Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Hazine vekili, Hazine adına kaydedilen 2208 parsel sayılı taşınmazın Esenyurt Belediyesince yapılan imar uygulaması sonucu yeni imar parsellerine giderek malikleri adına tescil edildiğini, ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir. Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır....

    Köyünde yer alan ve arsa niteliğinde 1000 m2 yüzölçümündeki çekişmeli parsel, tapuda davalı gerçek kişi adına kayıtlı olup, imar uygulaması ve parselasyonla aynı köy 90 sayılı parselden müfrez 243 ve 244 parseller ile 92 sayılı parselden 2981 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve şuyulandırma ile gelen 7315 ada 10 sayılı parselden ikinci parselasyon sonucu oluşmuştur. 90 parsel sayılı 55500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise arazi kadastrosunda Haziran 1327 tarih 33 sıra numaralı tapu kaydı ile ... oğlu ... mirasçıları adına tesbit edilmiş, gerçek kişiler arasındaki kadastro tesbitine itiraz davası sonunda, taşınmazın bilirkişi krokisinde (A, B ve C ) ile gösterilen sırasıyla 7350 m2, 18700 m2 ve 19200 m2 bölümlerinin ... Tokuç mirasçıları (D ve E) ile gösterilen bölümlerinin ise ... ... adına tesciline karar verilmiş, Tapulama Mahkemesinin 21.07.1969 gün ve 1967/352-219 sayılı kararı temyiz edilmeden 12.09.1969 tarihinde kesinleşmiştir....

      Hayyar ve diğer paydaşları adına tesbit edilmiş, ... Hayyar’ın itirazı red edilerek 25.04.1967 tarihinde tapuya tescil edilmiş, 27.02.1991 tarihinde 2981 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonla bir çok imar parseline ile birlikte 7341 ada 5 sayılı parsele gitmiş, intikal ve satışlar ile davalıya geçmiş, yeniden yapılan parselasyonda çekişmeli 27532 ada 5 sayılı parsel oluşmuştur. Çekişmeli parsel fiili olarak 84 sayılı kadastro parseli tesbit krokisi içinde kalmaktadır. -2- 2006/15124- 2007/1618 Davalı tarafın tutunduğu ......

        İdare Mahkemesinin 1998/74-1999/1274 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu iptal kararı ile çekişmeli taşınmazın ifraz edildiği, çekişmeli parsel(ler)in bulunduğu yer imarsız duruma düşmüşse de, bu parsellerin ifraz edildiği parsellerin, 2981 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonda ifraz edilerek tapudaki sayfaları kapatıldığı gibi, çekişmeli parsel(ler)in tapudaki kaydının da henüz silinmediği, bu nedenle imar ve parselasyonun iptaline ilişkin kararın sonuca etkili olmadığı, sayfaları kapatılan parsellerin ihya edilmesi halinde, dava konusu parsel(ler) hangi kadastro parselinden ifraz edilmişse, mahkemenin bu kararı ifraz parselinin geldisi olan kadastro parseli için de geçerli olacağından, kadastro parselindeki davalılar payının iptalen Hazine adına tescil edilerek, Mahkemenin kesinleşen kararının infazının yapılacağı, Çekişmeli taşımaz, 1947 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, 1963 yılında arazi kadastro ekiplerince...

          adına tescil edildiği, 1954 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, dava konusu 3621 parselin kök tapu kaydı 218 parsel sayılı taşınmazın, komşu 216 parsel sayılı taşınmazla mükerrerlik arzedecek şekilde kadastrosunun yapıldığı, mükerrer kadastro nedeniyle dava konusu parselin içinde bulunduğu 12 adet parselin kadastro paftasına tersim edilmediği, bu nedenle imar uygulamasına tabi tutulmadığı, uyuşmazlığın kadastro işlemlerinden kaynaklandığı belirtilerek bedele hükmedilmişse de; dava konusu yere ilişkin mükerrer tapu kaydı nedeniyle açılmış bir tapu iptal ve tescil davası bulunmadığından ve tapu kaydı halen ayakta olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir. VI....

            Maddesi gereğince yapılan uygulama tescil edildiğinde, adli işlem olduğunu, tescil edilen parseller yargı kararı ile iptal edilmediği sürece uygulamacı idare tarafından uygulamayı geri almak amacı ile geri dönüşüm cetveli düzenleyip kadastro parsellerine dönüştürülmesinin mümkün olmadığını, iptal kararından sonra uygulamayı iptal ettiren davacının, idare mahkemesinin kararını gerekçe göstermek suretiyle tescil iptal davası açması gerektiğini, tescilin iptal edilmesi halinde bu karar ile tapu müdürlüğü tarafından ilgili parselin imar tescili iptal edilip kadastro parseline dönüşü yapılabileceğini, açılan davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkili belediye tarafından hukuka aykırı işlem bulunmadığını, dava konusu parselin içinde bulunduğu yaklaşık 150 hektarlık imar uygulama sahasının imar planına ait Toprak Koruma Kurul Kararının Mahkemece iptal edilmiş olmasında dolayı parselasyon planının düzenleme sahasında yeni bir imar palının yapılmasının mümkün olmaması nedeniyle 19/09/2019 tarih...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, kadastral mülkiyetin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı; çekişmeli yerin öncesinde kadastro harici, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer iken Hazine adına sicil kaydı oluşturulmadan ihdasen ......

              Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/12/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08/04/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadastral mülkiyetin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

                İdare Mahkemesinin 1998/74-1999/1274 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu iptal kararı ile çekişmeli taşınmazın ifraz edildiği, çekişmeli parsel(ler)in bulunduğu yer imarsız duruma düşmüşse de, bu parsellerin ifraz edildiği parsellerin, 2981 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonda ifraz edilerek tapudaki sayfaları kapatıldığı gibi, çekişmeli parsel(ler)in tapudaki kaydının da henüz silinmediği, bu nedenle imar ve parselasyonun iptaline ilişkin kararın sonuca etkili olmadığı, sayfaları kapatılan parsellerin ihya edilmesi halinde, dava konusu parsel(ler) hangi kadastro parselinden ifraz edilmişse, mahkemenin bu kararı ifraz parselinin geldisi olan kadastro parseli için de geçerli olacağından, kadastro parselindeki davalılar payının iptalen Hazine adına tescil edilerek, Mahkemenin kesinleşen kararının infazının yapılacağı, Çekişmeli taşımaz, 1946 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, 1963 yılında arazi kadastro ekiplerince...

                  Köyü (Mahallesi) 8303 ada 10 sayılı parselin 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1988 yılında yapılan ve kesinleşen 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan 1970 yılında yapılan genel kadastro sırasında ... adına tesbit edilip, hükmen ... mirasçıları ... ve arkadaşları adına tesciline ilişkin Kadastro Mahkemesi kararıyla tapuya tescil edilen 131 sayılı kadastro parselinin ifrazıyla dava konusu parselin payları oranında ... ve Hazine adına tapu kaydı oluşturulduğunu, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki davalı adına olan tapudaki payın iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu