WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda, şikayetçi 3. kişi ... ’a 06.02.2017 tarihinde 103 davet kağıdı tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....

    Somut olayda, borçlu vekilinin icra müdürlüğüne 14.12.2015 tarihinde sunduğu dilekçe ile usulsüz ödeme emri tebliğinden 08.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emrine, borca ve ferilerine itirazda bulunması üzerine, tebligat usulsüzlüğü itirazının icra müdürlüğünce değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle 24.12.2015 tarihinde itirazın reddine karar verildiği, yine borçlu vekilinin icra mahkemesine 25.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda da usulsüz tebligattan 08.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirttiği görülmüştür. Bu durumda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 25.12.2015 tarihinde yaptığı usulsüz tebliğ şikayetinin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin ve dolayısıyla borca itirazın bu gerekçe ile süreden reddi gerekirken, esası incelenerek yazılı gerekçe ile reddi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm tüzel kişiler için de geçerlidir....

        Nitekim ilamlı icra takibinde borçlunun itirazı takibi durdurmayacağı gibi itfa ve imhal itirazlarının ispatı ancak "yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle" (İİK. m. 33) mümkün olacaktır. Halbuki ilamsız icra takibinde itiraz üzerine takip duracak ve alacaklının itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurarak olumlu karar alması gerekecektir. Yine ilamlı icra takibini, alacaklı istediği icra dairesinde yapabilecekken(İİK. m.34), ilamsız icra takibinde genel yetki kurallarına göre (İİK. m.50) takip yapması gerekecektir. O zaman elinde ilam olan bir alacaklı bu kadar avantajlar var iken neden ilamsız icrayı tercih eder? Burada ilk akla gelen ilamlı icra takiplerinde uygulanan İİK.'nun 36. maddesini, bir diğer anlatımla borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek olabilir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bu konuda Mahkeme tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığını, her ne kadar icra dosyasına vekaletname sunmuş olsalar da dosyanın taraflarınca incelenmediğini, dosyanın taraflarınca incelendiğine ve ödeme emrinden bilgileri olduğuna dair bir emare olmadığını, ödeme emrinin yasal şartlara haiz olmadığını, ödeme emrinin bu nedenle de iptali gerektiğini ancak Mahkeme tarafından bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığını bu nedenlerle kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği ile yasal şartları taşımadığı şikayetlerine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur....

          Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığından ve kesinleştiğinden bahisle 20.11.2020 tarihinde menkul malların fiilen haczi için Müvekkilin işyeri adresine hacze gelindiğini, alacaklı vekili ve İcra Memurunun adresine gelmesi ile kendisine karşı icra takibi başlatıldığından haberdar olan Müvekkilin böyle bir borcu olmadığını, kendisine herhangi bir tebligat yapılmadığını ve icra takibinden haberdar olmadığını belirtmiş, bunun üzerine İcra Memuru "kira borcuna ilişkin ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, dosyanın kesinleştiğini ve bu nedenle haciz işlemi uygulamak üzere geldiklerini" söylediğini, icra takibine konu kira alacağına dayanak gösterilen kira kontratında Kiracı olarak yer alan Mehmet Sadık Şahinoğlu'nun asıl borçlu olduğu ve Müvekkilin ilgili kira kontratında herhangi bir borç/kefalet ilişkisi içerisinde yer almadığı ve yalnızca kontratın ilk sayfasında kontratın tarafı veya kefili olarak herhangi bir nitelendirme yapılmadan imzasının...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğüne yaptığı itirazın reddi ve takibin devamına dair icra işleminin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 30/03/2015 olarak düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine yaptığı şikayet başvurusu mahkemece kabul edilerek icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmiş ise de ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm kurulmadığı görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat...

            Maddesi gereği ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine yapılması gerekmekle, mahkememizce itirazın incelenmesine yasal olanak bulunmadığından, takibe yönelik Mahkememize yapılan diğer itirazların reddine karar vermek gerekmiş ve davanın KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın kabulüne, davacı borçlunun TK 32.Maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/07/2019 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, diğer itirazlarının REDDİNE" karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla davacıya ödeme emrini usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacının adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapıldığından Tebligat Yönetmeliğinin 30. Maddesinin uygulanamayacağını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; İstanbul 3....

            tebligat çıkarılmasının hukuka açıkça aykırı olup ortada kanunen geçerli bir tebliğden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, karşı yanın başlatmış olduğu icra takibinin 50.000,00 TL olup oldukça yüksek bir meblağ olduğunu, bu denli yüksek bir meblağın konu olduğu icra takibinin teminatsız olarak durdurulmamasının müvekkili açısından haksız neticelere sebebiyet verecek cinsten olduğunu, haksız ve usule aykırı ödeme emri tebliğinin 09.08.2022 tebliğ tarihli olarak düzeltilmesine ve istinaf taleplerinin kabulü neticesinde şikayete ve istinaf talebine konu icra dosyasındaki tebligata, icra takibine, ödeme emrine, borcun tamamına, işlemiş faize ve her türlü ferilerine istinaf talebplerinin kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

            Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine ilamsız takiplere ilişkin icra takibinde davalı tarafından 10/01/2022 tarihinde Şifhane Mah. 41/mithat gürsoy cad....

            UYAP Entegrasyonu