Borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda icra emrinde ilama aykırı faiz hesabının yapıldığını belirtip, icra emrinin iptalini istemiştir. Anılan başvuru ilama aykırılık şikayeti olup, kamu düzeni nedeni ile ve İİK'.16/2 maddesi gereğince (HGK 08.10.1997 gün 1997/12-517, 1997/776). İcra Mahkemesi önüne her zaman getirilebilecek şikayetlerdendir. Mahkemece itiraz esastan incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik ile inceleme ile süreden ret kararı verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun ....06.2000 tarih, 2000/...-1002 sayılı Kararı). Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken farklı yorumla yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,... TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde mahkemece borçlunun faize yönelik itirazın esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayet dilekçesi incelendiğinde, başvuru ilamda hükmedilen vekalet ücretinin tamamının takip alacaklısı tarafından takibe konamayacağına ilişkin olup, bu hali ile şikayet ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. HGK’nun 21.6.2000 tarih ve 2000/12-1002 sayılı kararında da benimsendiği üzere başvuru ilama aykırılık nedenine dayalı olduğu takdirde süreye tabi değildir. Bu durumda Mahkemece borçlunun şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK' nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle Mahkemece, borçlu vekilinin fazla faiz talep edildiği iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayetinde süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca İİK'nun 366/3.maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Borçlu vekili, İcra Mahkemesine başvurusunda; müvekkili aleyhine başlatılan ilama dayalı takipte, ilama göre müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığından müvekkili aleyhine takip başlatılmasının doğru olmadığını ve talep edilen faizin fazla olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, şikayetin duruşmalı olarak incelenmesine karar verildiği, 06.11.2014 tarihli celsede borçlunun mazeretsiz olarak hazır bulunmaması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına, 05.03.2015 tarihinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 18/son maddesinde, icra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği belirtilmiştir. Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir....
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ilama dayalı olarak ilamsız takip yapılamayacağından, ilamda yer alan alacak kalemlerinin ilamsız takibe konulması elbette ki mümkün değildir. Fakat ilam dışında kalan alacak kalemleri için genel haciz yolu ile takip yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır. Alacaklı, ilamsız takipte ilamlı takibe konu yapmadığı yani ilama bağlanmamış olan alacağını takip konusu yapabilir. Somut olayda iptali istenen ilamsız icra takibine konu alacak eda hükmü içeren bir ilama bağlanmadığı için bu alacağın ilamsız takip ile istemesine yasal bir engel yoktur. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece şikayetin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu durumda mahkemece borçlu vekilinin şikayetlerinin esası incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin süresinde olmadığından reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/13186 Esas sayılı takip dosyası ile müvekkili aleyhine ilamlı takip başlatıldığını takip konusu ilamda, faiz yürütülmeyen kalemler için de, takipten itibaren yasal faiz yürütülmekle hesap tablosunun ve muhtıranın ilama aykırı olduğu iddiasıyla yeniden hesap yapılmasını talep etmiştir. İcra Mahkemesi'nce; şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmesi üzerine, karar-borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/958 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden aleyhlerine yürütülen ilamlı icra takibinde alacağın 7 gün içinde ödendiği halde, icra dairesinin 27.05.2014 tarihli muhtırasında bakiye borcun 9.238,11 TL olarak hesap edildiğini, yapılan bu hesaplamanın takip dayanağı ilama aykırı olduğunu ileri sürerek 15.05.2014 hesaplama tarihli ilama aykırı muhtıranın iptaline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, muhtıranın 03.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmiştir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi isabetsizdir....