"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür. İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun açtığı imzaya itiraz davasına ilişkindir. Davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu hakkında Sinanpaşa İcra Müdürlüğünün 2019/31 Esas sayılı dosyasıyla 21.000,00 TL bedelli, 04/08/2018 tanzim, 04/12/2018 vade tarihli bonoya dayanılarak kambiyo takibi başlatılmıştır. Davacı tarafından yasal 5 günlük süre içinde imzaya itiraz davası açılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan; ATK Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesince düzenlenen 27/11/2020 tarihli raporda "imzaların kuvvetle muhtemel T1 eli ürünü olduğu " şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür. Bu haliyle alınan bilirkişi raporunun, imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığına yönelik kesin kanaat içermediği açıktır....
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu senetlerin her iki takip borçluları tarafından müvekkilinin huzurunda imzalandığını, davacının haksız yere imzaya itiraz ederek borçtan kurtulmaya çalıştığını, asıl borçlunun imzaya itirazı yokken davacının imzaya itiraz etmesinin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; 06/11/2020 tarihli bilirkişi raporuna itibarla senetler üzerindeki davacıya atfen atılı imzaların davacının eli ürünü olduğu, davalının lehdar sıfatını taşıdığı, imzanın kefile ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu, bu nedenle takipte ağır kusurlu bulunduğu gerekçesi ile davacının imzaya itirazının kabulüne, takibin davacı/borçlu yönünden durdurulmasına, takibe konu asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takibe konu asıl alacağın %10'u oranında para cezasının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına karar vermiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: imzaya itiraz nedeniyle imza imzalamasının yapılabilmesi için gerekli olan 500,00 TL delil avansının yatırılması için ispat yükü altındaki alacaklıya iki haftalık ihtarlı kesin süre verildiği, alacaklının kesin süre içerisinde avansı yatırmadığı HMK'nun 324.maddesine göre takibe konulan bonodaki imzaya yönelik itirazı alacaklının kabul etmiş sayıldığı, imza incelemesi yapılmadığından borçlu lehine tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına yasal şartlar oluşmadığından tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda açıkça imzaya itiraz ettiğinin belirtildiği ve mahkemece imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı konusunda herhangi bir inceleme yapmadığı tespit edildiği halde, borçlunun istinaf başvurusunda imza itiazı ile ilgili bir istinaf sebebi ileri sürülmediği ve kamu düzenine ilişkin olmayan bir hususta dairemizce değerlendirme yapılamayacağı gerekçeleri ile HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince dosya üzerinde istinaf başvurusunun reddine karar verildiği görülmektedir. Bölge Adliye mahkemesinin bu kararı borçlu vekilince temyiz edilmiş, temyiz dilekçesinde bölge adliye mahkemesinin bu gerekçesinin gerçeğe aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu istinaf dilekçesinde defalarca itiraz edildiği dilekçenin hem konu hem de neticesi talep kısmında imzaya ve borca ve ferilerine itiraz ettiğini belirtmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu, davacının imzaya itirazını da kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE:6 adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte , tanzim eden borçlu tarafından süresinde imzaya itiraz edilmiş olup ilk derece mahkemesince, 1- )Davacının imzaya itirazının KABULÜ İLE,-Ceyhan İcra Dairesi'nin 2020/2493 Esas sayılı takibin davacı T1 yönünden DURDURULMASINA, - Davalının takip konusu alacağın (toplam alacak 60.000,00TL)%20'si oranında tazminat ve %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine, karar verilmekle alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, borca ve imzaya itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Davacı her ne kadar dava dilekçesinde senet üzerinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek imzaya itiraz etmiş ise de mahkememiz huzurunda senet altındaki imzanın kendisine ait olduğunu ikrar etmiş, alacaklı ile aralarındaki alışverişe istinaden boş senet verdiğini beyan etmiş , takip konusu borcun ödendiğine ilişkin ise herhangi bir belge ibraz etmemiştir. Her ne kadar dilekçede imzaya itiraz edildiği ibaresine yer verilmiş ise de borçlu senedi boş bir şekilde imzalayıp verdiğini ikrar ettiğinden, açıkça imzaya itirazı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkememizce imza yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Açığa bono düzenlemesi mümkün olup, senedin boş bırakılan kısımlarının sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiası tahrifat kapmasında değerlendirilmeyeceği gibi, bu iddianın yazılı belge ile ispatlanması gerekir....
Davacı, takip dayanağı belgelerdeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de; İİK'nun 147/1. maddesinde; taşınır rehnin paraya çevrilmesinde, ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümlerin uygulanacağının belirtildiği, İİK.nun 146. Maddesi uyarınca ödeme emrine itiraz süresinin 7 gün olduğu, İİK.nun 62. Maddesi uyarınca; İtiraz etmek istiyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur olduğu, takibin şekline göre icra mahkemesine yapılan itiraz geçersiz olup sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla davacının imzaya itirazı yönünden verilen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olup davacının bu yöne ilişkin istinaf istemi yerinde değildir....