Mahkemece bedel arttırım davasının reddine, bedel indirim davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Eldeki davada, davacılar vekili, imar uygulamasından önce müvekkillerinin murislerinin maliki bulunduğu 135–136–138–140 parsel numaralı taşınmazların imar uygulaması sonucu 5 parsel numarası adı altında birleştirildiğini ve davalı ... adına kaydedildiğini belirterek bedel talebinde bulunmuş olmasına karşın, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı sabittir ....
Şirketi vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı şirketin aile şirketi olduğunu, şirketin kurucu ortağı ... ... imar uygulamasından önce dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki taşınmazı edindiğini ve 1989 yılında yapılan imar uygulaması ile kendisine farklı parsellerin tahsis edildiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapıların imar uygulamasından önce inşa edildiğini, İmar Kanunu uyarınca taşınmaz üzerindeki yapı bedelleri ödenmedikçe yapı sahibinin bu yapıları kullanabilceğini, dava konusu taşınmazın imar planında semt spor alanı olduğunu ve kiraya verilemeyeceğini, idare mahkemesince verilen iptal kararlarının dikkate alınmadığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. 2.2....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/5109 e sayılı dosyasıyla talepte bulunulduğunu ve ipotek bedelinin faiziyle birlikte dosyaya depo edildiğini, davalı tarafça icra dosyasında ipotek bedelinin güncellenerek ödenmesi talep edilmiş ise de bu talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı ipotek alacaklısı Darülaceze Başkanlığı bir kamu kurumu olup herhangi bir kamu kurumunun kendisi hakkında yapılan bir işlemden haberdar olmamasının düşünülemeyeceğini, davanın kaynağının 2981 sayılı Yasaya göre yapılan imar uygulamasından aldığını, imar uygulamasından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dahil olmak üzere her türlü alacak veya bedel ipotek veya uygulama tarihinden kanuni faiz uygulanmak suretiyle güncelenerek ödeneceğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile Gaziosmanpaşa 5....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2022 NUMARASI : 2021/520 Esas - 2022/862 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedelinin Artırılması KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl ve birleşen dosya davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Ekşinoz, 1245 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerinin 15/12/1998 tarih ve 1998/674 encümen kararı ile yapılan imar uygulaması sonucunda bedel belirlenerek küçültüldüğünü, uygulama sonucunda taşınmazın 1245 ada 11 parsel olduğunu, müvekkilinin 53,00 m2'lik hissenin uygulama sonucunda 31,75 m2'ye düşürülüp, 21,25 metrekaresinin bedele dönüştürüldüğünü, imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen ve bedeli ödenmeyen 21,26 metrekare taşınmaz hissesi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00- TL bedelin arttırılmasına, toplam bedele faiz yürütülmesine...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2020 NUMARASI : 2015/31 Esas - 2020/455 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedelinin Arttırılması KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, İçerenköy Mahallesi, 801 ada 67 parsel sayılı taşınmazın davalı idarece imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile; 200.955,32- TL bedele hükmedilmiş olup, verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, yeterli emsal incelemesi yapılmadığını, vekalet ücretinin nispi olması gerektiğini ileri sürmüştür....
Davacılar, 37033 ada 3 sayılı imar parselindeki, kat irtifakı kurulu binada bağımsız bölüm maliki olduklarını, imar uygulamasından sonra komşu parsellere davalılar tarafından yapılan taşkın gecekondular nedeniyle dava dışı yüklenici ile yaptıkları sözleşmeye uygun olarak yapılan binaya iskan alamadıklarını, bu nedenle yüksek miktarlı su faturaları ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, uğradıkları maddi zararın tazmini ve yıkım bedelinin tahsili isteği ile eldeki davayı açmışlardır. Davalılar, dava konusu binaların imar uygulamasından önce yapıldığını, kusurlarının ve sorumluluklarının bulunmadığını, istenen tazminatların yasal dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuşlardır....
Bilirkişi kurulu raporunun denetlemeye elverişli olabilmesi için, a-Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar durumları, b-Bilirkişi kurulunca emsal olarak değerlendirmeye alınan taşınmazların satış akit tabloları, c-Her iki taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle emlak metrekare rayiç değerleri, d-Taşınmazların konumlarını (kamu kurumlarına olan mesafe, cadde -sokak, alışveriş merkezleri vb.) gösterir fotoğraf, uydu vb. görüntüleri, Dosyaya getirtilerek, hazırlanan rapor bu kriterlere uygun olarak denetlenmelidir. İmar uygulamasından kaynaklanan bedel artırım davalarında esasa en etkili delil usul ve yasaya uygun olarak alınmış bilirkişi kurulu raporudur....
Dairemizin 07/03/2018 tarih ve 2017/1230- 2018/428 sayılı kararı ile; mahkemece işin esasına girilerek, 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi ile; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir....
Her ne kadar davacı tarafından süresi içerisinde açılmış bir bedel arttırım davası varsa da, bu dava sırasında davacı idare kamulaştırmadan vazgeçtiğine dair Tapu müdürlüğüne yazı göndermiş ve bu yazı üzerine tapu kaydındaki kamulaştırma şerhi terkin edilmiş, bunun sonunda kamulaştırmadan vazgeçme nedeni ile davacı malik açmış olduğu bedel arttırım davasını takip etmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kaldı ki, taşınmazın kamulaştırma nedeniyle tapusunun iptali ve idare adına tesciline karar verildiği ve bu itibarla 24.05.2013 tarih ve 6487 Sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun geçici 7. maddesi uyarınca artık bedel istenmeyeceği düşünülebilirse de, 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile bu hüküm iptal edildiğinden bu maddeninde uygulanma imkanı kalmamıştır....