bir 3. şahsa bir borcu olmadığını, asıl borç ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle borca itiraz ettiklerini, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile, tedbiren ve teminatsız olarak takibin durdurulmasını, icra tabikinin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının imzaya itiraz yönünden davasının reddine, davacının borca itiraz yönünden davasının kısmen kabulüne, Torbalı İcra Müdürlüğünün 2019/2569 Esas sayılı takip dosyasında asıl alacak 495.940,00 TL, asıl alacağa işlemiş faiz 18.679,27 TL, %10 çek tazminatı asıl alacağının 49.594,00 TL, %03 komisyon asıl alacağının 1.487,82 TL olduğunun tespitine, takibin bu bedeller yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK) TARİHİ : 20/01/2020 NUMARASI : 2019/32 ESAS 2020/1 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı borçlunun imza itirazlarına yönelik yapılan incelemede; mahkemece, davacı borçlunun, imzaya itirazları doğrultusunda, dosyanın Jandarma Kriminal'e gönderildiği, alınan rapor doğrultusunda, takibe dayanak bonolardaki imzaların davacı borçlunun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, alınan rapora davacı borçlu tarafça itiraz edilmiş ise de, raporun hukuki nitelikte, denetime elverişli ve ayrıca kesin nitelikte olduğundan yeniden rapor alınmasının gerekmediği, dolayısıyla davacı borçlunun imzaya itiraz davasında haksız olduğu, mahkemece bu yöndeki davanın reddi kararının isabetli olduğu, ayrıca, takibin durmadığı ve şartlar oluşmadığı nedenle davalı alacaklının tazminat talebinin de yersiz olduğu, mahkemece, davalı alacaklının tazminat talebinin reddi kararının da isabetli olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı borçlunun imza itirazlarına yönelik yapılan incelemede; mahkemece, davacı borçlunun, imzaya itirazları doğrultusunda, dosyanın Jandarma Kriminal'e gönderildiği, alınan rapor doğrultusunda, takibe dayanak bonolardaki imzaların davacı borçlunun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, alınan rapora davacı borçlu tarafça itiraz edilmiş ise de, raporun hukuki nitelikte, denetime elverişli ve ayrıca kesin nitelikte olduğundan yeniden rapor alınmasının gerekmediği, dolayısıyla davacı borçlunun imzaya itiraz davasında haksız olduğu, mahkemece bu yöndeki davanın reddi kararının isabetli olduğu, ayrıca, takibin durmadığı ve şartlar oluşmadığı nedenle davalı alacaklının tazminat talebinin de yersiz olduğu, mahkemece, davalı alacaklının tazminat talebinin reddi kararının da isabetli olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Davalı tarafından tazminat talep edilmiş ise de takibin durdurulmadığı anlaşılmakla davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının borca itirazı bakımından; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu, borcu olmadığı veya borcun itfa veya imhal edildiğini yalnız resmi veya imzası (alacaklı tarafından) ikrar edilmiş bir belge ile ispat edebilir (İİK m.169/a,I,c.2). Somut olayda, davacı tarafça, borcun olmadığı veya itfa edildiğine dair İİK'nun 169/a-1. maddesinde yer alan nitelikte bir belge dosyaya sunulmamıştır. Dolayısıyla davacı tarafın, borca itirazları da yerinde görülmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının imzaya itiraz davasının reddine, Davacının Tazminat Talebinin reddine, Davacının borca itiraz davasının reddine karar verilmiştir....
Şu hale göre, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.nun 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine yapılması zorunlu olduğundan yasal bu süreden sonra yapılan başvurunun mahkemece süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. O halde, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : İMZAYA ve BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 11. İcra müdürlüğünün 2018/25448 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkiller hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkil T1 yönünden imza ve borca itiraz ettiklerini, devamında ödeme emrine eklenen ;'' borcunuzu itiraz süresi içerisinde hemen öderseniz borç tutarı'' ibaresinin yasaya aykırı olması sebebiyle bu ibarenin ödeme emrinden çıkarılması ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi talebinde bulunduklarını, ayrıca müvekkil Zirve Ayakkabıcılık......