Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ek Kararı ile; " …Mahkememizin yetkili olmadığına ilişkin itiraz yönünden; 6102 sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerinde talepte bulunabilir. Anılan yasa hükmü uyarınca mahkememiz talebi değerlendirmekte yetkili olduğundan itiraz yerinde görülmemiştir. Karara dayanak senedin zorunlu unsurları içermediği itirazı yönünden; İtiraz eden vekili, müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini, ihtiyati haciz kararına dayanak senetlerde ise tek imzanın yer aldığını belirterek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. Şirketin imza sirküleri dosyaya sunulmuştur. İmza sirkülerinin incelenmesi ile ihtiyati haciz kararına dayanak senetlerin tanzim tarihlerinde çift imza ile temsil edildiği anlaşılmakla itiraz yerinde görülerek şirket yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına karar vermiştir....

    Kararı ihtiyati haciz kararına itiraz eden (borçlu) vekili temyiz etmiştir. Talep, ihtiyati hacze itiraza ilişkin olup, davaya konu çekte şirketi temsilen tek imza bulunduğu, buna karşılık şirketin çift imza ile temsil edildiği dosya içeriği ile sabittir. İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haczin dayandığı sebeblere istinaden ihtiyati hacze itiraz edilebileceği öngörülmüştür. Somut uyuşmazlıkta keşideci şirketin tek imza ile borç altına sokulmasının kural olarak mümkün bulunmaması, bu halde de TTK'nın 678. maddesi gereğince sadece imza edenin sorumlu olması ve bu durumun ihtiyati haczin dayandığı sebepler kapsamında ileri sürülebilecek hususlardan olması nedeniyle mahkemece itirazın kabulüne karar vermek gerekirken, reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

      Mahkemece, takip konusu senette iki ayrı vade tarihi olması nedeniyle senedin adi senet vasfında olduğu, dava konusu takibe davalı borçlunun imza yönünden de itiraz ettiği, ancak yargılama aşamasında borçlu davalı tarafından imzaya itiraz edilmediği, davalının imza incelemesi için yargılama aşamasında başvuruda bulunmadığı, davalıya verilen kesin sürede imza örneklerinin sunulmadığı, alacak miktarının belli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı vekili temyizinde, takibe itirazın imza itirazını da kapsadığını belirtmiştir. Davacı kambiyo senedi vasfında olmayan belgeye dayanarak takip talebinde bulunmuş, takibe itiraz üzerine bu dava açılmıştır. 12/11/2012 tanzim tarihli belgedeki imzanın borçluya ait olup olmadığını ispat yükü davacıda bulunmaktadır....

        GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı takipte imza itirazına ilişkindir. Hatay İcra Dairesinin 2020/13031 E sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından 40.000,00 TL miktarlı 1 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takipte ödeme emrinin davacıya (bonoyu düzenleyen borçluya) 16/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bononun unsurlarının tam olduğu, vadesinin geldiği görülmüştür. Davanın 17/03/2019tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İtiraz eden borçlu dilekçesinde, borca itirazlarının yanında, "benim imzaladığım senet değil araç sözleşmesidir" demektedir. Borçlu, takibin dayanağı adi senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, imzaya itirazını, itiraz ederken ayrıca ve açıkça ileri sürmek zorundadır. Örneğin "senet altındaki imzayı inkar ediyorum", "imzaya itiraz ediyorum", "imza sahtedir", "imzayı kabul etmiyorum", "imza bana ait değildir" "senet imza etmedim" gibi (Prof.Dr. Baki Kuru İ.İ. El kitabı sh.195- )....

        e 27.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 25.11.2015'te icra mahkemesine yaptığı itiraz başvurusunda imza itirazında bulunmayıp sadece borca itiraz ettiği, imza itirazının ise 08.01.2016 tarihli duruşma sırasında yapıldığı, buna göre imza itirazının yasal beş günlük süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yargılamayı gerektirmekte olup, dar yetkili icra mahkemesince değerlendirilemeyeceğinden ve süresinde yapılmış bir imza itirazı da bulunmadığından, talebin reddine karar vermek gerekirken, itiraz dilekçesinin hatalı vasıflandırılması sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Mahkemece hükme esas alınan 01.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; keşide tarihindeki düzeltmeye ilişkin atılı bulunan imzanın, basit yapılı imza olduğu, itiraz edilen bu imza ile borçlunun mukayese imzaları arasında kısmi yakınlık bulunduğu, çekte atılı olan itiraz edilmeyen keşideci imzası ile itiraz edilen imza arasında uygunluk bulunduğu, çekte atılı olan ve itiraz edilmeyen keşideci imzasının borçlunun mukayese belgelerde atılmış olan imzalardan genel şekil ve imza yolu yönünden tamamen farklı olduğu belirtilerek; çekin keşide tarihinde yapılan düzeltmeye ilişkin atılı olan imzanın borçlu eli ürünü olduğu belirlenmiş, borçlu tarafından yasal sürede bilirkişi raporuna itiraz edilerek, keşide yerindeki imza ile düzeltmeye dair atılı imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, ATK'dan rapor alınmasını talep ettiği görülmüştür....

            Borçlu T5 adına yönetim kurulu başkanı Cemil Elitaş tarafından imza sirküsü sunulmak sureti ile takibe yasal sürede 11/01/2021 tarihinde itiraz edilmiş, T5lerinin alacaklı görünen şahsa hiçbir borcunun olmadığı, borca ve tüm ferilerinin kabul edilmediği bildirilmiş, müdürlükçe itiraz sebebi ile takip durdurulmuştur. Davacı alacaklı vekilince borçlu T5n en az iki imza ile müştereken temsil edildiği, tek imza ile takibe yapılan itirazın geçersiz olduğu iddiası ile müdürlüğün takibin durdurulmasına dair kararı şikayet konusu yapılarak iptali istenilmiştir. Mahkemece dosya üzerinden dava dilekçesi borçlu T5e tebliğ edilmek suretiyle inceleme yapılmış, diğer yetkili ya da yetkililerin yapılan itiraza karşı çıkmadıkları takdirde, aksi ispat edilmediği sürece acele işlerden olan itiraz başvurusuna diğer yetkili tarafından icazet verildiğinin kabulü gerektiği gerekçesi ile şikayet reddedilmiştir....

            Bu itiraz sebepleri sınırlı olup mahkemece, imza itirazının İİK’nın 265’nci maddesinde sayılan itiraz sebepleri kapsamında olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 12.5.2010 günüüde oybirliği ile karar verildi....

              İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; borca itiraz dilekçesinin incelenmesinde çift imza bulunduğu, borçlu Hasan İpek’in imza sirkülerini sunarak borca itiraz ettiği, itiraz dilekçesindeki imzanın şirket yetkilisi Merve Tut’a ait olup olmadığının incelenmesi yetkisinin icra müdürlüğünde bulunmadığı, bu nedenle icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

              ¸e-imza ... Üye ... ¸e-imza ... Üye ... ¸e-imza ... Katip ... ¸e-imza GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 05/01/2022 Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!...

                UYAP Entegrasyonu