İcra Dairesi'nin 2019/2751 Esas sayılı dosyası ile 500.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davacı yanın iş bu davayı açarak bonodaki imzaya itiraz ettiğini, bonodaki imzaya itiraz halinde uygulanacak olan hükümlerin özel olarak İ.İ.K. da düzenlendiğini, davacının dava dilekçesi incelendiğinde ise yüzeysel bir imzaya itiraz dilekçesi dışında hiç bir ayrıntıya ya da gerekçeye yer verilmediğini, davacının imzaya itirazının haksız ve kötü niyetli olması sebebi ile imzaya itiraz talebinin reddi ile alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Uşak İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, Uşak 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 3 adet bono alacağından dolayı 01/12/2020 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile tebliğ tarihinin 19/01/2021 olarak düzeltilmesini istedikleri, ayrıca takibe konu bonolardaki imzaya itiraz ettikleri görülmüştür....
Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/172 Esas sayılı dosya üzerinden çekin iptaline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, talep edenin davanın hiçbir aşamasına katılmadığını, itiraz etmediğini, usulen yapılan Ticaret Sicil Gazetesi ilanları çerçevesinde yargılamayı yapan İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne çekin elinde olunduğuna dair herhangi bir başvuru yapılmadığını, iptal olunan çek üzerinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, çek üzerindeki imzaya ilişkin imzaya itiraz davası da açıldığını belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiştir....
İTİRAZ Muteriz borçlu takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını, sahte imza ile sahte bono düzenlendiğini, menfi tespit davası açtığını, lehtarı hiç bir şekilde tanımadığını, lehtar ve alacaklıya hiç bir borcu bulunmadığını, borcun tamamına, faize, tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek davanın kabulü ile takibin durdurulmasına ve alacaklı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; imzaya itirazın usulüne uygun yapılmadığını, muğlak ifadeler ile itirazın imzaya itiraz sonucunu doğurmayacağını, imzanın borçluya aidiyeti hususunda şüphe olmadığını, kambiyo senetlerinin mücerretliği gereği ayrıca bir borç ilişkisinin varlığına gerek olmadığını belirterek davanın reddi ile borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun imzaya itiraz talebine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK.nun 170. maddesinde ise imzaya itiraz düzenlenmiş olup, anılan madde gereğince imzaya itirazın da duruşma açılarak incelenmesi zorunludur. Somut olayda başvuru, borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan maddeler gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacı tarafından sadece bir adet senetteki imzaya itiraz edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafından 07431 numaralı senetteki imzaya itiraz edildiği, sair senetler yönünden borca ve ferilerine itiraz edildiği halde, mahkemece 07431 numaralı senet üzerinde imza incelemesi yapılmasına rağmen takibin tümü yönünden imzaya itirazın kabulü ile İİK 170/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına yönelik verilen karar isabetsizdir....
İmzaya itiraz dışında kalan diğer bütün itirazlar borca itiraz olarak değerlendirilir. Bu bağlamda, borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanan itirazlar borca itiraz niteliğindedir.” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-İstanbul)Borçlu tarafından imzaya itiraz edilmiş ise de, adı geçenin vekilinin 22/04/2015 tarihli duruşmada ayrıca senedin miktar kısmında tahrifat yapıldığı itirazında da bulunduğu görülmektedir....
e ait olmadığı yönündeki tespite itibar edilerek imzaya itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı bononun tanzim edildiği 03.....2010 tarihinde borçlu şirketi temsile yetkili olan ...'in, imzaya itiraz edildiği 04.03.2015 tarihi itibariyle şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı, dosya içinde mevcut 31.....2014 tarihli ticaret sicil gazetesinden anlaşılmaktadır. Bu durumda imzaya itiraz tarihi itibariyle borçlu şirketi temsile yetkili olmayan eski temsilcinin, dayanak senet altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmesinin hukuki bir sonucu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla açık bilirkişi raporu karşısında eski temsilcinin ikrarına itibar edilemez. Mahkemece; borçlu şirketin imzaya itirazının yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, Dairemizce mahkeme kararının onanması gerekirken, bozulduğu anlaşılmakla, borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
Başka bir deyişle, borçlunun takip dayanağı kambiyo senedindeki imzaya itirazının İİK.nun 170. maddesi gereğince incelenebilmesi için, borçlunun imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddiasını beş gün içinde ve açıkça icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda, ödeme emrinin, imzaya itiraz eden borçlu ...'a 25/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından ise, imzaya itirazın yasal beş günlük süre geçirildikten sonra 31/12/2013 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece imzaya itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....