Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili tarafından, davacının imzaya itiraz etmekle birlikte borcu ödediğinden borca itiraz ettiğini beyan etmesi nedeniyle borcun zımni olarak kabul edildiği, mahkemece talebin dışına çıkılarak imza incelemesi yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılması talep edilmiş ise de mahkemece yapılan yargılamada 08/11/2018 tarihli duruşmada dava dilekçesindeki çelişkinin giderilmesi amacıyla davacı beyanlarının alındığı ve davacı tarafından senet altındaki imzaya açıkça itiraz ettiğini, alacaklı tarafa herhangi bir ödeme yapmadığını beyan etmekle çelişkinin giderilerek davanın imzaya itiraz olduğunun anlaşıldığı, ayrıca dava dilekçesindeki ifadelerde borcun kabulüne yönelik bir açıklama olmadığı dolayısıyla imza incelemesi yapılmasına engel olmayacağından (Yargıtay 12.HD.nin 2011/28246 esas, 2012/13134 karar sayılı ilamı) davalı vekilinin anılan yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/1154 ESAS- 2021/195 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu edilen kambiyo senedindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ya da müvekkil şirket adına senet tanzim etmek üzere yetkilendirilmiş herhangi bilirkişiye ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını, borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin duruşmalardaki beyanında özetle; Davanın reddinine karar verilmesini istemiştir....

İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; imzaya itiraz konulu İcra Hukuk Mahkemelerince görülen davalarda yargılamanın yenilenmesinin mümkün olduğunu belirterek Hatay İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/40 esas – 2022/157 karar sayılı 10.03.2022 tarihli, davalı aleyhine açılan imzaya itiraz davasının süreden reddine ilişkin kararı hakkında 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 375. ve 380. maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini, davalarının kabulü ile Hatay İcra Dairesi'nin yetkisizliğine karar verilerek icra dosyasının talep halinde yetkili icra dairesi olan İskenderun İcra Dairesi’ne gönderilmesine, Hatay İcra Dairesi'nin 2022 / 1243 esas sayılı takip dosyasında takibe konu bonoda keşideci imzasının müvekkili T1’a ait olmaması sebebiyle takibe konu bonoda müvekkiline atfen atılan imzaya itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli davalının asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatını...

Davalı borçlu 22.06.2018 tarihli itiraz dilekçesinde, borç iddiası imzaya olan kuşkuları dolayısıyla ve tahliye talebinin dayanağı borca itirazları nedeniyle tahliye şartlarının oluşmadığını, icra takibinin başlatıldığı İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, icra takibindeki borcun tamamına, imzaya, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiklerini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

    İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir.İmza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , icra hukuk mahkemesinde açılan borca ve imzaya itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün bulunmamaktadır. İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecek niteliktedir. Takas mahsup hakkındaki maddi hukuka dayalı isteklerin de icra takibine karşılık şikayet yoluna başvurulması mümkün olup,yine ihtiyati hacze itiraz sebebi değildir....

      İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

          İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile......

            Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK'nun 170. maddesi kapsamında imzaya itiraz niteliğinde olup, mahkemece itiraz kabul edildiğine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ..... .......

              İTİRAZ Borçlu itiraz dilekçesinde, senetteki imzanın tarafına ait olmadığı imzaya ve borca itiraz ettiği beyanı ile takibin durdurulması/iptali ile alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

                UYAP Entegrasyonu