Aile Mahkemesinin 2010/216 Esas- 2011/27 Karar 18/10/2011 tarihli ilamıyla hükmedilen davacı için 250,00 TL yoksulluk ve müşterek çocuk Yiğitcan için 250,00 TL iştirak nafakasının değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, gelecek yıllarda TÜFE-TEFE ortalamasına göre artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının aylık 50,00 TL artırılarak 300,00 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 150,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 27.05.2015 tarih ve 2015/1153Esas-2015/9649 Karar sayılı ilamı ile "......
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; yoksulluk nafakasının kaldırılma şartlarının oluşmadığını, iştirak nafakalarında yapılan artışın az olduğunu, asıl ve karşı davada verilen kararın kaldırılmasına, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması taleplerinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL artırılarak 650 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- İştirak nafakasının artırılması bakımından; somut olayda, 01.08.2014 tarihinde kesinleşen iştirak nafakası için, her ne kadar aradan 1 yıl geçmiş olsa da çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının toplam miktarının ve iştirak nafakası yönünden ve artırılan iştirak nafakasının yıllık nafaka miktarı 5.390,00 TL'yi aşmadığından HMK 341/2.maddesi gereğince istinaf sınırı altında kalan nafakaya ilişkin karar kesin olmakla yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının artırılmasına yönelik istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin ödemelerin tenzili talebinin reddi yönündeki karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacı-davalı erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Diğer taraftan, her dava açıldığı tarih itibariyle karara bağlanır. 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK'na göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, nafakaya dair talepler hakkında, dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde karar verilmesi gerekir. Somut olayda; iştirak nafakasının artırılmasına yönelik asıl dava; 12.04.2011 tarihinde açılmıştır. İştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkin dava ise 20.03.2012 tarihinde açılmış, 31.05.2012 tarihli kararla iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkin asıl dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece; dava tarihinden geçerli olmak üzere nafakaların indirilmesine karar verilmiştir. Oysa, nafakaların indirilmesine, birleşen dosyanın açıldığı 20.03.2012 tarihinden itibaren karar verilmesi gerekirdi....
Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; taraflar arasında görülen . Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/108 esas 2009/59 karar sayılı artırım ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk. için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, işsiz olduğunu, çocuğun okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçlu, ilamın bozulmasından sonra davacı lehine dayanak ilamda hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasından davacı kadının vazgeçmesi nedeniyle, davanın reddine karar verildiğini, yeniden bir tedbir nafakası belirlenmediğini, bozma ile hükmün ortadan kalkması nedeniyle bu ilama dayanılarak takip yapılmayacağını ve ilamda belirtilen tedbir nafakasının ilamsız takip yoluyla talep edilmesi gerekirken ilamlı takibe konulduğundan bahisle takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2015 NUMARASI : 2015/261-2015/415 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili lehine boşanma davasında hükmedilen 100,00 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için 75,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, müşterek çocuğun giderlerinin arttığını, davalının birikmiş nafakaları ödemediğini iddia ederek yoksulluk nafakasının 550,00 TL’ye ve iştirak nafakasının 450,00 TL çıkarılmasını ve nafakaların ÜFE oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Karar sayılı kararı ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk ... için iştirak nafakası aylık 100 TL'ye yükseltilmiştir. İcra takibinde.... alacaklı olarak birikmiş nafaka talep etmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere iştirak nafakası alacaklısı velayet hakkı kendisine verilen eş olup müşterek çocuk reşit olsa da birikmiş iştirak nafakası alacağını takibe koyma hakkına sahip değildir. Bu Durumda borçlunun çocuğun takipte taraf ehliyeti olmadığına yönelik başvurusu ilama aykırılık niteliğinde şikayet olup, her zaman mahkeme önüne getirilebileceğinden, borçlunun, ..... tarafından yapılan takibin iptaline ilişkin isteminin açıklanan nedenlerle kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2014 NUMARASI : 2013/1565-2014/751 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; davalı ile boşanmaları neticesinde, kendisi lehine 140 TL, müşterek çocuk lehine 120 TL olarak hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının, sırasıyla 300 TL ve 400 TL' ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; aylık gelirinin 900 TL olduğunu, nafaka dışında müşterek çocuğa katkıda bulunduğunu; ayrıca, kredi ve birikmiş nafaka borçlarının bulunduğunu, maddi durumunun nafaka artırmaya elverişli olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir....