Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2020/592 E.- 2021/1234 K. sayılı kaldırma ilamında borca ve faize yönelik itirazların incelenmesi konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği söylenmiş ise de, davalı alacaklının faizden feragat ettiği anlaşıldığından dosyanın bilirkişiye verilmediği gerekçesi ile davacının imzaya itirazının reddine, davacının faize ve borca yönelik itirazı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, takip durdurulmadığından tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir....

Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo şikayeti ile birlikte imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına da itiraz ettiği halde mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra mahkemesi dar ve sınırlı yetkili mahkemedir. Tanık dinlenemez ve yemin deliline de dayanılamaz. Bu hale göre davacının borca itirazı yerinde değildir.Mahkemece faize ilişkin şikayetin değerlendirilmesine esas olmak üzere istenebilecek faiz hesabı için dosya resen seçilen Hesap bilirkişisi Bilal Güneş'e tevdi edilerek itiraz konusunda rapor alınmış (İstinaf Bozma kararı öncesinde), bilirkişi dosyamıza verdiği ve dosya içeriğine uygun hüküm kurmaya yeterli görülen 27.11.2017 tarihli raporunda sonuç olarak talep edilebilecek toplam faiz miktarının 3.059,18 TL olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Bu haliyle incelenen takip talebinde istenilen faiz miktarının 3.114,25 TL olduğu görülmüş bu haliyle davacının faize yönelik itirazı yerinde görülmüştür. Açıklanan gerekçelerle davacının imzaya ve borca itirazının reddine, faize itirazının ise kabulüne karar verilmiştir. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle: Elazığ 1....

    Davacı vekili dava dilekçesinde, imzaya itiraz, borca ve faize itiraz yanında, İİK'nın 294. maddesi uyarınca konkordato kesin mühleti içinde takip yapılamayacağı ve ödeme emrinin yasal unsurları taşımadığı iddiaları ile takibin iptalini istemiş olup, kararın gerekçesinde sadece imzaya, borca ve faize itiraza ilişkin taleplerin değerlendirildiği, davacının diğer iddialarına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı ve kararın bu yönüyle bir gerekçe içermediği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz D .K.... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekten kaynaklanan borç nedeniyle başlatılan icra takibinde imzaya, borca, takibe ve faize itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun örnek 10 nolu ödeme emri tebliği üzerine icra mahkemesine başvurarak imzaya, borca ve faize itiraz ettiği, ayrıca takip talebi ve ödeme emrinde ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgilerinin gösterilmediğini ileri sürerek ödeme emri ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; borçluya tebliğ edilen 10 örnek ödeme emrinde borçlu tarafından para yatırılacak hesap numarası ve banka şubesinin yer almadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir...

        Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece imzanın aidiyeti konusunda dosyada bulunan uzman görüşleri ile bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, yeni bir heyetten rapor alınması taleplerinin kabul edilmemesinin ve reddedilmesinin yerinde olmadığını, davayı reddeden mahkemesinin borca, takibe ve faize yönelik itirazlarını incelemediğini, müvekkilinin takip alacaklısına borcu olmadığını, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve oranı ile diğer fer'ilerine itiraz edildiğini, para cezası tayinin doğru olmadığını, asıl alacak üzerinden tayin edilmesi gereken para cezasına itiraz ettikleri işlemiş faiz dahil edilere bulunan takip tutarı üzerinden tayin edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya, borca, işlemiş faize, işleyecek faize ve oranına itiraz etmiştir....

        Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç İİK'nın 169/a-1 maddesinde sayılan belgelerle borca itirazın ispatlanamadığı, itiraz dilekçesinde işlemiş faize de itiraz edildiği, bononun vade tarihinin 15.06.2017; takip tarihi ise 06.12.2017 olduğu, buna göre 350.000 x 174 x 9,75 /36.500 = formülüyle 16.267,81 rakamına ulaşıldığı, takipte istenen işlemiş faiz tutarının da 16.267,81 TL olduğu, itiraz dilekçesinde delil olarak menfi tespite ilişkin dava dosyasına yer verilmediği, genel mahkemelerde açılan davaların, dar yetkili icra hukuk mahkemesinde görülen itiraz davalarında bekletici mesele yapılamayacağı, İİK'nın 170/b maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 67/3. maddesi gereğince muteriz borçlular aleyhine, kötüniyetle imza itirazında bulundukları ve borca itiraz ettikleri saptanmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin isabetli olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, imzaya yazıya borca , faize ve faiz oranına itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı/ borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Dava, borca, imzaya ve faize itiraz isteğine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca 12. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 2.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu