İcra Müdürlüğü'nün usulsüz tebligatı inceleme yetkisi olmadığından dolayı itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere 30.10.2020 tarihinde taleplerinin reddine karar verdiğini, söz konusu icra dosyasına taraflarınca 28.10.2020 tarihinde vekalet sunulmuş olup yine aynı tarihte vekalet harcı yatırıldığını, 18.11.2020 tarih ve saat diliminden sonra icra dosyası içeriğinden bilgi sahibi oluklarını, usulsüz tebligat ve usulsüz tebligata bağlı diğer itirazlarının icra müdürlüğünce itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere reddedildiğinin 18.11.2020 tarihinde öğrenildiğini, 7 günlük şikayet süresinin bu tarihten başlatılması gerektiğini, müvekkiline ödeme emrinin Tebligat Kanunun 21. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, Bakırköy 11....
na 11.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetki itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 19.12.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetki itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu şirket aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, ödeme emri tebliğ evrakı...isimli şahsa tebliğ edilmişse de Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine göre tüzel kişi adına çıkartılan tebligatta posta memurunun iş yerinde şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığını araştırması, şirket yetkilisi yoksa tebliğ yapılan şahsın şirket yetkilisinden sonra gelen kişi olup olmadığının tespiti gerektiği, somut olayda Ankara Ticaret Odası yazısına göre şirket yetkilisinin ... olduğu, yapılan kolluk araştırmasına göre...isimli kişinin şirket çalışanının oğlu olması sebebiyle yasal mevzuata uygun tebliğ işlemi yapılmadığı, icra takibinin durdurulması ve hacizlerin kaldırılması işlemlerinin ilamsız takipte icra müdürlüğünce değerlendirilmesi gerektiğinden, şikayetinin kabulü ile; Niğde İcra Müdürlüğünün 2022/2510 Esas Sayılı dosyasında davacı-borçlu Kardelen Termal Sağlık...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında genel kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu, 10.04.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02.04.2015 olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
M.21/2 şerhinin bulunmaması, komşuya soruldu kısmında yazan ismin mahalle muhtarı olması, mahalle muhtarının ise müvekkilinin komşusu olmaması karşısında verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığını belirterek, davalının istinaf müracaatının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Uyuşmazlık genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte davacı borçlu adına yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarsus İcra Müdürlüğü'nün 2020/3825 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlular T1 ve Ali Haydar Kaplan aleyhine toplam 57.421,92 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davacı borçluya örnek 7 ödeme emrini 28/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği davacı tarafından 19/10/2020 tarihinde usulsüz tebliğ şikayeti açıldığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek ayrıca imzaya ve borca da itiraz etmiş, mahkeme, usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapmaksızın, imzaya itirazın esasını inceleyerek itirazın reddine karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlu tarafın, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emri tebligatının iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İcra Müdürlüğü 2011/4849 sayılı dosyasının ilamsız takip dosyası olduğu, süresinde borca itiraz edilmesi halinde başka bir işleme gerek olmaksızın icra takibinin duracağı, kesinleşen icra takibinde katılanlar aleyhine haciz işlemlerinin uygulanması nedeniyle TCK'nın 257/1. maddesindeki objektif cezalandırma şartlarından olan kişilerin mağduriyetine neden olma hususunun gerçekleştiği ve icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunun bu suretle oluştuğu gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyen gerekçe ve yanılgılı değerlendirme sonucu söz konusu suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nm 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mezkur paranın usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğu belirtilmek suretiyle ihtirazi kayıtla yatırılmış olması, usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yapılan yargılama sonucunda ise davacı yanın şikayetinin kabulüne karar verilmiş olması, ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak yeni bir tarihin belirlenmiş olması ve bu tarih de dikkate alındığında ilamsız icra takibi niteliğindeki takipte davacı tarafça süresi içerisinde itirazda bulunulduğunun kabul edilmesi gerektiği, ki bu doğrultuda da zaten şikayete konu kararlarda müdürlükçe takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, ilamsız icra takibinde süresi içerisinde sunulan itiraz uyarınca takibin durdurulması ile artık takibe devam olunabilmesinin ancak alacaklı yanın icra dosyasına itirazın iptaline yahut kaldırılmasına yönelik bir ilam sunması ile mümkün olacağı, bu kapsamda da davacı yanın usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin açmış oldukları davayı da belirtmek suretiyle ihtirazi kayıtla ödemiş olduğu paranın iadesine yönelik isteminin...
Somut olayda, davalı alacaklı tarafça davacı borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı alacaklı kendisini vekille temsil ettirdiği halde, davacı borçlu tarafın açmış olduğu iş bu davada alacaklı asile dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmek suretiyle, vekil yokluğunda yargılamaya devamla hüküm tesisi cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır....