Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilama dayalı takipte, borçlunun icra emrinde ilama aykırı faiz talep edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece bilirkişi raporu aldırılmasının ardından, tarafların duruşmaya gelmemesi nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına ve süresinde yenilenmemesi üzerinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, HMK anlamında bir dava değildir....

    Mahkemece, ilama aykırı olarak fazla faiz talebinde bulunulduğu şikayeti yönünden, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, borçlu tarafça gerekli ücretin dosyaya depo edildiği halde, bu karardan dönüldüğüne ilişkin bir hüküm oluşturulmadan eksik inceleme ile denetime imkan vermeyecek biçimde faize ilişkin şikayetinde reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 23.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece borçlu tarafın faize yönelik şikayetinin kabulüne, icra emrinin 76.203.74 USD işlemiş faiz yönünden iptaline karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre borçlu vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-) Borçlu vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Borçlu tarafın şikayet sebepleri arasında, ilamda vekalet ücreti miktarı belirtilmediği halde icra emrinde 28.247,00 TL vekalet ücreti talep edilmesinin ilama aykırı olduğu iddiası da bulunmaktadır. Mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda, anılan ilama aykırılık şikayeti hakkında da değerlendirme yapılarak oluşacak kanaate göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması yoluna gidilmiştir....

        Borçlunun, takipte ilama uygun talepte bulunulmadığı yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde ayrı ayrı iadesine 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Borçlu vekilinin takip dayanağı ipoteğin, limit ipoteği olup ilam niteliği taşımadığı ve bu nedenle de ilamlı takip yapılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği yönündeki başvurusu; ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. İlamlı icra takibinde, ilama aykırılık kamu düzenine ilişkin olduğundan, anılan başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). Bu nedenle Mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, ....03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Borçlunun icra mahkemesine başvurusu vekalet ücretine icra vekalet ücreti istenilemeyeceğine yönelik olup ilama aykırılık şikayeti niteliğinde değildir. Şikayet İİK.nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra 05.12.2011 tarihinde yapılmıştır. Şikayetin süresinde olmadığı görülmekle süreden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.nun 366 ve HMK.nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK 388/4. (HMK 297/4) maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Şti aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlulara örnek 4- 5 icra emrinin gönderildiği, davacı borçlu tarafından ilama aykırılık nedeniyle takibin iptali istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İlamlı icrada; borçlu, ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. Somut olayda, takibin ilama dayanması nedeniyle ilama aykırılık şikayetinin süresiz olarak şikayet edilebileceği dikkate alındığında takibe dayanak ilamın Kayseri 3. İş Mahkemesi'nin 29/03/2023 tarih 2019/813 Esas 2023/168 Karar sayılı ilamı olduğu, ilamın incelenmesinde, işbu dava dosyası davalısı davacı, davalıların ise dava dışı borçlular Uluer Eğitim Hizmetleri A.Ş ile Ema İnş. Elektrik Enerji ......

                Mahkemenin borçlunun ilama aykırı olarak boşta geçen süre alacağının da takipte talep edilemeyeceği ile ilgili şikayeti hakkında gerekçesi de açıklanmak suretiyle bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK' nun 366 ve 6100 HMK 'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK' nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK' nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Alacaklı tarafından başlatılan işçi alacağına dayalı ilamın icrasına ilişkin takipte, borçlunun ilama aykırı olarak faiz hesaplanması sonucu bakiye dosya borcu çıkarılması ile borç muhtırası işlemini şikayet konusu yaptığı; mahkemece, icra emrinde yazılı alacak miktarı ve faiz oranlarının kesinleşmiş olması nedeni ile buna ilişkin şikayette bulunulamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle mahkemece, borçlunun faiz oranının ve miktarının ilama aykırı şekilde talep edilerek hesaplandığı iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu