henüz dolmadan 28/04/2009 tarihinde başlatıldığı, takibin başlatılmasıyla birlikte zaman aşımının kesildiği takibe dayanak senedin zamanaşımına uğramadığı, davacı vekilince takipten sonra dosyanın zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de 11/11/2011 tarihinden sonra 3 yıllık zamanaşımı suresi dolmadan davacı borçlu bakımından 27/05/2014 tarihinde tebligat gönderilmesi talebi ile icrai işlem yapıldığı, zamanaşımı süresi kesildiğinden dosya kapsamında takipten sonraki aşamada zamanaşımı dolmadığı..." gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, davacı T1 bakımından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 03/05/2019 olarak düzeltilmesine, zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir....
, bu kararın temyizi üzerine, Dairemizce, "tebliğ işlemi sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise, bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin çalışana tebliğ yapıldığı, 03.09.2015 tarihli imza sirkülerine göre de ...ın borçlu şirket temsilcisi olmadığı anlaşılmakla, anılan tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesi hükümlerine aykırı olduğunun kabulü ile tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihinin tespiti maksadıyla duruşma açılarak, takip dosyasında bulunan 04.02.2016 tarihli dilekçenin aslı temin edilmek suretiyle, bu dilekçede kaşe üzerindeki imzanın şikayetçi borçlu şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilen öğrenme tarihine göre usulsüz tebligat şikayetinin ve imza itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve süresinde olduğunun anlaşılması halinde borçlunun imza itirazının esasının incelenmesi gerektiği.." belirtilerek...
Usulsüz tebligat şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takip borçlusu şirket vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, örnek 6 icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek, tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini talep etmiş; bu dosya ile birleştirilen şikayet dosyası ile de kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve kıymet takdirine itirazda bulunmuştur. Mahkemece şirketin daimi işçisi Raif Demir adına tebliğ edilen icra emri ve kıymet takdir tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gereğince usulsüz olduğu kabul edilerek kıymet takdir itirazı incelenmiş, bu husustaki itirazın reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3183 KARAR NO : 2022/457 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YALOVA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/08/2021 NUMARASI : 2020/366 2021/731 DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Borçlu bu hükmü temyiz eder ve hüküm Yargıtay'ca onanmak suretiyle kesinleşirse on yıllık zamanaşımı süresi hüküm kesinleştiği tarihten itibaren başlar.(Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas Hukuku 3. Baskı Cilt III Sayfa 2178) Somut olayda, takip dayanağı ilam 08.06.2004 karar tarihli olup, hükmün davalı vekilinin yokluğunda verildiği, ilamda kesinleşme şerhinin olmadığı ve alacaklı vekilince 10/12/2015 tarihli oturumda dayanak ilamın borçlu vekiline tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının dosya içerisinde eksik olduğu bildirildiği halde, İcra Mahkemesi'nce ilamın davalıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılmadığı, anlaşılmaktadır. Bu durumda; ilamın verildiği Mahkeme'den ilamın davalıya tebliğ edilip edilmediği sorularak yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında değerlendirme yapılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2022 NUMARASI : 2021/248 ESAS 2022/3 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti -Borca ve Fer'ilere İtiraz - KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
İstinaf Sebepleri Müvekkil şirket adresinin tebligat yapılan adres olmadığını, tebligata yarar adres araştırması yapılmaksızın müvekkil şirkete yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, borçlu İsa için usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmesine rağmen hacizlerin kaldırılmadığını, takibin durdurulmadığını, müvekkillerin alacaklı olan tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının asılsız olduğunu, senet üzerindeki adrese normal tebligat çıkartıldığını, tebligat üzerinde TK 21/2 şerhi bulunmadığını, tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığını, hak düşürüü sürede açılmayan davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/139 Esas sayılı dosyasında verilen 28/10/2020 tarihli kararla " borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/09/2020 olarak düzeltilmesine, borçlu T1 21/09/2020 tarihli itirazının süresinde olduğunun tespitine" karar verildiği, buna göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir. Henüz haciz isteme hakkı doğmadan gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından, takibin kesinleşmesinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesi usul ve yasaya olup, davalının istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....
a tebliğ edilmiş ve 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılarak....'a haber verilmiştir.'' denilerek tebliğ işleminin tamamlanmış olduğu, tebliği çıkaran merci tarafından bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için tebligatın TK.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediği anlaşılmıştır. Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK.'nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırı olup tebligat usulsüz tebliğ edilmiştir. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....