SONUÇ: Temyiz edilen ilgili bölge adliye mahkemesi esastan ret kararının ipoteğin kaldırılması davası yönünden KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin ipoteğin kaldırılması davasına yönelik kararının yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyize konu aile konutu tespitine yönelik hükmün ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, kararın bir örneğinin bölge adliye mahkemesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.03.2020 (Çrş.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde aile konutu üzerinde davalı eş ... tarafından diğer davalı banka lehine 27.07.2012 tarihinde rızası alınmaksızın ipotek tesis edildiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahalli mahkemece davanın kabulüyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı banka tarafından istinaf edilmiştir....
nin borcunun devam ettiğini, ipoteğin terkin edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ipoteğin ticari ilişkinin teminatı olarak davacı tarafından, oğlunun ortağı olduğu şirket olan ... Ltd.Şti ile davalı alacaklı şirket arasında düzenlenen 23/07/2007 tarihli üretici bayilik sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipotek olduğu, bu ipoteğin üst sınır ipoteği olarak 100.000,00TL'lik olarak verildiği, iki şirket arasındaki alacak verecek ilişkisinin devam ettiği, ipoteğin asıl borca bağlı fer'i bir borç olması nedeniyle, asıl borç ödenmeden ipoteğin sona ermeyeceği, asıl borcun ödenmediği, ipoteğin terkin edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
Kefaletten kaynaklanan asıl kredi borcu ... tarafından ödendiği için davacımız taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını istemiş, davalı banka kredi işleminde asıl borçlunun riskleri devam ettiği için ipoteğin kaldırılmayacağını ileri sürmüştür. Davanın kabulüne ilişkin ...., sayılı kararı ile ilgili istinaf incelemesinin yapıldığı .... ., sayılı ve 28/12/2023 tarihli kararında "davacı tarafından dava dışı şahsın davalı bankadan kullandığı ticari kredilerin teminatını oluşturmak üzere tesis edilen ipoteğin borç bulunmadığı gerekçesiyle fekki talep edilmiştir. Davada, ipoteğin teminat altına alındığı alacağın sonra erdiği iddia edilerek ipoteğin kaldırılması talep edildiğine göre asıl ilişkisinin görüleceği mahkeme görevli mahkemedir....
Dosya üzerinde yapılan yargılama sonucunda; mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin değerlendirildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda özetle; davacının ipoteğin ve haczin kaldırılması olarak iki ayrı talepte bulunduğu, İpoteğin kaldırılması yönünde ipotek T7 ait olup, bu davalının borcun bulunmadığına ilişkin 22/02/2018 tarihli cevabi yazısı, 16/07/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının davalı T7.'ye borçlu olmadığının tespiti, ödeme dekontları ve tüm dosya kapsamından; dava tarihi öncesi en son 09/01/2017 tarihli çek ödemesi ile davacının borcunun tamamını ödediği, bu şekilde ipoteğin fekki şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla, davanın bu yönden kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği, Davacının taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebi yönünden ise, haczin T4.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.04.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 1117 ada 2 sayılı parselde kayıtlı taşınmazının üzerine davalı lehine 6.323,00TL ve 1177 ada 3 sayılı parselde kayıtlı taşınmazının üzerine yine davalı lehine 8.220,00TL ipotek tesis ettiğini, her iki parsel için güncellenerek toplam 101.801,00TL haline gelen ipotek bedelinin ödendiğini, fakat davalı lehine tesis edilen ipoteklerin kaldırılmadığını, her iki taşınmaz için tesis edilen ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılması hususunda bir karar verilmemiş olması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının bedele ilişkin 1/a bendinin sonuna (Tapu kaydında mevcut ipoteğin ödeme sırasında bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, 15.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ipoteğin kaldırılması yönündeki talep konusunda ise; icra müdürlüğünün mezkur kararı ile bu konuda harç alınmasına karar verildiği halde gerekli harcın yatırılmadığı ve bu nedenle ipoteğin kaldırılması konusunda müzekkere yazılmadığı anlaşılmakla bu talep yönünden de davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yarar bulunmasının HMK'nun 114/1-h maddesi uyarınca dava şartlarından olduğu, işbu nedenle dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.08.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 3112 ada 22 parsel sayılı taşınmaza 20.09.1915 gün ve ... yevmiye ile ... oğlu ... yararına, 40,00 ETL bedelli konulan ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı ... vekili, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.05.2012 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 03.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Mahkemece, ipoteğin kaldırılması konusunda icra hukuk mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir....