Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ- TESCİL- TAZMİNAT Yanlar arasında görülen tapu iptali-tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin olup, mahkemece, yapılan inceleme, araştırma ve özellikle uygulama neticesinde, çekişmeli taşınmazın ... Belediyesince yapılan 42 no'lu imar düzenleme bölgesinde kaldığı ve buna dair idari işlemin hukuki varlığını koruduğu saptandığına göre; davanın işin esası bakımından reddedilmiş olması doğru olup, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....

    Yine; kadastral duruma dönülme istekli uyuşmazlıklarda taraf teşkili bakımından husumetin, ihyası talep edilen kadastral parselin kapsamında kalan imar parsel ya da parsellerinin maliklerine yöneltilmesi gerekir ve bu davanın özelliği itibariyle kayıt maliklerinin yanı sıra işlemi yapan belediyeye de husumetin yöneltilmesi mümkündür. Hemen belirtilmelidir ki; kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının eski hale getirilmesi; ihyası istenilen kadastral parseller üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde; farklı bir ifadeyle, kadastral sınırlar üzerinde oluşturulan imar parsel veya parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile bu sınırlar içerisinde oluşturulan yol, park vs. gibi alanlar varsa bunlarla birlikte eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceğinden, verilecek ihya kararının, kapsamında kalan tüm imar parsellerinin maliklerinin mülkiyet haklarını etkileyeceği kuşkusuzdur....

      Farklı bir ifadeyle, kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parselin çap sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin bu sınırlar içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği, bu durumda da ihyası istenen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği açıktır. Somut olayda, davacı Hazinenin kayden maliki olduğu 113 ada 52 parsel sayılı taşınmazın 02.03.2007 tarih ve 2007/8 sayılı encümen kararı ile yapılan imar uygulamasının ..... İdare Mahkemesinin 2010/6 Esas, 2011/385 Karar sayılı kararı ile iptali edildiği, kararın kesinleştiği dosya kapsamı ile sabittir. Diğer taraftan davacı ...'...

        Hemen belirtilmelidir ki; Kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının eski hale getirilmesi, hükmün, ihdas parseli üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, orman, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde mümkündür. Farklı bir ifadeyle kısmi ihya kararı verilemez. Öte yandan, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin bu davalarda, taraflar arasında mülkiyet ihtilafının bulunmadığı; davacının talebinin kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözetilerek, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması ve ayrıca yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden iptal edilen idari işlemi yapan davalı ...'...

          -KARAR- Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, yapılan inceleme, araştırma ve özellikle uygulama neticesinde, çekişmeli taşınmazın ..... 38 nolu imar düzenleme bölgesinde kaldığı ve buna dair idari işlemin hukuki varlığını koruduğu gözetildiğinde, işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücreti maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olması doğru değildir. Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6....

            -KARAR- Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, yapılan inceleme, araştırma ve özellikle uygulama neticesinde, çekişmeli taşınmazın ... Belediyesi'nin 38 nolu imar düzenleme bölgesinde kaldığı ve buna dair idari işlemin hukuki varlığını koruduğu saptandığına göre; işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücreti maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmesi doğru olmadığı gibi, yargılama sırasında idari değişiklik sebebi ile taşınmazla ilgisi kalmayan ... Belediyesi lehine avukatlık parasına hükmedilmiş olması da isabetsizdir....

              -KARAR- Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece, yapılan inceleme, araştırma ve özellikle uygulama neticesinde, çekişmeli taşınmazın ... Belediyesi'nin 38 nolu imar düzenleme bölgesinde kaldığı ve buna dair idari işlemin hukuki varlığını koruduğu saptandığına göre; işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücreti maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmesi doğru olmadığı gibi, yargılama sırasında idari değişiklik sebebi ile taşınmazla ilgisi kalmayan ... Belediyesi lehine avukatlık parasına hükmedilmiş olması da isabetsizdir....

                -KARAR- Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece, yapılan inceleme, araştırma ve özellikle uygulama neticesinde, çekişmeli taşınmazın ... Belediyesi'nin 38 nolu imar düzenleme bölgesinde kaldığı ve buna dair idari işlemin hukuki varlığını koruduğu saptandığına göre; işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücreti maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmesi doğru olmadığı gibi, yargılama sırasında idari değişiklik sebebi ile taşınmazla ilgisi kalmayan ... Belediyesi lehine avukatlık parasına hükmedilmiş olması da isabetsizdir....

                  O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır....

                    İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptaliyle kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

                      UYAP Entegrasyonu