Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ve gecikmiş itiraza ilişkindir. İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak icra mahkemesinde gerekli karar verilebilir....

Dava, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava dilekçesi içeriğinde gecikmiş itiraz talebi ile birlikte Ortaca İcra Müdürlüğünün 2022/1905 esas sayılı dosyasında fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün ve 10/05/2022 tarihi itibariyle öğrenme tarihinin tespitine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece talep doğrultusunda inceleme yapılarak karar verildiğinin belirlenmesine, Ortaca İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/69 esas sayılı dosyasının Ortaca İcra Müdürlüğünün 2022/1905 esas sayılı icra takip dosyasında ödeme emrinin elektronik tebligatla gönderilmesi talebinin reddine dair verilen 12/05/2022 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılması istemine ilişkin icra memur muamelesini şikayet olup taleplerin farklı olduğu, derdestliğin sözkonusu olmadığının anlaşılmasına, hukuki nitelemenin hakime ait olmasına, Posta Ve Telgraf Teşkilatı A.Ş....

Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....

    Davacının ödeme emrine yönelik şikayeti de süresinde değildir. O halde, ilk derece mahkemesince davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrine yönelik şikayetlerini yasal süresi içerisinde sunmadığı re'sen gözetilerek, bu istemler yönünden şikayetin süre yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan borçlunun ilamsız takipte borca, faiz ve ferilere, faiz nevi ve oranına yönelik itirazları ise İİK'nın 62. maddesi uyarınca takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süresi içerisinde icra dairesine sunulması gerekmekte olup icra mahkemesinde itiraza konu edilemez. Mahkemenin bu gerekçeye dayalı ret kararı isabetlidir....

    /02/2022 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/02/2022 tarihi olarak kabulü ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 11/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, ödeme emri tebliğ yapıldığı müvekkili şirketin daimi çalışanı olan Ayşe Kurt isimli şahsın müvekkili şirkette evrak almaya yetkili şahıs olmadığından bu şahsa yapılan tebligatın usulsüz olduğundan iptalinin gerektiğini, yapılan tebliğ işleminin Tebligat Tüzüğünün 18. Maddesine aykırı olduğunu, tebliğ yapılan çalışanın evrak almaya yetkili olup olmadığının araştırılmaksızın ve tebliğ mazbatasında bu yönde herhangi bir ibareye yer verilmeksizin yapılan tebligatın usulsüz olduğundan iptalinin gerektiğini, müvekkili şirkete 07/07/2020 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile iptaline ve bu iş bu tebligattan haberdar olunduğu 07/08/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    nun md. 21/2’deki ihbarnamenin kapıya yapıştırılmasının geçerlilik koşulu olduğunu, mahkemenin İsmail Birci’nin dinlenmesi taleplerini kabul etmediğini, mahkemenin bu gerçekleri araştırmaya ve değerlendirmeye girme yerine evrak üzerinden duruşma yapmadan icra müdürü kararını tekrar ederek haklı davalarının reddine karar verdiğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir....

    tebliğ mazbatasının resmi evrak olduğundan aksinin ancak yazılı delil ile ispatı gerektiğini, ayrıca iş bu davanın usulsüz tebligat şikayeti olup tebligatı yapan kişinin posta memuru olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhinde usulsüz tebligat nedeniyle mahkeme masrafı ve yargılama giderine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2021 NUMARASI : 2020/621 ESAS - 2021/167 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara Batı İcra Dairesinin 2020/23723 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibini 11/12/2020 tarihinde e-devlet üzerinden öğrendiklerini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takibe konu borcun hiçbir yasal dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin adresi bilinmesine rağmen, tebligatın bizzat alacaklının oturduğu konuta çıkartılarak takibin kesinleştirildiğini belirterek, ödeme emri ve haciz işlemlerinin iptali ile müvekkiline ait 34 XX 741 plakalı araç üzerindeki haczin kaldırılmasını, icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Sakarya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2019/7115 takip sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin 07/08/2019 tarihinde TK'nın 35. maddesine göre davacı/borçlu şirkete tebliğ edildiği, davacı borçlu şirket vekilince 02/12/2019 tarihinde, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır." Tüzel kişilerin adreslerinin ara statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmi kayıtlarda belirli olması sebebi ile meçhul olması söz konusu değildir....

    UYAP Entegrasyonu