Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür ipotek şerhinin kaldırılması istemiyle açılan davalarda 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı yoktur. 17.2.1987 tarihli ve imar uygulaması sırasında konulan 1000 TL bedelli faizsiz kanuni ipoteğin kaldırılması talep edildiğine göre, ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değeri hesaplanarak bu bedelin depo ettirilmesi suretiyle kaldırılması gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir. SONUÇ : Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 16.12.2008 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Davalı ..., imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin bedelinin ödendiğinde kaldırılmasına itirazının bulunmadığını söylemiş, diğer davalılar savunma yapmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Somut olayda, davacıya ait 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından “(B), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 9YKrş. bedelli faizsiz ve (C), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 76,50 YKrş. bedelli faizsiz davalılar yararına” kanuni ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.12.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 07.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 40040 ada 11 sayılı parseldeki 112/124 paya imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin bedeli ödenmesi koşuluyla kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılara duruşma günü bildirilmemiş, savunmaları saptanmamıştır. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Bu gibi davalarda, davanın değerini lehlerine kanuni ipotek tesis edilen kişilerden alınan taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri belirler....

        Davacı taşınmazı üzerindeki ipoteğin 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılan ıslah imar uygulaması sonucu konulduğu anlaşılmıştır. 3194 sayılı imar Kanununun 17/son,18/9 ve 2981 sayılı Kanunun 10/c maddesi gereğince konulan ipoteklerin 2942 sayılı Kanuna göre tespit edilecek bedeli, ipotek bedeli olarak gösterilmek suretiyle şuyuulandırma işlemlerinin yapılacağı öngörüldüğünden yasanın bu amir hükümleri nazara alınarak mevcut ipotek tesis edildiğine göre imar uygulaması ile ilgili dağıtım cetvelleri ve belgeler getirtilerek davalıların taşınmazının bedele dönüştürülmesi nedeniyle bedele dönüşen payın karşılığı hisse belirlenerek, bu payın dava tarihindeki rayiç değeri tespit ettirilmeli ve mahkemenin görevi bu değere göre belirlenmelidir. Tapu kaydındaki ipotek bedeli esas alınarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

          Davacı taşınmazı üzerindeki ipoteğin 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılan ıslah imar uygulaması sonucu konulduğu anlaşılmıştır. 3194 sayılı imar Kanununun 17/son,18/9 ve 2981 sayılı Kanunun 10/c maddesi gereğince konulan ipoteklerin 2942 sayılı Kanuna göre tespit edilecek bedeli, ipotek bedeli olarak gösterilmek suretiyle şuyuulandırma işlemlerinin yapılacağı öngörüldüğünden yasanın bu amir hükümleri nazara alınarak mevcut ipotek tesis edildiğine göre imar uygulaması ile ilgili dağıtım cetvelleri ve belgeler getirtilerek davalıların taşınmazının bedele dönüştürülmesi nedeniyle bedele dönüşen payın karşılığı hisse belirlenerek, bu payın dava tarihindeki rayiç değeri tespit ettirilmeli ve mahkemenin görevi bu değere göre belirlenmelidir. Tapu kaydındaki ipotek bedeli esas alınarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.12.2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı, dava konusu 30846 ada 9 parsel sayılı taşınmazın belediye başkanlığınca imar uygulamasına tabi tutularak taşınmaz üzerinde 30.01.1986 tarihinde davalıların murisi ... lehine 2.100,00 ETL ile imar ipoteği tesis edildiğini, müvekkilinin sonraki malik olduğunu ileri sürerek bu bedel üzerinden taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....

              Belediyesince yapılan imar uygulaması ile davalı lehine, davacıya ait taşınmaza konulan ipotek bedelinin yasaya, hakkaniyete ve hukuka uygun kabul edilebilir bir bedel ile güncellenmesi halinde ipoteğin fekkine bir itirazlarının olmadığını, ancak tapu kaydında yazılı bedel karşılığı ipoteğin kaldırılmasını kabul etmeyeceklerini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilirler. Somut olaya gelince; davalı yararına 20.02.1997 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 128,520,000.00 ETL bedellidir....

                Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir....

                  Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın taşınmaza 1999 yılında dava konusu taşınmaza konulan ipoteğin bu gün ki bedeli üzerinden güncellenmesini talep etmiş ise de, yerleşik yargıtay içtihatlarında da görüleceği üzere taşınmazlar üzerine konulan ipoteklerin bedelleri ne kadar ise o miktarın karşılığı ipoteğin kaldırılması davasında ödenmekte olduğundan davalının konulan ipotek miktarından daha yüksek bir tutar ile ipoteğin kaldırılması isteminin hukuka aykırı olduğundan ipoteğin kaldırılması davalarında lehine ipotek konulan tarafa kazanç sağlama ve kar getirme amacı olan davalar olmadığından asıl amacın lehine ipotek konulan kişinin, ipoteğin kaldırılması sırasında ipotek tutarın kendisine ödenerek mağdur olmasının önlenmesi amaçlanmakta olduğundan davalı tarafın bu yöndeki istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir....

                  Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. 9327 ada 3 sayılı parselin tapu kaydına konulan 01.07.2002 tarihli ipotek imar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş, davalılardan ... için 108 TL., diğer davalı ... için 216 TL. bedel takdir edilmiştir. Davalı ..., ipoteğin tesisine neden olan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini savunduğundan mahkemece öncelikle bu hususun açığa kavuşturulması, gerekirse mahallinde keşif yapılması ve bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur. Çünkü, imar uygulaması iptal edilmişse mevcut ipotek nedensiz kalacaktır. İmar uygulamasının iptal edilmediği saptanırsa ve ipoteğin imar uygulaması nedeniyle tesis edildiği anlaşılırsa bu takdirde ipotek bedelinin dava tarihindeki rayicinin ne olduğu saptanmalı, davalılardan ... yönünden bu alacak depo ettirilmelidir. Bu yönler üzerinde durulmaksızın istek yazılı olduğu şekilde kabul edildiğinden karar bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu