Sayılı icra dosyası kapsamında ihtiyati haciz kararının ifa edildiğini ve müvekkillerinin mal varlığına haciz şerhi işlendiğini, icra takibinden ve ihtiyati hacizden ... tarihinde haberdar olduklarını, icra takibinde yetkiye borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, ayrıca ihtiyati haciz kararına yetki yönünden itiraz ettiklerini, .... olduğunu, ayrıca ihtiyati hacze konu meblağlarda asıl borçlunun rehin vermiş olduğu dikkate alınarak mahkemece haksız ve hukuka aykırı olarak ihtiyati haciz kararı verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiş, Borçlu vekili 02/02/2021 tarihli dilekçesinde ise; aynen istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca ihtiyati haciz kararında yazan meblağın asıl borçtan fazla olduğunu, asıl borçlu ve kefillerce yapılan ödemeler mahsup edilmeden verilmiş bir karar olduğunu belirterek ihtiyati hacze itirazın reddi kararına, yetki ve hatta görev konusundaki itirazlarının kabulüne ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davalı vekili 26/10/2016 tarihli cevap dilekçesini özetle; davanın süresinde açılmadığını, borçlunun borca itirazlarını ispata yarar delilin bulunmadığını, borçlunun borca itirazlarını aynı nitelikte bir belge ile ispatlanması gerektiğini, borçlunun imza itirazının İİK. 'nun 169/a-3 maddesinde düzenmekte olup, imza itirazı icranın ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması nedenleri arasında sayılmadığını, borçlu vekilinin yetki itirazının yerinde olmadığını, icra takibine konu çek incelendiğinde keşide yerinin Ayvalık olduğunu, yetki itirazının reddinin gerektiğini, davanın reddine, davacı borçlu aleyhine icra tazminatına hükmolunması talep etmiştir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık borçlunun isteminin İİK'nun 169.maddesinde belirtilen borca itiraz mı; yoksa İİK'nun 170/a maddesine (borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti) dayalı bir şikayet mi olduğu, buna göre 5 günlük sürenin mi dikkate alınacağı, yoksa süresiz şikayete mi tabi olduğu, sonuç olarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Konuya ilişkin yasal düzenlemeler üzerinde durmakta yarar vardır. Kambiyo senetleri hakkındaki özel takip usulleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 167 ve devamı maddelerinde, haciz yoluyla takip 168 ve devamı maddelerinde, bu takip şekline ilişkin borca itiraz 169-169/a maddelerinde, imzaya itiraz 170.maddesinde, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ise İİK.170/a maddesinde düzenlenmiştir....
, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
Bu sebeple tarafların arasındaki yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu anlaşıldığından yetki itirazının reddine, tüm dosya kapsamına ve özellikle denetime elverişli yeterli ve kanaat verici bilirkişi raporuna göre; alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun imza itirazında bulunduğu, imza incelemesi sonunda imzanın davacıya ait olduğu anlaşıldığından imza itirazının reddine, takip durdurulduğundan davacının tazminata mahkumiyetine karar vermek gerektiği, davacı tarafından borcun ödendiğine ilişkin 169/a Maddesindeki belgelerle ispatlayamadığından ve dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların dar yetkili icra mahkemesince incelenmesi mümkün olmadığı” gerekçesi ile ;“1- Davacının yetkiye itirazının REDDİNE, 2- Davacının imzaya itirazının REDDİNE, 3- Davacının borca itirazının REDDİNE, 4- Takip çıkışının %20'si oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5- Takip çıkışının %10'u oranında olan...
uzun bir zaman sonra icraya koyması taraflarının iddialarını karşı yazılı delil yönünden ispatladığını belirterek yetki itrazlarının kabulü ile yetkisiz İcra Dairesinde açılan icra takibinin iptaline, yetki yönünden Mahkeme aksi kanaatte ise borca İtirazlarının kabulü ile takibin (tüm asli ve feri talepler yönünden) durdurulmasına ve takibin iptaline, haksiz takip nedeniyle alacaklı aleyhine %20 kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/694 KARAR NO : 2022/2560 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YALOVA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2019/321 2020/353 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetki ve borca itiraza ilişkindir. TTK'nun 776/1- g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi düzenleyenin imzasını" içermesi zorunludur. Anılan maddede, sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK'nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 678. maddesi gereğince; şirket yetkilisinin, şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza, bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 701 ve 702. maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekli değildir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili; asıl borca itiraz edilmediğini, icra dairesinin yetkisine yetkiye takibin yetki yönünden durdurulmasına rağmen sanki borca itirazımız varmışçasına dava açıldığını ve bunun üzerinden hüküm kurularak, aleyhe icra inkar tazminatına hükmedildiğini, itiraz dilekçesinde de görüleceği üzere Bucak İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ve takibin usule uygun olmadığını belirterek yetkiye itiraz üzerine takibin yetki yönünden durdurulduğunu, borca yönelik bir itirazın bulunmadığını, kabule göre de davanın kısmen reddine karar verilmesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, mal tesliminin de usulüne uygun olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, davalının icra takibine yönelik itirazının icra dairesinin yetkisine yönelik olup olmadığı hususuna ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkemesinin 07/12/2021 tarih, 2021/327 Esas, 2021/101 Karar sayılı ''Davalı T3 vekilinin yetki ilk itirazının KABULÜNE, İcra takibi yetkili icra müdürlüğünden yapılmadığından davanın REDDİNE'' ilişkin kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu ve yeterli gerekçe içermediğini, davalının icra dosyasındaki itirazında borca ve yetkiye itiraz ettiğini belirtmişse de yetkili icra dairesinin göstermemiş olması nedeniyle geçerli yetki itirazı bulunmadığını, bu nedenle icra dairelerinin ve mahkemelerin yetkili hale geldiğini, ayrıca mahkemece mahkemenin yetkisizliğine karar verilmeyerek taleple bağlılık ilkesini ihlal ettiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiş, kararı istinaf etmiştir....