ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2019 NUMARASI : 2018/128 ESAS, 2019/218 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı kayyımı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Hatay İli, Samandağ İlçesi, Mağaracık Mahallesinde kain 4 ada 245 parsel sayılı taşınmazı 11/05/2018 tarihinde satın aldığını, taşınmaz üzerinde davalı lehine 18,00 TL ipotek tesis edilmiş olduğunu, taşınmazda imar ruhsatı alınmasına ipotek şerhinin engel teşkil ettiğini, tüm bu nedenlerle ipotek şerhinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
120.000 TL verip ilk etapta banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünde yazı verilmesine rağmen, daha sonradan ipoteğin kaldırılmaması yönünde önceki yazının geçersizliğini içerir yazının tapuya gönderildiği, bu nedenle tapudaki ipotek şerhinin kaldırılmadığı, söz konusu tapuların adına kayıtlı olan önceki malikleri tarafından ipoteğin kaldırılması gerekip bu şahısların iddiasına göre paranın kendilerine ödenmemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmaması talimatını kendilerinin verdiği yönündeki beyanları da dikkate alındığında sanığın hileli bir hareketinin bulunmadığı bu nedenle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, ipoteğin kaldırılması karşılığında 120.000 TL parayı aldığı kabul edilse bile, bu paranın karşılığında ipoteğin kaldırılmamasının veya paranın geri iade edilmemesinin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle sanığın beraatine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 194 ] "İçtihat Metni" Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin kaldırılması ancak İİK. nun 153.maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde İcra Mahkemesinden istenebilir. Bunun dışındaki nedenlere dayalı olarak ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesi ile kaldırılması ancak genel hükümler çerçevesinde talep edilebilir. Somut olayda şikayetçinin ipotekli taşınmazın aile konutu olduğunu ileri sürerek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun " Aile Konutu" başlıklı 194/1. maddedeki eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmüne dayalı olarak taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....
DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından, ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 25.5.2017 tarihli ilamı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesis edilirken davacı eşten açık rıza alınmadığı için davanın kabul edilmesi gerektiğine dair hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Bozmaya uyulmakla bozmaya uygun karar vermek gereklidir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin satın almış olduğu taşınmaz üzerinde tesis edilmiş ipotek bulunduğunu, taşınmaz satın alınırken müvekkiline borcun ödendiği bilgisinin verildiğini ancak ödeme belgelerinin verilmediğini, ipotek alacaklısı veya mirasçıları tarafından ipoteğin kaldırılmadığını, bu nedenle İİK 153.maddeye göre ipoteğin kaldırılması için talepte bulunduklarını, icra dosyasında alınan bilirkişi raporunda tespit edilen değerin kasaya yatırıldığını, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması gerektiğini söyleyerek İstanbul İli Esenler İlçesi Esenler Mahallesi 95 Ada 18 Parsel nolu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin İİK 153.madde gereğince kaldırılmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.04.2004 ve 24.06.2004 gününde verilen dilekçeler ile ipoteğin ve haciz şerhlerinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; ipoteğin kaldırılması isteminin kabulüne, haciz şerhinin kaldırılması isteminin reddine dair verilen 12.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulundan alacağı temlik alan RCT Varlık Yönetim A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.02.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı Kooperatif başkanı ..., karşı taraftan RCT Varlık Yönetim A.Ş. vekili Av.... ile davalı SSK Genel Müdürlüğü vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. ... karara bırakıldı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili Av. ... 27.05.2016 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple hükmün ipoteğin kaldırılması davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.06.2016(Pzt.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aİle Konutu Şerhi Konulması - İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. İpoteğin kaldırılması talebi ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabidir. İpotek bedelinin 800.000 TL olduğu görülmektedir. Davacı, taşınmaz değerinin 80.000 TL olduğunu beyan ederek bu miktar üzerinden nispi harcı yatırmıştır. İpotek bedelinin tamamı üzerinden (800.000 TL) Harçlar Kanunu 30-32. maddesi gereğince eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, 80.000 TL üzerinden yatırılan harç yeterli görülerek yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m² yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. Mahkemece öncelikle, HMK’nın 266. maddesi hükmü gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve imar uygulama cetvelleri incelenerek, davalı ... taşınmazından imar uygulaması sebebiyle ne miktar yer alındığı tespit edilmeli, gerekirse keşif de yapılarak bu miktarın dava tarihindeki değeri bilirkişilere hesaplattırmalıdır....
nolu bağımsız bölümün kaldığını e-devlet kayıtlarında taşınmaz üzerinde davalı şirketin eski ünvanı ile ipotek şerhinin bulunduğunu, müvekkili hakkında herhangi bir icra takibi bulunmadığını, davalı şirket ile yapılan görüşmelerde ipoteğin kaldırılması talep edildiğini ve bugünkü karşılık olarak 11.000TL'nin davalı şirket hesabına ödendiğini ancak ipoteğin kaldırılmadığını bunun üzerine noter kanalı ile ihtar çekildiğini ancak ipoteğin yine kaldırılmadığından bahisle müvekkilinin telafisi imkansız zarara uğramaması adına ipoteğin kaldırılması için bedel ödendiğinden ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. GEREKÇE: Dava ipoteğin kaldırılması davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....