Öncelikle belirtmek gerekir ki, kıymet takdirine ve sair hususlara ilişkin şikayetler ile birlikte iş bu haczedilmezlik şikayeti birlikte yapılmış, ilk olarak mahkemenin 2019/452 esasına kaydedilmiş, mahkemece 2019/452 E 2020/226 K sayılı karar ile kıymet takdirine yönelik şikayetler bakımından yetkisizlik kararı verilmiş, haczedilmezlik şikayeti yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, bunun üzerine şikayetçi vekilince haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine dair ek karar verilmesi için süresi içerisinde usule uygun olarak HMK'nın 305/A maddesi gereğince talepte bulunulmuş, mahkemece bu yönde bir ek karar verilmemiş, ancak iş bu 2020/455 E sayılı dosya açılmış ve bu dosyanın tensip zaptında haczedilmezlik şikayetinin tefrik edilmesi sebebiyle dosyanın açıldığı belirtilmiş olup, ek karar verilmeden yapılan bu işlem usule aykırı ise de, taraflarca sunulan istinaf ve istinafa cevap dilekçelerinde buna yönelik bir itirazın bulunmaması gözetildiğinde, şikayetin esasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun başvurusu İİK'nun 83. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda borçlunun almakta olduğu maaşın haczi için 23.09.2014 tarihinde TCDD 23. Kısım Şefliği'ne müzekkere yazıldığı, borçlunun 22.12.2014 tarihinde icra dosyasının fotokopisini aldığı ve dolayısıyla bu tarihte hacizden haberdar olduğu, ancak şikayetin yasal yedi günlük süreden sonra 20.04.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....
Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için yapılması gereken işlemler ve ne kadarlık sürede yapılacağı açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçların da açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir.(...nun 21.9.1983 tarih 14/3447-825 sayılı kararı) Somut olayda borçlunun İİK. nun 82/12.maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece, 05.06.2009 tarihli celsede keşfin 22.06.2009 tarihinde yapılmasına karar verilmiş, borçlu vekiline, toplam 452,62 TL. bilirkişi ücreti ve keşif heyeti yasal yolluğunu yatırması için 10 günlük kesin süre verildiği ve ihtarat yapıldığının zapta geçirildiği görülmüştür. Ancak bu aşamada sonuçları son derece ağır olan kesin mehil verilerek buna göre değerlendirilme yapılması doğru görülmemiştir. Nitekim; borçlunun keşif masraflarını keşif tarihinden ve duruşmadan önce 19.06.2009 tarihli dekont ile yatırdığı anlaşılmaktadır....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra 26.02.2024 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır....
İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, dava konusu taşınmaza 12/10/2016 tarihinde haciz konulduğu, alacaklı vekilinin 20/07/2017 tarihinde satış talebinde bulunarak aynı tarihte 4.000,00 TL satış avansını dosyaya yatırdığı, dolayısıyla haczin ayakta olduğu anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Uşak 2. İcra Müdürlüğünün 2019/4840 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takip olduğu, takip kapsamında davacıya ait taşınmaza 20/11/2019 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin davacıya 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 15/01/2021 tarihinde taşınmazın kıymet takdir işleminin yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda davacı vekilinin dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüz olduğunu iddia ettiği ancak 27/04/2021 tarihli celsede yine davacı vekilinin davacının, haczi, kıymet takdirine gelindiğinde öğrendiğini beyan ettiği görülmüştür....
Temyiz itirazları yerinde değil ise de; Aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, hacze ilişkin 103 davetiyesinin ve kıymet takdiri raporunun borçluya 06/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal yedi günlük süreden sonra 25/09/2018 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin de bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Temyiz itirazları yerinde değil ise de; Aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, kıymet takdiri işleminin 12/07/2017 tarihinde borçlunun huzurunda yapıldığı, borçlunun ise yasal yedi günlük süreden sonra 07/08/2017 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin de bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
nın 82/12 maddesine dayalı meskeniyet iddiasına ilişkin şikayet niteliğindedir. İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir.Şikayet süresi haczin bildirimi tarihinden değil, öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nce belirlenen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, (şikayete konu taşınmaz üzerindeki) haczin öğrenilme tarihi ile başlar. Dolayısıyla, ayrıca 103 davetiyesinin, 103 davetiyesi gönderilmemiş ise kıymet takdir raporunun tebliği ile hak düşürücü süre yeniden işlemeye başlamaz. İİK’nin 8/a maddesinde “İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi kullanılır; her türlü veri, bilgi, belge ve karar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır” düzenlemesi bulunmaktadır. HMK’nin 199....
O halde mahkemece, alacaklının 22.02.2013 tarihli talebi ile konulan hacze ilişkin meskeniyet şikayeti hakkında; borçlunun 03.05.2013 tarihinde icra müdürlüğüne yaptığı müracaat ile bu haczi öğrendiğinin kabulü ile, 17.10.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı meskeniyet nedenine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal (7) günlük süreden sonra yapıldığından reddi gerekirken, 25.01.2007 tarihli ilk hacze ilişkin değerlendirme yapılarak 24.07.2012 tarihinde haberdar olduğu gerekçesi ile istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem süreden reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....