılarak imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin imzaya itirazın kabulüne ilişkin kararını kabul etmediklerini, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını da aynen tekrar ettiklerini, icra takibi dayanağı senetlerin, müvekkilinin alacağına karşılık olmak üzere verildiğini icra...
İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler getirtilmiş ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporu gerekçeli, kapsamlı ve hükme esas alınmaya elverişli olup, imzaya itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından ve borca itirazın ispatlanamamış olması nedeni ile reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, davacı tarafın imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince 2018/131 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 09/04/2019 tarihli karara karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine dairemizce 2019/1676 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 31/12/2019 tarihli karar ile "Her ne kadar ilk derece mahkemesince senedin düzenleme tarihinde davacının şirket yetkilisi olmadığı, 30/06/2017 tarihinde davacının şirket yetkilisi olarak göreve başladığından ve hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; takip, şirket ve davacı asil aleyhine başlatılmış olup, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacı asil takip borçlusu şirketin de yetkilisi olup, bu nedenle yetkili olduğu şirket ve kendi aleyhine başlatılan takiple ilgili imzaya ve borca yönelik dava açmasında hukuki menfaati söz konusu olduğundan, senedin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, yerinde görülmeyen temyiz itira- zının reddiyle hükmün (ONANMASINA), 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı alacaklı vekilince; imzaya ve borca itirazın esastan reddine karar verilmiş olmasına rağmen tazminat ve para cezasına hükmolunmamamış olması sebebiyle istinaf talebinde bulunulmuş ise de; somut olayda takip konusu senedin davacıların murisi tarafından keşide edildiği, imzaya ve borca itiraz edenlerin mirasçı-borçlu olduğu, İİK'nun 170/b ve İİK 67/3 maddeleri nazara alınarak kötü niyet ispatlanamadığından ve şartları oluşmadığından davacılar aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
TAŞ aralarındaki iptal davası hakkında Erzincan 1.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 23.02.2009 gün ve 21/31 sayılı hüküm incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel yasalarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu"'nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, borca ve imzaya itiraz, takibin iptaline ilişkin olduğundan, H.G.K'nun E; 1997/15-461 K;1997/729 sayılı kararında da kabul edildiği gibi istem İ.İ.K'nun 169,170,170/a maddeleri uyarınca borca, imzaya itiraz ve takibin iptaline yönelik bulunmakla belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Elektrik hırsızlığı HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 5560 sayılı Kanunla değişik CMK.nun 231.maddesinin 12.fıkrası uyarınca itirazı kabil kararlardan olduğu, itira üzerine Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen itirazın reddine dair kararın da kesin nitelikte olduğu anlaşılmakla katılan vekilinin temyiz isteminin 1412 Sayılı CMUK.nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE, 07.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....