Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligat usulsüz olup şikayet süresindedir. O halde mahkemece, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği 10.10.2014 tarihinin ıttıla tarihi olarak kabul edilip, bu tarihe göre ihalenin feshi isteminin süresinde olduğu dikkate alınarak ihalenin fesih sebeplerinin yerinde olup olmadığı yönünde işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2020 NUMARASI : 2019/636 ESAS 2020/11 KARAR DAVA KONUSU : İlamın Zamanaşımına Uğradığı ve Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08/01/2020 tarih 2019/636 esas 2020/11 karar sayılı mahkeme kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Adana 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/40 esas 2011/547 karar sayılı ilamı dayanak yapılarak Adana 5.İcra Dairesinin 2019/3430 esas sayılı dosyası ile davacı hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde icra emrinin borçlu vekili olarak 20 yıl önce Av. T2 nezdinde çalışan Av.Gülay Tambay'a tebliğe çıkartıldığını, oysa söz konusu avukatın 26 yıl önce Av. T2'nun yanından ayrılarak kendi bürosunu kurduğunu, davacıyı Av....
Öte yandan; İİK'nun 33/1. maddesinde, “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir.”düzenlemesi yer almaktadır. Temyiz incelemesine konu edilen olayda, icra emrinin 28.03.2011'de borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yedi günlük süreden sonra 17.01.2013 havale tarihli dilekçesiyle, ilamdaki alacakların zamanaşımına uğradığı hakkında itirazını bildirdiği görülmektedir. Bu durumda, Mahkemece, İİK'nun 33/1. maddesine göre borçlunun zamanaşımı itirazının yedi günlük süre içinde yapılmadığı nazara alınarak reddi gerekirken, işin esası incelenerek, yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır. ........
Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Borçlunun istinaf yolu başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinde, "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir....
nun 32. maddesi uyarınca düzeltilmesi, buna göre, İİK'nun 168/5. maddesi göre süresinde olması halinde borçlunun borca ve zamanaşımı itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, İİK’nun 168/4-5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti incelenemeden işin esasının incelenerek imzaya itirazın kabulü karar verilmesi üzerine, mahkeme kararının Dairemizce, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti yönünden inceleme yapılması gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu...
üzerinden 10 yıl geçmekle beraber yenileme zamanaşımına uğradığını, dava konusu takip dosyası da 10 yıldan daha uzun süre önce açıldığını, yenilemenin 2021 yılında yapıldığını, dolayısıyla takip yenileme zamanaşımına uğradığını, ancak ilk derece mahkemesince bu husus değerlendirilmeden eksik ve hatalı hüküm kurulduğunu, İlk derece mahkemesi tarafından müvekkilinin "tebliğ üzerine takibe de itiraz etmediği" gerekçesiyle davanın reddine karar verdiğini, ancak zamanda dava dilekçesinde de arz edilmiş olduğu üzere, takip dosyası usulsüz tebligat ile kesinleştirildiğini, usulsüz tebligat şikayeti belli bir zamana bağlı olmadığını, Ankara 28....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2141 KARAR NO : 2023/1651 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALAŞEHİR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/331 ESAS, 2022/103 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat ve İlama Aykırılık Şikayeti KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle; Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün 2021/2150 Esas sayılı dosyası ile tarafına örnek 4- 5 icra emri ile Alaşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/04/2015 tarihli 2012/71 Esas 2015/230 Karar sayılı ilamı ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibin ilama aykırı olduğunu ve kötü niyetli takibin iptaline veya icranın geri bırakılmasına, usulsüz tebligat yönünden Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün 2021/2150 Esas sayılı dosyasında mevcut icra emrinin alacaklı vekilinin yeni adresine normal tebligat yapılmasının talebi neticesinde, taraflarına icra dairesince normal tebligat hükümleri çerçevesinde tebliğ mazbatası çıkarıldığını, normal tebligat olmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunarak takibin durdurulmasını talep etmiş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmekle birlikte imza itirazının esası incelenerek reddine karar verilmiştir....