Anamur İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/48 esas 2020/56 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; Davacının dava dilekçesi ile; alacaklı vekili tarafından aleyhine yapılan kambiyo senedine mahsus yolla yapılan ödeme emrini 29/05/2019 tarihinde tebliğ aldığını, kambiyo senedinin fotokopisini incelediğinde imzanın kendisine ait olmadığını gördüğünü, imzanın ve borcun kendisine ait olmadığını, Anamur İcra Müdürlüğünce adına 2019/1053 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, imzaya ve borca itirazının kabulü ile icra takibinin durdurulmasını talep ettiği, Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; Müvekkili T2 kambiyo senedinden kaynaklı alacağının mevcut olduğunu, alacağın dayanağı olan senedin Anamur İcra Müdürlüğü nün 2019/1053 E sayılı dosyasında takibe konulduğunu, Borçlulardan T1'in borca ve imzaya itiraz ettiğini, bu itirazın hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, davacının dava dilekçesindeki imzasıyla senetteki imzasının aynı olduğunu, davacının kötü niyetli olarak imzaya itiraz ettiğini...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/569 KARAR NO : 2021/565 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2021/3 ESAS 2021/68 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; Borca ve imzaya itiraz ederek, Niğde İcra Müdürlüğünün 2020/6976 Esas sayılı dosyası ile hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, alacaklı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, alacaklının kendisinin arkadaşı olduğunu, alacaklıda önceden senedinin olduğunu, alacaklının kendisinin bu senedini doldurduğunu ve adını yazdığını, alacaklının kötüniyetli olarak takip başlattığını,...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2021/346 ESAS - 2022/468 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine yetkisiz icra müdürlüğünde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Sivas İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe dayanak çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, borca da itiraz ettiklerini beyan ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2018/242 ESAS, 2020/303 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle , İstanbul 36....
İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı yasanın 62/5 maddesi uyarınca imza itirazının geçerli olabilmesi için imzaya yönelik itirazın "ayrıca ve açıkça" beyan edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya açıkça ve ayrıca itiraz edilmediğinden bu belge İİK.nun 68/1 maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belgedir. Borçlular itirazlarında borcun tamamına ve fer'ilerine de itiraz etmişlerdir....
verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının usule aykırı bir karar teşkil ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne ve davanın esasına girilmesine, yapılan tebliğin, müvekkil şirket adına icra dosyasına vekalet sunmuş oldukları 04/10/2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesine, yapılan usulsüz tebligat nedeni ile davanın açılmasına sebebiyet taraflarınca verilmediğinden aleyhe verilen vekalet ücretinin reddine, müvekkil şirket aleyhine yapılan icra takibindeki imzaya, borca, faize, vekalet ücretine ve borcun ferilerinin tamamına itiraz ettiklerinden itirazları gereğince icra takibinin durdurulmasına, haksız olarak talep edilen borç ve faize ilişkin takibin iptaline, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....
ve borca itiraz ettiklerini belirterek takibin durdurulmasına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili tarafından, müvekkiline çeki cirolayan şirketin takibe itiraz etmemesi sebebiyle takibin kesinleştiği, müvekkili bankanın iyi niyetli 3. kişi hamil olması sebebiyle alacaklı olduğu, ATK'dan veya Güzel Sanatlar Fakültesi Grafoloji Bölümünden yeniden rapor alınması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İİK.50 maddesi yollaması ile uygulanması gereken HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri gereğince bonoya dayalı olarak borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde ( HMK.6), bonoda belirtilen ödeme yerinde, TTK.' nun 777/3 maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda keşide yerinin ödeme yeri olarak kabulü gerektiğinden bononun keşide yerinde icra takibi yapılabilir....
Somut olayda, alacaklının kredili satış ve cari hesap sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile takip yaptığı anlaşılmaktadır. Kredili satış sözleşmesi İİK.nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde değildir. Borçlunun icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde borca itiraz ettiği, açıkca imzaya itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır. Borçlunun imzaya itiraz etmemesi ancak takip dayanağı belgenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermesi halinde belgeyi İİK.nun 68. maddesinde yazılı belgelerden biri haline getirecektir. Bu durumda borçlunun borcu kabul yönünde bir beyanı olmadığına göre alacağın tahsili genel mahkemede yargılamayı gerektirmekte olup alacaklının kredili satış sözleşmesine dayalı olarak itirazın kaldırılmasını istemesi mümkün değildir....