Davalı ..., imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin bedelinin ödendiğinde kaldırılmasına itirazının bulunmadığını söylemiş, diğer davalılar savunma yapmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Somut olayda, davacıya ait 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından “(B), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 9YKrş. bedelli faizsiz ve (C), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 76,50 YKrş. bedelli faizsiz davalılar yararına” kanuni ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir....
O halde, mahkemece HMK'nın 266. maddesi hükmü gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve imar uygulama cetvelleri incelenerek, davalının taşınmazından imar uygulaması sebebiyle ne miktar yerin davacı taşınmazına ilave edildiği, başka bir deyişle davalı taşınmazın ne kadar metrekare kısmının dava konusu taşınmazda bedele dönüştürülerek lehine ipotek tesis edildiği tespit edilerek, bu miktarın dava tarihindeki değeri bilirkişilere hesaplattırılmalı, rayiç bedel davalı adına depo ettirildikten sonra şimdiki gibi ipoteğin kaldırılması istemininin kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece dava konusunun karz ipoteği olarak değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Davalı vekili; taşınmazın tapu kaydına müvekkili firma lehine olmak üzere ipotek tesis edildiğini, davaya esas teşkil eden ipoteğin ... Belediyesinin 28/10/2004 tarihli ve 5566 sayılı Encümen kararına dayalı olarak imar uygulaması neticesinde gerçekleştiğini, yapılan imar uygulaması çalışmalarının ... 3. İdare Mahkemesinin 03/07/2007 tarih ve 2005/1496-2007/1878 E-K sayılı kararı ile iptal edildiğini ve Danıştay tarafından onandığını, işlemin kesinleştiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; dava konusu ipoteğin, ... Belediyesinin 28/10/2004 tarihli ve 5566 sayılı Encümen kararına dayalı olarak 5832 ilâ 5845 parsel sayılı taşınmazlarda yaptığı imar uygulaması sonucu tesis edildiği; diğer bir ifadeyle, belirtilen parsellerde davalının kayden malik olduğu payın bu uygulamayla dava konusu 1019 ada, 7 sayılı imar parseline ipotek tesisiyle yansıtıldığı anlaşılmaktadır....
Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir.) hükmü getirilmiş olup, söz konusu yasal düzenleme açıkça ipotek borçlusunun" kamu idareleri olması haline ilişkin olup, 2981 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan imar uygulamalarında, ipotek borçlusunun belediye, valilik gibi kamu idareleri değil, şahıslar olması halinde bedele dönüşen hissenin düzenlemeye tabi tutulmasındaki amaç kamu hizmetine tahsis olmadığından, bahsedilen yasal düzenlenmenin de dava konusu somut olayda uygulama imkanı yoktur.Bu nedenle, arsa niteliğindeki taşınmaza dava tarihindeki değerine göre; emsal karşılaştırması yapılarak üstün ve eksik yönleri ile oranları belirtilmek suretiyle değer biçilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Arttırılan bedele dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3- 6487 sayılı Yasanın...
Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. 9327 ada 3 sayılı parselin tapu kaydına konulan 01.07.2002 tarihli ipotek imar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş, davalılardan ... için 108 TL., diğer davalı ... için 216 TL. bedel takdir edilmiştir. Davalı ..., ipoteğin tesisine neden olan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini savunduğundan mahkemece öncelikle bu hususun açığa kavuşturulması, gerekirse mahallinde keşif yapılması ve bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur. Çünkü, imar uygulaması iptal edilmişse mevcut ipotek nedensiz kalacaktır. İmar uygulamasının iptal edilmediği saptanırsa ve ipoteğin imar uygulaması nedeniyle tesis edildiği anlaşılırsa bu takdirde ipotek bedelinin dava tarihindeki rayicinin ne olduğu saptanmalı, davalılardan ... yönünden bu alacak depo ettirilmelidir. Bu yönler üzerinde durulmaksızın istek yazılı olduğu şekilde kabul edildiğinden karar bozulmalıdır....
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, imar uygulaması sonucu davacının taşınmazı içinde kalan davalı taşınmazının dava tarihindeki değeri bilirkişi marifetiyle belirlenerek, bu bedel depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 16.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı vekili, imar uygulaması nedeniyle davalının kayıp taşınmaz miktarının dava tarihindeki gerçek değeri hesaplanarak ödenmesi karşılığında ipoteğin kaldırılabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Uyuşmazlık konusu ipoteklerin davacıların taşınmazlarında imar uygulaması sonucu oluşan artışa karşılık konulduğu, 09.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan bedeller doğrultusunda; 3131 ada 7 parsel için 12.939,00TL ipotek bedeli, 3131 ada 9 parsel için 11.577,00TL ipotek bedeli, 3131 ada 11 parsel için 9.761,00TL ipotek bedeli, 3131 ada 12 parsel için 14.200,00TL ipotek bedelinin depo edildiği ve sonrasında ipoteklerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. Mahkemece yapılması gereken iş, HMK'nın 266. maddesi hükmü gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve imar uygulama cetvelleri incelenerek, davalının taşınmazından imar uygulaması sebebiyle ne miktar yer alındığı tespit edilerek, bu miktarın dava tarihindeki değeri bilirkişilere hesaplattırılmalı, bu bedel davalı-davacı adına depo ettirildikten sonra şimdiki gibi ipoteğin kaldırılması istemininin kabulüne ve buna bağlı olarak ipotek bedelinin artttırılması isteminin de kabulüne karar vermektir....
Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir" hükmü getirilmiş olup, sözkonusu yasal düzenleme açıkça ipotek borçlusunun kamu idareleri olması haline ilişkin olup 2981 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan imar uygulamalarında, ipotek borçlusunun belediye, valilik gibi kamu idareleri değil şahıslar olması halinde bedele dönüştürülen hissenin düzenlemeye tabi tutulmasındaki amaç kamu hizmetlerine tahsis olmadığından bahsedilen yasal düzenlemenin de dava konusu somut olayda uygulama imkanı yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tescil edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir....