Şti. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, borçlu şirket vekili, icra mahkemesine başvurusunda; TK'nun 35.maddesine göre tebligat yapılan adresin müvekkilinin terk ettiği adres olduğunu, ticaret sicilindeki adrese tebligat yapılması gerekirken önceki adrese gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin durdurulmasını talep etmiş olup, mahkemece, tebligatın şirketin değişen adresine yapıldığı ve TK'nun 35.maddesine göre usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/.... maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri...
Davacı borçlu vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda özetle; taleplerinin usulsüz tebligat şikayeti olup, icra dairesine yaptıkları 10/09/2018 tarihli itirazları hakkında durdurma kararı verilmediğinden bunu vurgulamak için yetki ve borca itirazı dile getirdiklerini, ön inceleme duruşmasında alınan beyanında da talebin usulsüz tebligat şikayeti olduğunun belirtildiğini, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, davanın kısmen reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru; genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayet ve takibe itiraza ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin TK.'nun 21/2 maddesi gereğince "Reşat Nuri Sokak 52/B Kat:13 D:57 Y.Ayrancı/Ankara" adresinde, 28/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. T.K.'...
Davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine, hak ediş alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, davacıya 09/10/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/12/2018 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligatın iptali ile yeniden tebligat yapılması istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin 06/12/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ işleminin iptali ile yeniden tebligat çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....
Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av. Mehmet Ender Çelik'in UETS'de kayıtlı e-tebligat adresinin bulunduğu, adresin 13.02.2019 tarihinde aktif edildiği ve tebligat alımına hazır hale getirildiği bildirilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan avukatlara, tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, şikayet süreye tabi değildir....
Bu durumda mevcut süre aşımı karşısında davacının bu yöne ilişkin ve tebligatlara dayalı olarak gerçekleştirilen icra takip işlemlerine karşı yedi günlük şikayet süresinin dahi geçmiş olması karşısında bu yöne ilişkin şikayetlerinin dahi reddi gerektiği sonucuna varılmıştır Yapılan açıklamalar karşısında davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının usulsüz tebligata yönelik şikayetinin REDDİNE, Davacının usulsüz tebligata yönelik şikayeti red olduğundan ve mevcut süre aşımı karşısında davacının diğer taleplerinin REDDİNE, karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Davalı tarafça müvekkilleri aleyhine Bakırköy 5. İcra Müdürlüğünün 2019/6286 Esas sayılı dosyası ile 105.529,07 TL cari hesap alacağı üzerinden 10/04/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde müvekkilleri T1 Ye ait adresin "Maslak Mah. Meydan Sok....
itirazının kabulü ile takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği görülmektedir....
İlk derece mahkemesi kararında; hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan uyuşmazlığın ilk olarak ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet olduğu, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davacının öğrenme tarihi olarak bildirdiği tarihin aksini gösterir bir bilgi veya belge bulunmadığı, ilamsız takiplerde borca itirazın ise icra dairesine yapılması gerektiği, icra mahkemesine yapılan itirazların hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 06/03/2019 olarak tespitine, esasa ilişkin itirazların reddine karar verilmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru usulsüz tebligat şikayeti olmakla; HGK'nun 07.04.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ıspatlanabilir. Alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar ile şikayetin mahiyeti gözönüne alındığında, şikayetin İİK'nun 18. maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşmalı olarak incelenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece duruşma açılıp tarafların beyanları alınarak ve öne sürülen hususlar tebliğ tarihi de nazara alınarak araştırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde evrak üzerinden hüküm tesisi isabetsizdir....
İlk derece mahkemesince; davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, Ezine İcra Müdürlüğünün 2020/80 esas dosyasında davacıya gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 16/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiğinden, takibin şekline göre davacının sair taleplerinin icra müdürlüğünce yapılması gerektiğinden bu talepler konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı-borçlunun kötü niyet tazminatı talebinin reddine, dair karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....